Sesli Makale

İran Devrimi gerçekleşti. Bölge karışıktı. Türkiye'nin alacağı pozisyon herkesi her yeri etkilerdi. Kendisi bile bilmeden gelip DAR BE yaptı. 12 Eylül 1980 müdahalesi ile birlikte TÜRKİYE istenilen kıvamda, istenilen rotada tutulmuştu. Türkiye'nin ekseni kontrol altında tutuluyordu. Bunu da SAĞ-SOL çatışması üzerinden başarıyorlardı.
Bizim gençlerimiz can verirken onlar ülkenin kumandasını ellerine geçiriyorlardı.
Aradan bir süre geçti. SOVYETLER BİRLİĞİ yani koca imparatorluk dağılıyordu.
GORBAÇOV'un GLASNOST ve PERESTROYKA'sı ile yeni oyun kuruluyor, yeni ülkeler oluşuyordu. Dünya haritasının rengi değişiyordu. Değişimin olduğu yerlerde TÜRK çoktu. Bizden kimse yoktu!
Orada yaşayanlar bizim kardeşlerimiz, soydaşlarımızdı.
O yıllarda PKK hortladı!
PKK saldırıları ile birlikte KİRLİ TERÖR sahne aldı. Özal'dan Eşref Bitlis'e kadar kim varsa TASFİYE edildi. Ülke can çekişiyordu. Aydınlar, gazeteciler, askerler, siyasetçiler... Tek tek öldürülüyordu.
Devlet koruması gereken insanlar için "BİR TUĞLA ÇEKERSEK ALTINDA KALIRIZ" açıklamasıyla olayları örtüyordu...
Bunları niye yazdım!
Tam da şu günlerde yeni oyun sahnede! Yeni paylaşım masası hazır!
KIBRIS'ta, AKDENİZ'de, SURİYE'de ve ORTADOĞU'da yeni BÖLÜŞÜM VAR!
BÜYÜK GÜÇLER bizim bölgemizde, bizi dışarı iterek, bizsiz HASILAT PAYLAŞIMI yapmak istemekteler!
İstedikleri bu.
Olacak iş değil ama kafalarında bu var...
Bunun için de YIKAMADIKLARI, DEVİREMEDİKLERİ ÜLKEYİ, İKTİDARI ELE GEÇİRMELERİ ŞART.
Olmadı, yapamadılar.
Bunun üzerine son bir hamle olarak DOLAR ile gelmeye başladılar. "Finansal operasyon" derslerine konu olacak kadar açık bir şekilde uygulanan metod ortada.
Alan belli, gelen belli. Türkiye'nin masada olmaması için gaza bastılar. İpek Yolu'nda, Kıbrıs'ta, AKDENİZ'de, bölgemizde zayıf ve söz dinleyen TÜRKİYE istiyorlar...
Bu yazdıklarımın partilerle falan ilgisi de yok. Konu Türkiye. Gelip bize ait olanı almak, kullanmak ve servetlerine servet katmak istiyorlar. Mesele izin verecek miyiz, vermeyecek miyiz?
SORU bu! Cevap da sizlerde...
Devam...
İngiltere, ajan Skripal oyunuyla birlikte Rusya'yı hedefe koyduğunu ilan etti.
Peki bu duruma nasıl gelindi? İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth, ulusal güvenliğin konuşulduğu özel bir toplantıda, "Rusya, bize karşı büyük bir plan içinde. Churchill, Rusya için, 'Gizemli bir bilmeceyle donatılmış bir ülkedir. İngiltere, tarih boyunca sadece Ruslar'ı ve planlarını iyi okuyamadı. Eğer Ruslar'la ilgili bir endişemiz varsa, detaylı araştırmaya gerek olmadan harekete geçip önlem almalıyız' dedi. Şimdi bu durumu yaşıyoruz. Bize karşı çok büyük ve çöküşümüzün hedeflendiği adımlar atılıyor.
Ülke içinde de çok büyük destek alıyor" sözleri, toplantıda endişe yarattı.
O nedenle Skripal olayı hazırlandı, ardından Rus diplomatlar sınır dışı edildi.
İngiltere, hazırlıksız yakalanmak yerine atakla karşılık vermeyi tercih etti.
Şimdi Abramovich hamlesiyle ikinci plana geçildi.
Çok büyük bir ihtimalle LONDRA'daki Putin yanlısı Rus işadamlarının tamamının parasına el konulacak.
Rus işadamlarının İngiltere'deki yatırımları, nakit paraları ve devlet tahvillerinin toplam miktarının 516 milyar dolar olduğu açıklandı.
Muhtemelen çok daha yüksek!
Ayrıca bu para ile ilgili bir duyum vardı!
Bu paranın tamamının 2019 Haziran ayına kadar İngiltere'den çıkartılması planlanıyordu.
Hatta Londra'da paranın merkezi Canary Wharf'ın bile krize girmesini sağlayacak bu para çıkışı büyük endişe yaratıyordu.
BUCKINGHAM TEDİRGİNDİ
YANİ...
Şimdi İngiltere'nin, Rusya konusunda hiçbir şekilde geri adım atmayacağını görüyoruz. "Rusya'nın veya Putin'in karşı hamleleri ne olacak?" sorusu Avrupa'da ve ABD'de çok soruluyor.
İngiltere, Ortadoğu'da güçlüydü.
Akdeniz'de hala güçlü.
Putin'in adımlarını dikkatlice incelerseniz, Suriye'yi Londra'nın elinden aldığını görürsünüz. Akdeniz'de de etkinliğini arttırdı. Daha da artıracak.
Çünkü Rusya, İngiltere'nin hiçbir konuda geri adım atmayacağını biliyor. Rusya, Avrupa Birliği için çok önemli bir ülke...
Yıllardır enerji konusundaki büyük yatırımların karşılığını görmeye başlayacağı yıl 2018'di. İngiltere bunun da önüne geçmek için saldırının dozunu sürekli arttıracak. Bütün bunlar olurken Türkiye-Rusya-İran'ın 4 Nisan'da Ankara'da bir araya gelmesi, hem ABD hem de İngiltere'de büyük rahatsızlık yarattı. NET!
İngiltere Savunma Bakanı Michael Fallon, 2016'da Rusya tarafından askeri tehdidin arttığını ve gerekenin yapılacağını söyledi.
Daha sonraki savunma Bakanı Gavin Williamson, "Rusya bizim için tehdit. Artık gereken yapılmalı" dedi.
İngiltere'de savunma bakanları, Kraliçe II. Elizabeth'in askeri sözcüleridir.
Bunu unutmamak gerekir!
Gavin Williamson'ın açıklamalarını incelersek, Rusya'ya bir askeri operasyon seçeneği yok belki ama birçok taraftan ambargonun sinyallerini almak mümkün.
Akdeniz'deki çatışmanın büyüyeceğini de, Rusya'nın İngiltere ve ABD ile karşı karşıya gelmeyi göze alamayacağını da biliyoruz.
SIR değil.
ŞİMDİLİK!
İngiltere, Rusya'ya baskı kurarak, Akdeniz ve Ortadoğu'da atacağı adımları yavaşlatmak istiyor ve bunu da başarabilir.
İran'a yapılacak ekonomik ve askeri operasyonların tamamı Rusya'ya da yapılmış demektir.
Çünkü İran bölgede, Rusya'nın desteğiyle ayakta kalırken, Çin'le de ilişkilerini güçlendirerek konumunu sağlamlaştırdı. Şimdi hedefte İran dursa da görünmeyen hedef Rusya'dır.
İngiltere, Rusya'ya operasyon yaparken, yıllardır yönetiminde söz sahibi olduğu Hindistan'dan ilginç bir tepki geldi.
Hindistan, ABD'nin Rusya'ya yönelik yaptırımlarının ülkenin güvenliğini tehdit ettiğini açıkladı.
İngiltere'nin ABD'nin yanında yer almasını da kabul etmeyeceklerini açıkladı.
İngiltere için Hindistan çok önemli bir ülkedir. Kraliçe'nin baskısıyla birçok Hint bankası, Rusya ile yapılan kredi anlaşmasını durdurdu.
Ancak ROTHSCHILD ailesinin iki bankası, aynı şartlarda teklif sundu.
Pentagon ve Kraliçe, Hindistan'ı yeni Çin olarak hazırlamak niyetinde. Londra'daki AİLE ile Kraliçe arasındaki savaş ülkelerin de geleceğini değiştirdi. Şu an içinden geçtiğimiz zaman diliminde olan da bu!
Şimdi hem Pentagon hem de Kraliçe, Hindistan'a bir ders vermek istiyor. Bunun için adımlar atıldı. Hindistan'ı uluslararası arenada yalnız bırakmak için ekonomik güç kullanmaya başladılar.


yazının devamını okumak için tıklayınız