Çünkü CHP belli bir insan tipinin, belli bir zihniyetin partisidir.
Herkesçe bilinen malum zihniyetin ülkemizdeki adıdır. Ülkenin geri kalanına 'bidon kafalı', 'makarnacı', 'göbeğini kaşıyanlar" diyenlerin ve öyle muamele edenlerin partisidir. Genel başkanları kim olursa olsun mensupları işte bu insanlardır. Zaten genel başkanlarını da doğal olarak aynen kendileri gibi istemektedirler. Kendileri gibi düşünmeyenleri ve oy vermeyenleri düşman gibi denize dökmek isteyenlerin partisidir. Genlerinde ve kurulurken atılan temellerinde bütün bu yazdıklarım olduğundan gelen de gitmesi istenen gibi olacaktır. Çok mu abartıyorum? Yanılıyor muyum? Mutlak doğruyu Allah bilir... Yaşarsak hep beraber göreceğiz...
Tam da bu yüzden kendileri gibi oy vermeyecek olanları denize dökmek isteyen CHP milletvekillini değil de görüşlerini ve eleştirilerini açıklayan Fikri Sağlar'ı disipline veriyorlar. Milletin yarısından fazlasını denize dökmek isteyenle aynı siyasi partide olmak onları rahatsız etmiyor ki!.. Çünkü hepsi aynı şeyi istiyor. Rahatsız olmuş olsalardı hakkında disiplin işlemi falan yaparlardı.
Biz seni çok sevdik... SON BAŞBAKAN
Müthiş bir dönemde, büyük bir görevi üstlendiniz. Bir Ali değil bin Ali feda olsun dediniz. Ve bu aziz ve asil milletin gönlüne bir kez daha yerleştiniz. Gerçi daha görevi devam ediyor. Ancak millet bunu daha şimdiden içtenlikle söylüyor. Biz seni çok sevdik...
Güle güle son Başbakan...
Milletin verdiği görevi kabul etmiyor...
Kemal Kılıçtaroğlu hala referandum sonuçlarını kabul etmeyeceğini söylüyor. İnanılır gibi değil.
Sözlerinin anlamının milletin iradesini kabul etmemek olduğunu anlamıyor mu acaba?
Daha önce de yazmıştım.
Millet hem karar hem görev verdi. Hala referandum sonuçlarını tartışmak ve bunu kabul etmemek; milletin kararını tanımamak ve milletin verdiği görevi kabul etmemek demektir. Ayrıca yüzde 51 hayır çıksaydı her şey geçerli olacaktı. O zaman hiçbir sorgulama olmayacak, referandum makbul. Ama aynı oranda evet çıkınca her şey sorgulanıyor. Referandumu kabul etmiyorlar. İşte sapkın zihniyet tam da burada...
Domates dışında her şey...
Uluslararası ilişkileri insanlar arası ilişkiler ile aynı değerlendirenler var.
Soruyorlar. Efendim Rusya'ya ağzınıza geleni söylüyordunuz ne oldu? Kardeşim, devletlerin arasında sonsuza kadar dostluklar ve düşmanlıklar olmaz. Milletin çıkarları neyi gerektiriyorsa öyle davranırsınız. Menfaat ne ise yaklaşım da ona göre oluşur. Dost gibi gerekirse dost; düşman gibi gerekirse düşman oluverirsiniz. İşte Türkiye Cumhuriyeti Devleti de buna uygun hareket ediyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da bu işleri böyle sevk ve idare ediyor. Sırf siz istiyorsunuz diye de düşmanlık yapacak halimiz yok. Kusura bakmayın...
Takvim
5 Mayıs 2017
Hiç yorum yapılmamış
1915 kez izlendi
933 kez izlendi
1139 kez izlendi
2298 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.