Sesli Makale

10 Nisan 2015

Bazen gülümseyerek kendi kendime "Bazı şeyleri önceden görmek hiç hoş değil mi?" diye soruyorum! Abarttığımı düşünmeyin sakın! Türkiye'nin kendine HAS GİZLİ kodları vardır!
Bunun ne getirdiğini ve ne götürdüğünü bilirsiniz! Hele konu Türkiye'nin gittiği yol, girdiği rota, koptuğu eksen olunca! Görmek hiç zor değildir!
Yapmanız gereken tek şey, bize öğretilmeyen EGEMEN GÜÇLERİ bulmak ve sobelemektir! Şunu hiç unutmayın, Türkiye'de bunlar hiç konuşulmaz ve asla yazılmaz! YAZILI OLMAYAN KURALLAR GEÇERLİDİR! Hiç kimse bu alana girmek istemez! Çekinir, korkar, gelecek kaygısı taşır!
Haklıdırlar da...
Kimseyi eleştirmek için söylemiyorum ama bizler GENİŞ DÜŞÜNMEYİ bilmeyiz! Bizi okuyanlara günlük kısır tartışmalar üzerinden mesaj vermeye bayılırız!
Ve okuyucuları bizlerle aynı seviyede görürüz! Hatta kendimizi bir TIK yukarıda! Oysa ben bunun aksini binlerce kez gördüm! Neyse...
Konumuz bu değil zaten...
Bakınız Türkiye için birileri SON KOZUNU oynamak için sırada... Dünkü yazımda Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz'un Türkiye'ye geldiğini ve siyasi partilerle birebir görüştüğünü aktardım! Tabii bu adamlar eli boş gelmez! Şu an Türkiye'de İngiliz istihbarat Servisi MI6, CIA, BND, MOSAD ve Çin istihbarat kurumları dahil dolaylı ya da dolaysız AN KET çalışmaları yapanların sayısını bilen yok! Hatta bazıları TÜRK TABELASIYLA gerçek rakamları bunlarla paylaşmakta! İnanılmaz bir AĞ'dan, birileri aralıksız bilgi almakta! Dedim ya konu Türkiye olunca işler böyle yürür! Ülkeyi korumak ve ayakta tutmak hiç de kolay değildir! Geçtiğimiz gün yazdım... CHP, MHP ve HDP görünmeyen koalisyon... Bu üç partide adayların önemli kısmı belli ki ÜST AKIL tarafından tespit edilmiş! Kemal Derviş'in de CHP'de etkili olduğunu duydum! Sadece duydum! CHP için zaten kolları sıvayan önemli bir ŞİRKET vardı!
Aslında bu şirket hayatımızın hatta evimizin göbeğindeydi! Ama görmez ve bilmezdik! Gösteren de olmazdı!
Kemal Bey'in hayatını ilginç bulan bu şirket yani BENENSON STRATEJİ GRUBU, CHP'ye el attı! Özellikle ekonomik vurgu yapıp, emeklilere sırt verilerek bir siyasi kampanya yürütülmesi gerektiğini söyledi! Bu şirket 1996 yılında Bill Clinton'un ekibinde yer alan Joel Benenson tarafından kuruldu!
Sakın kopmayın! Finalde sizi ilginç bir yere götüreceğim... Lütfen dikkatle okuyun!
2008 yılında Obama'nın seçilmesi Benenson Strateji Grup'un başarısı olarak göründü!
20 yıllık bir hayatı bile olmayan Benenson, 35 ülkede çalışmalar yaptı. Seçimlere girdi! Birçoğundan zaferle çıktı! Bugüne kadar 30'un üzerinde siyasetçiye Devlet Başkanı ve Başbakanlık yolunu açtı.
Benenson'un müşterileri arasında "yok" yoktu! Campbell Soup Company, HBO, Toyota, NFL, Procter & Gamble, Panera Bread Co, Hearst, Blue Star Enerji, NFL, Pfizer ve MSNBC bunlardan sadece bir kaçıydı! Joel Benenson, Carl Rossow, Peter Brodnitz, Daniel Franklin, Mitch Markel ve Amy Levin şirketin üst düzey isimleriydi... AKIL bunlardı! Başarı ve para geldikçe hem şirket hem Benenson tanınıyordu! GQ dergisi bu nedenle Benenson'u "en güçlü" insanlar listesine koyuyordu! Şirket haklı olarak başarılarını katlayınca, birilerinin ilgisini çekti! Zaten bu ilgiyi gösterenler gelip alır ve giderdi!
Öyle de oldu! "Benenson Strategy Group" 2013 yılında İngiliz şirketi Kantar'a satıldı... Başarı yine para yapmıştı! Kimse bu kuralın dışında kalamıyordu! KANTAR da önemli bir oyuncuydu! Kantar, medya sektöründe uzmanlaşmış bir araştırma ve danışmanlık şirketiydi!
Dünyanın ve Türkiye'nin önde gelen markalarına, yayıncılarına, medya ajanslarına ve endüstri komitelerine stratejik danışmanlık hizmeti sağlıyordu! Rekabet hakkında bildiklerini aktarıyordu!
Bu kadar da değildi üstelik!
Hızla değişen, evrim geçiren medya sektöründe, müşterilerine, başarıya giden yolda ışık tutardı.
İzleyici davranışları, dijital pazarlama etkinliği, tüm medya kanallarının ölçümü ve analizi, marka itibarı, tüketici tepkilerinin değerlendirilmesi gibi konularda danışmanlık verirdi! SİYAH YAZDIĞIM BÖLÜMÜ UNUTMAYIN!
Devam...
Kantar Media'nın, İstanbul'daki Türkiye merkez ofisinde, 85 çalışanı bulunmaktaydı... Global olarak sunduğu hizmet portföyüne paralel olarak, Kantar Media Intelligence, Audiences (TV, Basın Rating Ölçümü), TGI (Target Group Index) & medya sektörü firmalarına özel Araştırma hizmetlerini sunmaktaydı!
Gerçekten çok iyi yetişmiş personelle çalışırlardı! KANTAR, dünya genelinde, 5000'den fazla medya uzmanı barındırıyordu! 60 farklı ülkede, 22,000 farklı şirkete hizmet veriyordu! Ayrıca bu da çok önemli! 4 milyon farklı markayı izlemekteydi...
Kantar Media Türkiye, TNS Piyasa Araştırma Danışmanlık ve Ticaret A.Ş.'nin ticari kurumsal bir markası olarak tescil edilmişti. Yani Türkiye'deki bütün RATİNGLERİ bunlar ölçüyor, değerlendiriyor ve ellerindeki rakama göre REKLAMI dağıtıyordu!
Adamlar işlerini yapıyorlardı!
Sorun yok! Var ama yok yani! Peki bunların konumuzla ne ilgisi var! İşte burası önemli zaten! Bizim bilmediğimiz ve bizden saklanan da bu!
Asıl bilinmesi gereken NOKTA burasıydı! Kantar bu kadar çok şirketi, markayı yönetse de, ratingleri kontrol etse de bunların da bir sahibi vardı! Kantar'ın da sorumlu olduğu, hesap vermek zorunda kaldığı bir AİLE vardı! Evet! Kantar ne yaparsa yapsın, günün sonunda WPP'ciye hesap verirdi!
Peki büyük patron WPP kimindi?
Bildiniz! ROTSCHILD AİLESİNİN! Mesela WPP PLC- New York'un başında Rebecca Rothschild vardı!
Peki, WPP PLC Chicago'nun başında kim vardı dersiniz!
Tabii ki Noah Rothschild! WPP Başkanı Sir Martin Sorrell, 2013 yılında Prens Charles tarafından onur ödülüne layık görülürken kimin yanında oturuyordu! Jacob Rothschild'in...
Şimdi başa dönelim... Martin Schulz, Kemal Bey'le yaptığı özel görüşmede "Haziran'da kesinlikle koalisyon var!" diyordu! 30 Mart'ta yaptırdıkları anketin sonucunu açıklarken müjdeyi veriyordu! Aynı şeyleri MHP'ye de söylüyordu!
Ben de ne yazık ki bunları bir gün önceden yazıyordum! Yani ne oluyordu? CHP'ye elini uzatan şirket, yani Benenson, KOALİSYON için çoktan start veriyordu! Bu şirketin ilk sahibi KANTAR olsa da gerçekte patron ROTHCHILD'ti!
Zaten bu şirket televizyonlarda ÖLÇÜMLERİ yaptığı için evimizin baş köşesindeydi. Ratinglere baktığı için FOX, SAMANYOLU ve TV8 hep öndeydi! Sizler TESADÜF diyebilirsiniz! Ama FOX'ta bir saat boyunca, reklam arasına rağmen bir tek seyircinin bile ZA P yapmadığını görünce korkuyordum! Ve şu soruyu soruyordum! NEDEN? Bu AĞ ortadayken en basit ve anlamlı soru buydu! AVRUPA evimize girmiş şimdi sıra SANDIĞA gelmişti! Benim işim yazmaktı! Onu yapıyorum!
Haksız mıyım!

NOT1: Partiler ve kanalları düşünün! Yayınlara bakın! İnceleyin! Ve safları görün!
NOT2: "Benim işim değil" diye şimdilik ölçüm işlerine girmiyorum! Ama yakında ne olacağı belli olmaz!

Takvim