Sesli Makale

Neredeydin Kemal aka?
Kaç kez sordum…
Ama hep sustun.
Hep geçiştirdin.
Hiç cevap vermedin.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "Külliye'ye gitmeyeceğim demişti malum zat, kuzu kuzu geldi" sözlerine karşı, "Söz konusu vatansa yine giderim" demişsin.
Kimi kandırıyorsun arkadaş…
Kaçarak mı vatanı düşündün?
Yalan konuşma.
Kahramanlık da taslama…
O gece resmen kaçtın işte…
Kaçtın!
Tekrar soruyorum.
O akşam, O kara gece, Abdullah Tayyip, babası Erol Olçok ile birlikte Boğaziçi Köprüsü'nde hain kurşunlara hedef olurken sen neredeydin?
Biliyor musun Kemal, O kabus gecesinde köprüye ilk koşanlardan biriydi Abdullah Tayyip.
Hani senin tankların arasından sıvışarak kaçtığın o gece var ya, İşte o gece babasıyla birlikte şehit oldu küçük Tayyip.
En küçük şehittir o.
Köprüye vatanı kurtarmak için gitmişti.
Silah yoktu elinde…
Türk bayrağı vardı.
Abdullah Tayyip'in babası ile birlikte hain kurşunlarla vurulduğu saatlerde sen tankların arasından sıvışıyordun Kemal aka…
Yani kaçıyordun.

***

O kara gece, FETÖ'cü çetenin en çok kan akıttığı yerlerden biriydi Şehitler Köprüsü.
Hainlerin tanklarının ilk konuşlandığı yer olan köprü, aynı zamanda milletin şanlı direnişinin de başladığı yerdi.
Darbeyi biliyormuş gibi kaçtın arkadaş.
Senin kaçtığın saatlerde, bu stratejik noktaya ilk ulaşanlardan biri de reklamcı Erol Olçok ile 16 yaşındaki oğlu Abdullah Tayyip idi.
Olayı duyar duymaz fırlamışlardı evden.
Olçok'a oğlu da eşlik etmek istemiş, "Ben de geleceğim" demişti.
Baba oğul birlikte hainlerin kestiği köprüye koşmuşlardı.
Askerleri ikna edemeyen Erol Olçok, oğlunu güvenli bir yere almaya çalıştı.
Tam Abdullah'a hamle yaptığı sırada vurdular Erol'u.
Babasının düştüğünü gören Abdullah da ona koşarken, iki zırh delici mermiyle şehit düştü.
Körpe bedenini zırh delici mermiyle vurdular.
O sahneyi gözünde canlandır Kemal aka.
Sen de babasın.
Ve aynı saatlerde Bakırköy Belediye Başkanı'nın evine gidiyordun sen.

***

"Söz konusu vatansa yine giderim" demişsin önceki gün.
Maval okumayı bırak.
O akşam niye kaçtın?
Millet şehit olurken sen kaçtın Kemal…
Vicdanın hiç mi sızlamadı?
Atatürk Havalimanı'ndaki darbeci şerefsizlerle ayaküstü konuşup sıvıştın.
Oğuz Haksever'e de 'otellerde yer yok' yalanını uydurdun…
Hem ne işin vardı otelde?
Sokakta direnseydin ya!
Kaçtın Kemal, kaçtın…
Darbeye karşı olan biri, Atatürk Havalimanı'nda Cumhurbaşkanını bekler, sonra da onunla birlikte tankların önüne çıkardı.
Millet; Çanakkale'de ayağında çarığı olmayan, üniforması olmayan, silahında mermisi olmayan Mehmetçik gibiydi köprüye koşarken… Genci yaşlısı tankların tüfeklerin karşısına dikildi… Ya sen?
Bakırköy Belediye Başkanı'nın evinde elinde kadeh, televizyon izliyordun.

***

O gece…
Ve sonraki gecelerde de yoktun Kemal.
Biliyor musun sen yoktun…
Deniz Baykal yoktu.
Gürsel Tekin yoktu.
Eren Erdem yoktu.
Mahmut Tanal yoktu.
Barış Yarkadaş yoktu.
Enis Berberoğlu yoktu.
Sakallı Aytuğ Atıcı da yoktu.
Sezgin Tanrıkulu da…
Gezi eylemlerinde vardılar ama.
Hepiniz Gezi'deydiniz.
Ama o ve sonraki geceler yoktunuz işte.
Ayrıca hain kurşunlarla vurulup şehit ya da gazi olanların içinde bi tane solcu da yoktu biliyor musun?
Hepsi senin gibi kaçmıştı Kemal!

Sabah
29 Mart 2017