SİYASET

Ergün Diler : Son perde

Tarih
16 Ocak 2015
İzlenme
Kişi
Yazar
Ergün Diler

16 Ocak 2015

Dünkü
yazımdan sonra pekçok dost ya arayıp ya da mesaj göndererek "Biraz daha açık yazabilir misiniz?" diye sordu!
Oysa her şeyi net olarak aktardığımı düşündüm! Dünyada değişen dengeyi, Türkiye'ye düşen yeni rolü ve Paralel'in niçin tasfiye edileceğini yazdım! Bu kadar ilgi gördüğüne göre konunu üzerine gitmeye devam edelim!
Öncelikle TÜRKİYE gibi KİLİT önemde bir ülkede hiçbir şey BÜYÜK GÜÇLERİN isteği dışında olmaz! Olmadı da! Yerli bir DALGA kendini hissettirse de kesinlikle gelip YABANCILAR tarafından o YAPI ele geçirilirdi! Yakın tarihimiz bunun örnekleriyle doluydu! Darbeler, cuntalar, terör, PKK, finansal operasyonlar ve Paralel hep ama hep DIŞARISININ isteği doğrultusunda görev yaptı! Bunları kimseyi incitmek için yazmıyorum!
Gerçek bu! Kabul etmeseler de değişmez!
Kenan Evren ile Tahsin Şahinkaya PAŞALAR darbeyi yaptıkları zaman terörü bitirdiklerini düşündü! Bizim askerimiz, ordumuz yeryüzündeki en VATANSEVER oluşumdu! Bu motivasyonu bilenler bunun üzerinden HATA yaptırıyordu! Evren Paşa da aynı hatayı yaptı! Çünkü biz MEMLEKETİ KURTARMAYI çok severiz! Ama severken öldürdüğümüzü hiç görmeyiz!
Durum buydu!
1980 öncesi Türkiye DIŞ BORÇ itibariyle çok güçlü bir yapıya sahipti!
Sokaklar kan gölüne dönse de, bombalar suikastlar birbirini izlese de EKONOMİ iyiydi! Karaborsa ise sokaktaki olayların peşine takılan bir vagondu! Birbirini tamamlıyordu! Durum öyle bir hale getirildi ki ASKERLERİN ÜLKEYİ kurtarması şart oldu! Zaten final aynen gerçekleşti! 13 Eylül sabahı tek kurşun atılmadı!
Yeni ANAYASA ve beraberindeki seçimler rahmetli ÖZAL'ın yolunu açtı!
Daha askerler kışlasına dönmeden ülkenin EKONOMİK VİTESİ değişti!
Bambaşka bir anlayış geldi! Tanzimat Fermanı'ndan beri uygulamaya konulamayan SERBEST PAZAR geldi!
Artık Devleti sınırlayan anlayış hakimdi! IMF ve Dünya Bankası da dilediği ülkeye dilediği kadar KREDİ verebilecekti!
24 Ocak KARARLARIYLA bunun startı verildi! Yeni Dünya düzeni buydu! Rahmetli Özal da ülkeyi buraya taşıdı! Sınırların yumuşadığı yerde söz PAZAR EKONOMİSİ'nindi! LİBERALİZM hatta NEO LİBERALİZM hayatımızın bir parçasıydı!
Devlet ekonomiden yavaş yavaş çekilip yerini işadamlarına bırakırken, DİN'de de aynı şeyler oluyordu! Devlet asık yüzünü DİNDEN çekerken gülümseyen ve hoşgörüyü elden bırakmayan PARALEL devreye giriyordu! Ve büyük sözü söyler konuma geliyordu!
Bu dalga başladıktan sonra ülkenin bütün kurumları değişmeye, yeni döneme uygun hale gelmeye çalıştı! Format atıldı! Askerde, siyasette, ekonomide hatta sporda bile bunlar çok rahat görülüyordu! İSLAM da geri bırakılamazdı!
Paralel Yapı işte bu dönemden sonra parladı! Darbeden sonra rahat rahat gezmelerinin arkasında bu vardı! Ama onlar da kendilerine ne rol verildiğini bilmiyordu! Onlar da memleket için iyi şeyler yapmaya çalışıyordu! Askere ayrı, Paralel'e ayrı motivasyon yani! Ama oyunu kuran belliydi! Darbe ile bir yapıyı ortadan kaldıranlar yeni oyuna geçmişti!
Paralel bu dönemlerde serpildi, büyüdü, gelişti! Ülkede siyasi dalgalanmalar olsa da LİBERAL POLİTİKALARDAN sapma olmuyordu!
AK Parti hükümeti seçimleri kazanıp geldiğinde de bir değişiklik yoktu!
Zamanla, isim isim saymaya gerek duymadığım kişiler televizyonları, gazeteleri, dergileri, radyoları İŞGAL etmeye başladı! Her kanalda neredeyse hep aynı yüzler vardı! Çok konuşuyorlar ancak bir şey söylemiyorlardı! Sayıları çok az olmasına rağmen ülkenin her tarafında sesleri duyuluyordu! İlginçti!
Sesleri gür çıkmasa da yayılıyordu!
Devlet de iş dünyası da Paralel de bunların yanındaydı! Eleleydi!
Oyun gereği zaten böyle olmaları gerekiyordu! Bence kimse rolünü niçin oynadığını bilmiyordu!
Bunu bizim insanımız sorgulamazdı!
Başka bir yazıda bunu açıklarım!
Neyse...
Dünya değişirken Türkiye de değişmiş, İslam da payını almıştı! Paralel, VATİKAN'a kadar giderek "DİNLERARASI DİYALOGU" başlatmıştı! O dönem olması gereken oluyor, ekonomik olarak sınırlar kalkarken İNANÇ düzleminde de mesafe alınıyordu! Hatta bazı şehir efsaneleri cennete kolay yoldan gitmenin şifrelerini veriyordu! Kendileri söylemese de Paralel bu sözlerle seviliyor ve peşinden giden insan sayısını artırıyordu!
Ve KURAL GEREĞİ kendileri de PARADAN uzak kalamıyordu!
Bankaları, şirketleri medyası oluveriyordu! Konu para olunca yapının içindeki önem verdikleri isimler hem içeride hem dışarıda İSRAİL ile buluşmada bir çekince görmüyordu!
Zaten gazetelerinde bir tek İSRAİL için OLUMSUZ haber çıkmazdı! Tıpkı HÜRRİYET gibi!
Ama bizlere her şeyi İDEOLOJİK olarak öğrettikleri için gerçeği hiç göremiyorduk! Parçalarla, insanlarla, yapılarla, olaylarla uğraşıyorduk! BÜYÜK OYUNU görecek eğitim sistemimiz yoktu!
Hala da yok! YABANCILAR, "Nasıl düşünmemiz gerektiği konusunda!" kabul edelim ki başarılıydılar! DÜŞÜNCE sistemimize ince ayarla yön veriyorlardı!
5 yaşındaki çocukların tartışmayacağı konular üzerinde KAOS oluşturacak bir ülke haline geliyorduk!
Düşünce yapımızın iki yönü vardı: YA BİZDENDİ YA KARŞIMIZDA! İstenilen sonucu elde etmişlerdi!
Siyaset, ekonomi, Müslümanlık anlayışı, medya değişmişti! Yeni figürler, yeni akımlar, yeni isimler çıkmıştı! Herkes rolünü bilmese de iyi yapıyordu! Ta ki krizler kapıya gelinceye kadar! Çünkü o zaman ROLLER açığa çıkıyordu! 17 ARALIK milattı! Bunu iyi görmek, iyi anlamak durumundaydık!
Son operasyonu yapamayanlar kendilerine olan aşırı güvenle erken hareket etti! Düğmeye istenilen tarihten önce basıldı! Kendilerini yenilmez gördükleri için yürüdüler!
Duvara tosladılar! 17 Aralık "NEOLİBERAL SİSTEMİN!" ülkeden gitmemesi için atılan önemli bir adımdı!
Türkiye'nin başka bir SİYASİ ROTAYA sapmaması için vurulmaya çalışılan darbeydi! İçerideki oyunculara bakarsak büyük fotoğrafı göremezdik! Gazetelere konu olan isimlerin hiçbir önemi yoktu!
Herkes piyondu!
Yenildiler!
Yenilgiyi ilk gören, OYUNU kuran oldu! Ama çok akıllıydılar!
Kullandıkları YAPININ hemen tasfiyesini istemiyorlar, son bir görev kağıdı daha yazıyorlardı! Hatta Charlie Hebdo saldırısından önce içeride bir MİZAH DERGİSİ çıkarma kararı veriyorlardı! O mizah dergisi için de ilginç bir ismi düşünüyorlardı! Paris'teki saldırıdan sonra kör uçuşu yapan YAPININ üyeleri farkında olmadan HZ. PEYGAMBER'E HAKARET edenlere destek verir konuma geliyorlardı! Küfüre "Basın özgürlüğü!" demeye başladılar! İsrail'le aynı gün doğan HÜRRİYET ile aynı çizgide oldular! Hep birlikte BEŞTEPE'deki 16 Türk Devleti'ni temsil eden askerlerle dalga geçiyor, hakaret ediyor, "tiyatro" diyorlardı!
Oysa değişen sistemle birlikte kendileri de gidecekti! Oyunu kuranlar hiç sorgulamadan her görevi kabul ettiklerini biliyordu! Bu nedenle Hz.
Muhammed'de bile milletle aynı çizgide duramadılar! Çünkü TASFİYE kararı verilmişti! 1980'den sonra başlayan LİBERAL POLİTİKALAR değişeceği için onlar da eriyecekti! DEVLETE DÖNÜŞ başlamıştı bile!
Bu yapıya ihtiyaç kalmamıştı!
Ama ne yazık ki bunu görmüyorlardı!
Göremezlerdi de! Karikatürleri yayınlayan içerideki gazete ile omuz omuza verdiler! Hiç farkında olmadan herkesin kullandığı bir YAPI haline geldiler! Şimdi diğerleri kalırken kendileri gidecekti! Dönem "Dinlerarası Diyalog" değil aksine SAVAŞ dönemiydi! Ama oyunu kuranlara o kadar güveniyorlardı ki "Bizim bu sahnede ne işimiz var!" diye soracak aklı ortaya koyamıyorlardı! Böyle olurdu!
Şimdi Türkiye'nin İSLAM'ı koruyup yücelttiği dönemin perdeleri açılacak!
Gerektiğinde herkesle atışan, mücadele eden ama Ortadoğu'da ABİLİK yapan bir ANKARA olacak! Mücadele ederken gücüne güç katacak! Maç oynanırken sahada skoru değiştirecek!
Yukarıda dediğim gibi kimseyi kırmak incitmek için bunları söylemiyorum!
Ama SAHNE değişiyordu! Artık BÖLGEDE TÜRK DEVLETİ'nin sözünün geçtiği çağ başlıyordu! Siz SARAY'daki 16 Türk Devleti'nin askerlerinin tesadüf eseri mi

NOT: Peki, çatışmalarla güçlenen Türkiye'den ne beklenecekti! Bu da önemli bir soru! Buna kim kafa yoruyor bilmiyorum!

Takvim

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;