DÜNYA

Ergün Diler : Kırmızı hat

Tarih
15 Ekim 2022
İzlenme
Kişi
Yazar
Ergün Diler
PUTIN GAZ MESELESİNDE Türkiye'yi içine alacak şekilde yeni bir KURGUYU sahneye alınca, sıcağı sıcağına şunu yazdım.
Daha üç gün önce...
"Normalde insanı son derece heyecanlandırması gereken bir hamleydi bu... O kadar çok karanlık bölge vardı ki insan doğal olarak 'Türkiye hakem rolüyle merkeze mi çekilmek isteniyordu yoksa sorunların göbeğine mi?' sorusunu sormadan edemiyordu...
Gelişmelerin saniye saniye takip edilmesi gereken bir döneme girdik sanki...
Hamleler, Türkiye'yi pozisyon almaya itiyor..." Şimdi kaldığımız yerden devam edelim...
Bence ULUSLARARASI İLİŞKİLERDE DERS OLARAK okutulması gereken bir virajdan geçilmekte...
Adım adım gidelim...
Rusya, UKRAYNA topraklarına saldırıyı 24 Şubat'ta başlattı.
Ocak ayında ise BAŞKAN BIDEN, "Rusya Ukrayna'ya girerse KUZEY AKIM'ı durdururuz" diye tehdit etti. Boru hattının ABD ile ilişkisi sadece stratejikti.
Ancak AVRUPA'yı ilgilendiren bir konuda üst perdeden konuşabiliyordu.
Şubat'ın başına gelindiğinde ise Putin 100 bin askeri UKRAYNA sınırına yolluyor, ABD de uydu görüntülerini dünya ile paylaşıyordu. Ve yine aynı tehdit geliyordu.
Bütün bunlara rağmen Moskova, UKRAYNA'ya giriyor, kriz baş gösteriyor, vanalar kapanıyor en son BİLİNMEYEN bir el gelip denizin altındaki BORU HATLARINI patlatıyordu!
Buraya kadar tamamsa...
Devam...
Birkaç gün önce Putin sürpriz bir şekilde sahne aldı. Gaz meselesinin çözümü için Türkiye'yi adres gösterdi. Rus lider, Baltık Denizi'ndeki Kuzey Akım-1 ve Kuzey Akım-2 hatlarındaki hasara yol açan geçen ayki patlamalardan sonra yeni bir YOL öneriyordu. Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya'nın Kuzey Akım'dan gönderilemeyen doğalgazı Karadeniz üzerinden yollayabileceğini, hatta Avrupa için Türkiye'de bir doğalgaz merkezi kurabileceğini söyledi. Bu gaz meselesinde yeni bir döneme işaret ediyordu.
Bu açıklamadan kısa bir süre önce de PENTAGON'un etkili isimlerinden Michael Rubin çıkıyor, "KUZEY AKIM boru hatları nasıl durdurulduysa, TÜRK AKIM da durdurulsun.
Gereken yapılsın" diye çağrıda bulunuyordu. 
Bir anda TÜRKİYE hedef oluyordu.
Michael Rubin ABD DENİZ KUVVETLERİ'NDE yaklaşık 10 yıl ders vermiş bir isimdi. Boru hatlarının HEPSİ DE tesadüf bu ya denizin ALTINDAYDI.
13 milyar EURO'luk GAZ HATLARI patlıyor, bu para sokağa atılıyordu.
Sonra PUTİN ortaya çıkıp "TÜRKİYE'DE AVRUPA İÇİN GAZ MERKEZİ KURABİLİRİZ" diye fikrini ilan ediyordu.
Trump döneminden beri MERKEL'le boru hatlarında faaliyet gösteren şirketler ve yöneticileri ile ilgili düşünülen "YAPTIRIMLARIN" pazarlığı sürüyordu. Trump'ın açtığı kapıyı Biden araladı.
Yaptırımlar kaldırılma noktasına geldi. Ancak SAVAŞ başlayınca zaten PROJENİN tamamı taca çıktı!
Avrupa, Rusya'nın gazı kesmesiyle yeni bir yola girmek zorunda kaldı.
Sır da değil bu. Putin'in açıklamalarından sonra ilk ses Fransız lider Macron'dan geliyordu.
Putin'in önerisini anlamsız bulan Macron, "Daha fazla Rus gazının ithal edilebilmesine imkân tanıyan yeni altyapılar oluşturmanın hiçbir mantığı yok" dedi.
Avrupa'nın ithal ettiği gazın yaklaşık yüzde 40'ının Rusya'dan geldiğini, ancak şu an bu oranın yüzde 7.5'a düştüğünü belirten Fransa Cumhurbaşkanı, "Muhtemelen daha da düşecek" diye ekledi.
Merkel ısrarla KUZEY AKIM'dan vazgeçmeyeceklerini açıklasa da SAVAŞ her şeyi değiştirdi ve proje çatladı! Şimdi sorulması gereken SORU şu!
Rusya'nın gazı KUZEY'den vermesiyle Türkiye üzerinden geçerek GÜNEY'den vermesi arasında ne fark vardı? Veren RUSYA alan da AVRUPA BİRLİĞİ...
Bu sorunun cevabı sanırım STRATEJİK olarak da geleceği göstermekteydi.
Ben "KUZEY AKIM hedef oldu TÜRK AKIM da hedef olacak" tezine katılmıyorum... Michael Rubin'in sözlerini böyle değerlendirmiyorum. Hatta tam tersi bir durum söz konusu! Putin'in sürpriz teklifinin arkasında başka bir hesap yatıyordu diye düşünüyorum. RUSYA'nın en büyük KOZU olan GAZ Türkiye'de depolanacak ve sonra da AB'ye verilecekti.
ÖNERME BUYDU. Bunda KUZEY AKIM'dan farklı bir durum vardı. KUZEYDEN giden GAZAB İLE RUSYA'yı bütünleştiriyordu.
Sahaya TÜRKİYE gelince AB ile RUSYA arasına duvar örülüyordu. HAKEM TÜRKİYE oluyordu. Yani ANKARA her iki tarafı da kontrol ediyordu. Sanırım ABD bunu kendi stratejisi için çok daha faydalı görüyordu.

yazının devamı

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;