Sesli Makale

Irak ve Suriye'ye girdiler. Nereden geldiler, nasıl bu kadar çoğaldılar bilen yok.
IŞİD'i kurmak için canla başla koştular. Kafa kesen bu örgüte katılmak için ismini bilmediğimiz küçük adalarda bile sıraya girdiler... Sonra oluşturdukları bu örgütle mücadele etmek için bir başka güç aradılar. IŞİD'i öyle bir örgütlediler ki 55 ülkeden MİLİTAN bulup getirdiler. Ama kurdukları yapı tehlikeliydi ve durdurulması gerekiyordu.
Bunun için YPG'ye el attılar. Kürtler IŞİD ile savaşacaktı.
Ama işin içinde gariplikler vardı.
YGP bünyesinde savaşmak için 45 ülkeden savaşçı geliyordu. Kürtler'in Türkiye'de, Irak'ta, İran'da, Suriye'de yaşadığını sanıyorduk. Öyle değilmiş!
Kaliforniya'dan, Singapur'dan, İzlanda'dan KÜRT geliyordu.
Bizim hemen yanı başımızda, bizim içinde olmadığımız kocaman bir savaş vardı. Avrupalılar ile Amerikalılar'ı saymıyorum bile...
Son günlerde Amerikalılar'ın ÜS kurmak için adım attıkları KOBANİ ve çevresinde İngiliz-Fransız ve Almanlar da görülmeye başlandı. Rusya zaten orada... BATILILAR gelirken IŞİD insanların kafasını kesip ÇARMIHA germeye devam ediyordu. El Kaide'nin daha önce yaptığını çok daha ileri götürerek İSLAM ile şiddeti bir araya getiriyordu!
Peki İslam'i bir güç ya da akıl bunu yapar mıydı?
Yapmazdı. Yapamazdı. Böyle bir eylemden alacağı ve kazanacağı bir sonuç yoktu çünkü! Suriye'ye pasaportla gelen birkaç bin militan hem Irak'ı hem Suriye'yi bölüyor. Olacak iş mi bu! Arkasında bir güç yok. Hedefleri yok. Sığınacakları yer yok. Ama etrafımızda duruyorlar. Tek görevleri sınırların belirlenmesinde APARAT olarak kullanılmak ve İSLAM KARŞITLIĞINI dünyada tavan yaptırmak. Operasyon bu!
Bindikleri 8-10 jip'le Ortadoğu'yu ele geçirmeye çalışıyorlar!
Bizim de buna inanmamızı bekliyorlar. Şiddeti tırmandırdıkça Paris'e, San Bernardino'ya, Brüksel'e, Orlando'ya saldırdıkça İSLAM KARŞITLIĞI TAVAN YAPIYOR.
El Kaide gibi IŞİD de binlerce militanı ile dünyanın her yerinde eylem yapabiliyor. Orlando'daki tiyatroyu gördünüz. Birileri bizlerin buna inanmasını istiyor. CIA Başkanı bile bunu söylüyor. Garip değil mi!
Garip olan bir başka konu daha var. Bu IŞİD'in ömrüyle ve görevi ile de ilgili. İNGİLTERE'nin "AVRUPA BİRLİĞİ'nde kalalım mı çıkalım mı" oylaması geleceği temelden şekillendirecek bir adım. Öyle böyle değil. PARANIN EFENDİLERİ servetlerini AMERİKA'daki karargahlarına götürürken Kraliçe ve ülkesi kendi geleceklerini oy'layacaklar. İngiltere "YOKUM!" dediği an Avrupa'da büyük çözülme başlayacak. Avrupa'nın dağılmasını kimse önleyemeyecek. Ama İngiltere, AB'den çıktıktan sonra kendi dertleri ile başbaşa kalacak.
Parayı Amerika'ya kaptıranlar başka sıkıntılarla boğuşacak. İNGİLİZ MİLLETLER TOPLULUĞU çatırdayacak. OY'lama ile kendi kaderini belirlemek isteyenler sıraya girecek. İskoçya yine gündeme gelecek.
Bahamalar'dan, Yeni Zelanda'ya, Kanada'dan Avustralya'ya, Fiji'den Papua Yeni Gine'ye, Solomon Adaları'ndan Tuvalu'ya kadar büyük bir çatırdama başlayacak. İngiltere'nin gücünü koruduğu ORTADOĞU ise bambaşka bir hal alacak. Yani oylama sadece İngilizler'i ilgilendirmiyor. Böyle olduğu için çıkmak isteyen de kalmak isteyen de TÜRKİYE'NİN ADINI KULLANIYOR! Düşünün bakalım!
Neyse bunu yakında göreceğiz...
Parayı toplayıp Amerika'ya giden aileler artık AMERİKA'nın başında olacak. Hillary'ye ve Trump'a bakınca bu net. Zaten eski başkanlar da bunu sık sık söylüyor. PARAYI TAŞIYAN AİLELER öteden beri ILIMLI İSLAM'ı talep etti. Dertleri belliydi.
İslam'ı piyasa ekonomisinin içine alalım, uzlaşmazlıkları bitirelim ve birlikte yaşayalım... Hillary bunu söylüyor.
İslam karşıtlığı oy kaybına yol açınca Trump danışmanını dövüyor!
Amerikan DERİN DEVLETİ ise IŞİD üzerinden eylemlerine devam ederek "HAYIR! İslam'ın ılımlısı yumuşağı olmaz. Hepsi şiddet yanlısı... Hepsi terörist..." diyordu!
Böylece, BARONLARI İslam'ın içinden atmak için kendi oyunlarını sahneye koyuyorlardı: "Bütün Müslümanlar teröristtir!" Bu oyun CIA eliyle hala devam ediyor. Saldırıların ardı arkası kesilmiyor. BATI'daki herkesi İSLAM KARŞITLIĞINDA birleştirmek için hızla yola devam ediyorlar...
Yani Amerikan Devleti ile PARANIN EFENDİLERİ İslam konusunda FARKLI düşünüyorlardı.
Ortadoğu'yu yönetmek için farklı yöntemleri vardı. Düne kadar rakip oldukları için de bunu rahat bir şekilde görüyorduk. Ama şimdi oyun değişti.
Avrupa değişmek ve çökmek üzere...
İngiltere tarihinin en derin OY'lamasını yapmak için sandık başında! Kalsa da çıksa da Ortadoğu'daki oyun belli ki değişecek. Yeni bir yapı gelecek.
YPG ve IŞİD bunun göstergesi.
Bir süre sonra bir günde ortadan kalkan ASALA gibi onlar da yok olacaklar. Ama görevleri henüz bitmedi. Londra'nın kararından sonra hayat hızla akacak. Paranın sahipleri ILIMLI İSLAM'da ısrar ederse başka, Amerikan DERİN DEVLETİ'nin "İslam bütündür ve hepsi radikaldir!" ilkesi aşılmazsa başka oyun göreceğiz demektir... İki modelde de TÜRKİYE'ye sonsuz ihtiyaç var. İki modelde de TÜRKİYE olmadan sonuç almak mümkün değil...
Dikkat edin! Paranın sahipleri de Amerika da hep ORTADOĞU'da yani İSLAM COĞRAFYASINDA kapıştılar. Hepsi İSLAM'ın içinden gelip gücü eline geçirmek için uğraştı.
Bu, bizi ÖTEKİ yaparak gücü eline geçirme operasyonuydu. Biz göremedik, bilemedik, duyamadık...
ISKALADIK. Oyuna bile girmeyi düne kadar düşünmedik... Girmeyi düşünenleri ya astık, ya zehirledik ya da DİKTATÖR ilan ettik...
ANAVATANI Avrupa olan PARANIN EFENDİLERİ şimdi yeni vatanlarına, Amerika'ya geçiyorlar. Avrupa da can çekişiyor. 11 Eylül İKİZ KULELER saldırısı MÜSLÜMAN TERÖRİSTLERİN yaptığı en büyük operasyondu (!) Sonrasında ORLANDO'ya kadar geldik!
Müslümanlar'ı kullanarak başlattıkları savaşta sona gelindi. İngiltere yarın son sözü söyleyecek. Bakalım ne olacak...
Kendileri değişmeyeceğine göre bizi FORMATLAMAK isteyeceklerdir.
Her iki şık da TÜRKİYE olmadan hayata geçmez.
Buna göre hazırlanmamızda fayda var! Zaten akıllı devletler bir taşla 5 kuş vurmazsa o taşı atmaz. Biz tek taşla iki kuş vursak yeter de artar bile...

NOT: John Major (1990-1997 İngiltere Başbakanı): Bu referandum Birleşik Krallık'a karşı bir tehdittir.
Eğer, 'Evet' çıkarsa birliğimizin dağılma sürecine girdiğini anlayacağız. Tarihi bir hataya ortak olmamalıyız.
Tony Blair (1997-2007 İngiltere Başbakanı): Aptallığa ortak olunmamalı. Birleşik Krallık'ı yok etmek için yapılan bu referandumda 'hayır' kararını desteklemeliyiz.
Bunların dışında, bunlara karşı olarak "ÇIKALIM!" diyen MI6 Direktörleri ve Kuvvet Komutanları var! Çarşı karışacak...

Takvim
22 Haziran 2016