GÜNCEL

Ergün Diler : Mahkeme

Tarih
15 Kasım 2023
İzlenme
Kişi
Yazar
Ergün Diler
ÇOK garip bir şekilde büyük kalabalıklar olan bitenin farkında değil. Siyasetçiler de bürokratlar da gazeteciler de hukukçular da gerçekle buluşma noktasında yetersiz kalmaktalar... Özellikle siyasette önemli kilometre yapmış isimlerle oturunca ürküyorum! Öyle böyle değil!
Hiçbir şey bilmiyorlar. Peki bir insan bilmeden, anlamadan nasıl siyaset yapar! Nasıl adım atar! Cevap bende yok.
ELBETTE ARADA GÖREVLİ OLANLAR VAR!
Onlar da son dönemdeki fırtınanın ana kaynağı zaten.
Evrensel değerlere yaslanıp, kurdukları süslü cümlelerle örtülü operasyonlara imza atıyorlar! Ben hepsini tek tek bilirim. Ancak konu benim meselem değil! Bu isimler her partide var!
Başka başka partilerde olsalar da aynı zincirdeler! Görevleri aynı, görev yerleri farklı!
Türkiye 7 Ekim'i doğru okuyamıyor. Hem de hiç. Ne HAMAS'ın saldırısını ne İsrail'in verdiği cevabı ne ABD'nin deniz gücünü AKDENİZ'e yığmasını, ne Pentagon'un YPG'yi kayıtsız şartsız korumasını ne ABD Hava Kuvvetleri'nin Suriye'nin kuzeyini aralıksız vurmasını ne Washington'un bölgedeki hayalini...
Riyad Zirvesi'nde İsrail'in Gazze'ye uyguladığı ablukayı kırma, savaşı durdurma ve işgali sona erdirme vurgusu yapıldıNe de dün yazdığım gibi İSLAM ÜLKELERİNİN ORTAK BİR TEPKİ GÖSTEREMEMESİNİ!
Hatta en etkili olan çoğunluk, HAMAS'ı hedefe koymakta.
FİLİSTİN KURTULUŞ ÖRGÜTÜ'nün yanında pozisyon almakta...
Açık gidelim. MANŞETİMİZİ başta belirleyelim... Anlaşılmayan da bilinmeyen de bu çünkü!
Türkiye 1950'den beri ABD ile İNGİLTERE'nin savaşına ev sahipliği yapmaktadır! Üzücü olan siyasetçilerin bunu bilmemesi, anlamaması dolayısıyla çözüm aramaması...
HAMAS'ın AKSA TUFANI OPERASYONU'ndan sonra hemen hemen her gün "ANKARA'DA SİYASİ TEKTONİK HAREKETLER olacak! Bundan kaçış yok. ZATEN BAŞLADI! BAZILARI ANLAMAK GÖRMEK İSTEMİYOR" diye yazdım mı?
Kesinlikle evet... Başkan Erdoğan ne kadarını görüyor, görmüyor bilemiyorum. Ancak konu gazetelerde televizyonlarda ele alındığı gibi değil.
Derin mi derin bir operasyon hazırlığı var ANKARA'da... Asla ve kat'a isimlere gruplara girmem. Bilmesi gerekenler bilmeli... Gazeteler ve televizyonlarda GERÇEĞİ görme şansınız SIFIR bile değil...
Herkes kendi bildiğini söylerken, yazarken ANAYASA MAHKEMESİ ile YARGITAY'ın kavgasını değerlendirirken ben tek cümle ile konuyu özetledim: 
AYM, HDP'nin kapatılması davasında ek delilleri 12 Mayıs'ta inceleyecekABD ile İNGİLTERE'nin TÜRKİYE'deki kavgası...
İsimlerin ne söylediği ne yaptığından daha önemlisi, ülkenin nereye çekilmek istendiğiydi. Konu ANAYASA MAHKEMESİ değildi aslında! Mevzi olarak kullanılıyordu sadece... Üyeler isimler de konu değildi. Aldıkları kararlar da... Konu CAN ATALAY hiç değildi!
Zühtü Arslan, yani BAŞKAN kimdi? 3 aday arasından Cumhurbaşkanı tarafından 17 Nisan 2012'de Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen isimdi. Yüksek Mahkeme'nin başkanlığına ise ilk kez 10 Şubat 2015'te getirildi. Arslan, 4 yıllık görev süresinin dolmasının ardından başkanlık için yeniden aday oldu. Doğru mu? EVET! 25 Ocak 2019'daki seçimde de oyların salt çoğunluğunu almayı başardı. Yanlış var mı? YOK! Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Aslan'ın görev süresinin 13 Şubat'ta dolması nedeniyle Yüksek Mahkeme'de başkanlık seçimini tekrar yapıldı mı? Evet yapıldı! Görev süresi biten Arslan, aday olup 8 oyla yeniden seçildi mi? Kesinlikle evet. Rakibi İrfan Fidan ise 5 oyda kaldı.
Soru şu! Anayasa Mahkemesi'ndeki üyeleri kim ne zaman atadı? Herkes şikayet ediyor gözüküyor ya! Buna bakmakta fayda vardı... Abdullah Gül Beyefendi döneminde Zühtü Aslan, Hasan Tahsin Gökcan, Engin Yıldırım, Muammer Topal, Muhammed Emin Kuz atanıyordu. Yani 15 ÜYELİ mahkemenin 5 üyesi Gül tarafından belirleniyordu. Peki geri kalan 10 ÜYEYİ kim atıyordu? Başkan ERDOĞAN... 
Erdoğan Abdullah Gül'ü mecburen aday gösterdi' - Son dakika haberleri – SözcüErdoğan döneminde Rıdvan Güleç, Recai Akyel, Yusuf Hakyemez, Yıldız Seferinoğlu, Selahattin Menteş, Basri Bağcı, İrfan Fidan, Kenan Yaşar ve Muhterem İnce mahkemenin üyeleri oluyordu.
Yani CHP'nin, HDP'nin asla ve kat'a etkisinin görülmediği üyelerden ve seçimlerinden söz ediyoruz. AK PARTİ'nin kendi inisiyatifiyle belirleyip seçtiği isimler bunlar.
DOĞRU MU? Sonuna kadar...
Peki o zaman Anayasa Mahkemesi neden hedef oldu? ANAYASA MAHKEMESİ KAPATILSIN'a kadar nasıl gelindi?
Ben gazeteci ve vatandaş olarak aldıkları kararların çoğuna katılmam.
Örneklere girmek istemem. Ben önemli de değilim... Ancak bu konu hakkında yazdıklarım önemli! Hem de çok... SİYASETÇİLERİ bir kenara bırakıp değerlendirme yapalım...
Değişik konularda yıllardır İKİ EKOL'den söz ediyorum. Bu dünyayı yönetme kabiliyeti olan iki oluşum iki odak iki güç merkezi, iki derin yapı. Türkiye'de bunların olmaması mümkün değil. KONU BUNLARIN ÇATIŞMASI. Bakın! Türkiye'de farklı zeminlerde oturan, farklı bakış açıları, dünya görüşleri olan pek çok insan, halk, halka bu zinciri oluşturur. Liberal olması, muhafazakar olması, İSLAMCI olması, komünist olması, milliyetçi olması bunu değiştirmez. HEPSİ AYNI frekansta buluşurlar. Kaçırılan nokta da bu. İKİ EKOLDE de böyle karakterler bulunmaktadır. Bu oluşumlar TÜRKİYE'NİN tarafını seçmesi için ayaktadırlar. Hep böyledir.
ABD donanmasını getirerek bize basınç uygulamaktadır. YPG'ye verdiği destekle ANKARA'ya mesaj vermektedir. BÖLGESEL ÇÖZÜMLER önümüzdeki günlerin manşetleridir. Bu da ANKARA'da çatışmayı beraberinde getirmektedir. YAŞANANLAR, 'ANKARA NEREDE OLACAK'
ÇATIŞMASIDIR! Washington'la mı Londra'yla mı? Konu budur! Bu karar daha verilmediği için SİYASİ PARTİLERDE büyük sarsıntılar meydana gelecekti. 7 Ekim'den bu yana yazdığım buydu. Kemal Bey'in gitmesi ilk adımdı. Özgür Özel Bey konulara hakim değil. Bu kesin. Bir an önce bu dengeleri öğrenmeli. CHP önümüzdeki dönemde kritik bir yere konumlanacaktı. Eski koordinatından uzak düşecekti! Kılıçdaroğlu'nun neden gittiği o zaman anlaşılacaktı! Meral Hanım kaybedecekti. NET! İttifaklar da güç dengeleri de yeni bir yazılımla karşılaşacaktı. KESİN!
AK PARTİ'ye 2008'de KAPATMA DAVASI açıldığında Başkan Erdoğan'ı kurtaran ANAYASA MAHKEMESİ'ydi. Bir üyenin oyu ile siyasi hayatı bitmemiş devam etmişti. Parti kapatılsa yakın arkadaşları devam edecek kendisi olan biteni uzaktan izleyecekti. TAM TERSİ oldu. AK PARTİ geldikten sonra yaşanan tüm sarsıntılar Türkiye'nin konumunu da değiştirdi.
Önce ABD'ye sonra İNGİLTERE'ye yakın olundu. Gelişmeler bunu zorunlu kıldı. Şimdi tüm BATI ve İSLAM ÜLKELERİ ABD'nin öncülüğünde bölgenin DEĞİŞİMİNE "EVET" demiş durumda. Bu da tüm yolları KÜRTLER'e çıkarmakta... ABD SURİYE'ye operasyon yapmamızı engelliyor. Siyasi çözüm için bastırıyor.
Bunun için de bir MASA şart gibi duruyor. İşte bu görüşmelere ve çözüme giden yola girilecek mi girilmeyecek mi? KONU BUDUR.
BAŞKA DA BİR MESELE YOKTUR. Yakıcı bir sorun olduğu için tüm partilere dokunacaktır. Akıllı siyasetçiler anlayacaktır sınırlı olanlar ise "neler oluyor?" diye sağa sola soracaktır...
Devlet Bey asla v e kat'a KÜRTLER üzerinden ABD'nin kurduğu bir masaya gelmeyecektir, görüşmek istemeyecektir. 

yazının devamı

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YORUMLAR

  • Ayyıldız

    16 Kasım 2023 00:58
    0 0
    İnanın bu adam salıyor kafasında kuruyor ve bunu bize satmaya kalkıyor
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;