DÜNYA

Ergün Diler : Kısa pas!

Tarih
20 Temmuz 2023
İzlenme
Kişi
Yazar
Ergün Diler
BİRKAÇ gün önce Murat Ülker Bey'in yazısına odaklanınca zorunlu olarak Mustafa Karaalioğlu ne yazmış diye ikinci kez bakmak zorunda kaldım. Okudum. Sürpriz bir şey yoktu. Asıl ilginç olan Murat Ülker Bey'in yazısıydı... İki gündür fırsat bulup gelemedim. Dilerseniz bugün buradan ilerleyelim...
Öncelikle Murat Bey neden böyle bir yazıya yöneldi anlamış değilim.
Konuyu iyi anlattığını da düşünmüyorum. Bize düşen her fikre saygı duymak. O ayrı. Ancak Türkiye'nin en önemli isimlerinden olan ÜLKER'in patronu Murat Ülker, gazeteci arkadaşımız Mustafa Karaalioğlu'nun yazısına yaslanıp "Züğürdün komplosu: Rothschildler" başlıklı bir analiz yapıyordu. Murat Bey'e gelmeden önce Karaalioğlu'nun yazdıklarına bakmak gerekiyordu. "Demokrasilerin birçok derdi vardır ama hiçbirisi komplo teorileri kadar sistemi çaresiz bırakmaz.
Hızlı yayılır, akılla mantıkla reddedilmesi imkansız iddialarla gelişir ve bir an gelir komploya itimatsızlık sizi duyarsız ve suçlu duruma bile düşürebilir.
Türkiye, Ortadoğu ve neredeyse bütün az gelişmiş ülkeler bu kaynaktan kana kana içmeye bayılır. İnsanlar hayatlarında ve ülkelerinde olumsuz giden ne varsa buna dair muazzam güçlü gerekçelere sahiptir. Hepsinde de suç bir başkasının; çoğu kez Amerika'nın Batı'nın, karanlık güçlerin, üst aklın vesairenindir. Suç asla başarısız olanın, geri kalanın, eğitimsizin veya evinin önünü süpüremeyenin değildir.
Murat Ülker yazdı: Zenginin malı züğürdün komplosudurBir ülke eğitimsizse, geri kalmışsa, başaramıyorsa zaten bunun sebebi dış güçlerdir! Ekonomileri, kültürü, akademiyi, tarımı, çevreyi, ahlakı onlar bozduğu için, gece gündüz bu planları yaptıkları için her şey kötüleşmiştir.
Öyle olmasaydı, yani geri kalmış ülkeler, Batılı emperyalist karanlık odaklar tarafından geri bıraktırılmasaydı, tıpkı şanlı geçmişte olduğu gibi bugün de pekala ileri olurlardı..." Karaalioğlu yazısını "Dünya başarılı ve gelişmiş ülkeler için menfaat sahnesi, başaramayanlar için ise komplo teorisi filminden ibarettir..." sloganıyla bitiriyordu.
Ben Karaalioğlu neden böyle bir yazıya soyundu, Murat Bey neden buradan gelen PASI değerlendirdi anlamış değilim. Ancak dikkatli okuyunca Karaalioğlu yazısında tek kelime bile "Rothschildler" den söz etmiyordu. Murat Bey ise tüm analizini bu paranteze ayırıyordu.
KOMPLO üzerinden yürüyüp ELİT AİLE olarak tanımlanan "Rothschildler"in günümüzde böyle bir gücünün olmadığını anlatıyordu.
Gücü neyle nasıl ölçeriz bilmiyorum ancak okuma yazması olan biraz da araştırmayı ve analitik olarak kafasını kullanmayı bilen ortalama bir insan "Rothschildler"in gücünü güncelleyebilir diye değerlendiriyorum.
Burada amaç AİLEYİ, DÜŞMANCANAVAR- ÖTEKİ-KÖTÜ- YOK EDİCİ-MÜSLÜMAN ve TÜRK KARŞITI göstermek de değil. Konu kabaca PARA ve getirdiği gücün kullanılmasından ibaret. Tabi bence...
Murat Bey bu konuyu herkesten daha iyi bilir. EN azından ben öyle düşünüyorum. Eğer durum sandığım gibi değilse, işler daha da karışık demektir.
Geçtiğimiz günlerde bir GALA vardı... Geçtiğimiz günler diye yazdığıma bakmayın, MAYIS'ın son günü...
ABD'de... Önemli isimlerin katılacağını okudum... Bronx Fen Lisesi'nin 85. yıllık geçmişi kutlanacaktı. GALA bu nedenle düzenleniyordu. Davetliler arasındaki en önemli isimlere bakınca Leonard Lauder ve Rose Marie Bravo öne çıkıyordu.
Sir Evelyn de Rothschild left £187m fortune to his widow - but what of his three children? | Daily Mail OnlineRonald Lauder ile iş adamı, yatırımcı ve hayırsever Stanley Manne de orada olacaktı... Hem Rose Marie Bravo hem de The Estée Lauder Companies'in kurucusu ve yöneticisi aile oradaydı...
Hepsi 1938'de eğitim hayatına başlayan Bronx Fen Lisesi'nin mezunlarıydı...
Okullarına sahip çıkıyorlardı.
72 yaşındaki Bravo, East Moriches'teki evinde "Hayatımda başarabildiğim her şey, ailem ve Bronx Science sayesinde oldu" diyordu.
Bravo'nun babası BERBERDİ.
Muhtemelen kızı da KOZMETİK BURSUYLA okuyordu. Bilemiyorum.
Ancak Bravo hayatını anlatırken "Science'ı hiç duymadım ama sınava girdim. St. Catharine's'e gitmeyi düşünüyordum ama babam 'Hayır, Science'a girdin, testi geçtin ve orası senin' dedi. Beni dehşete düşüren bir gerçekti bu. Benim için biçimlendiriciydi. Biraz kültür şoku oldu..." sözlerine yer veriyordu.
Okuldan sonra ABD perakende sektörüne adım atan, yürümeye oradan başlayan Rose Marie Bravo yolun sonunda Burberry'nin CEO'su olacaktı.
Ve bu başarıyı tamamen babasına bağlıyordu. Ve Lauder ailesine...
Murat Bey sanırım Rose Marie Bravo'yu tanıyordu. Çünkü bir dönem çalıştığı önemli isimlerin MENTOR'u oydu! Hatta bakılırsa görülecektir, GODİVA'nın yönetim kurulunda görev alıyordu. Pladis'e açılan yol yani... Kötü mü hiç değil. Eleştiriyor muyum?
Kesinlikle hayır...
Takip edenler bilecektir. Belki ilk kez Jeffrey Epstein'i ben yazdım.
Yaz yaz bitmiyor zaten... Bazı dostlar tam olarak ilişki ağını anlatmamı istiyor. Burada temel motivasyonum KOMPLO'nun dışında bariz olan ilişki ağını özetlemek. Kimseye karşı değilim, kimseyle bir alıp veremediğim de yok. Açıklıktan yanayım. Zaten kendi halinde birkaç satır karalayan biriyim... Gazeteci olarak uzun yıllardır gerçeklerin HALKLA buluşmasının engellendiğini gördüm. Görüyorum da... Meslekte 30 yılı geride bırakalı çok oldu. Sık sık belirttiğim gibi Epstein'a ve öldürülmesine sıradan bir olay gibi bakabilir, hiç konu etmeyebilirdim. Ancak MERKEZİNDE olduğu TRAFİĞİ nasıl yönettiğine odaklanınca satır satır okuyup koca bir AĞ'ı buluyordunuz. Epstein'ı dikkatlice incelediğinizde, kapının arkasına baktığınızda NAT ROTHSCHILD'e ve en yakın arkadaşına ulaşırsınız. Suç mu?
Değil elbette. Ulaşırsınız ama...
Epstein üzerinden yani sıradan bir okulda öğretmenken çekilip dünyanın en ayrıcalıklı trafiğinin merkezine konan adamın bir yanında da Lynn Forester de Rothschild'i de görürsünüz.
Krallarla kraliçelerle prenslerle BAŞKANLARLA patronlarla CEO'larla ilişkiyi kim sağlıyordu diye sormak zorundasınız. NOTERDEN İMZALI EVRAK İSTENİYORSA ona yakın belgeler de yok değil! Murat Bey atlıyor ancak Leonard Lauder ve Bravo üzerinden Pladis'e giden de bir el vardı. Trump'a, Roy Cohn'a, John Casablancas'a, Tevfik Arif'e Savarona'ya kadar uzanan bir koca AĞ'dı. Hatta belki bilmiyorlar ancak ÜLKER'in POLİNAS'ta ortaklık yaptığı, ANADOLU Grubu'nda da Rothshild'lere kadar uzanan "çok özel bir el" bulunmaktaydı.
İki gündür İSVEÇ-NATOTÜRKİYE VETOSU ve Bilal Erdoğan'a kadar uzanan konuları yazmaya gayret ettim... Konu neydi!
ALKOLMETRE pazarına girmek isteyen bir İSVEÇLİ şirket kesenin ağzını açmaya çalışıyordu. Bu da SAVCILARI harekete geçiriyordu.
Top Bilal Erdoğan'a kadar geliyordu.
Türkiye'ye girmek istediğini söyleyen şirket Dignita Systems AB, İsveç'liydi!
Onun sahibi görünen ise Texas merkezli 1A Smart Start'tı. O da asıl patron olan Apollo Global Management'e bağlıydı. Buradaki kilit isim LEON BLACK'ti. Hem Epstein ile hem Trump ile can ciğer kuzu sarmasıydı.
Gezileri çapkınlıkları ortaklıkları Putin ile dostlukları gibi çok özel parantezleri işgal ediyorlardı. Bence sorun AÇIK olmamaktan kaynaklanıyordu. İlişki ağ'ı yazılmayınca şeffaf olunmayınca araya MASALLAR da karışıyordu.
Rose Marie Bravo, küçük yaşından beri ÖZ BABASININ HATIRI İÇİN OLSA GEREK Leonard Lauder'in kızı Ronald Lauder'in de kardeşi gibi büyüyordu. Okudukları okullar bile hep aynıydı. Aile bırakmıyordu. Lauder demek de Lynn Forester Rothschild'e açılan kapıyı aralamak demekti. Yani Rothschildlere... Lynn Forester'ın eşi bildiğiniz gibi Sir Evelyn Robert de Rothschild'ti... Buradan yola çıkılırsa EPSTEIN başta olmak üzere çok ama çok önemli isimlere ulaşmanız mümkün oluyordu...
Belki Murat Bey'in yazdığı gibi bunların tümü önemsizdi. Ciddiye alınacak yanı da yoktu. Komplocu kafaların ürünüydü. Bilemem. İnsan yine de kayıtsız kalamıyor...

yazının devamı 

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;