Sesli Makale

1 Eylül 2015

Günlerdir yazıyorum ama yine de bitmiyor. Çünkü birileri aklımızla alay etmeye kalkıyor. Dünün DÜŞMANLARI şimdi el ele kol kola... Ne yazık ki çok kişi bunu görmüyor.
Yazılacak o kadar çok şey var ki!
Hangisinden girip nasıl devam etmeli bilemiyorum.
Çok ciddiye almasam da Demirtaş, KÜRT SORUNU üzerinde yatırım yapılan bir siyasi... O da ben de partisinin ve kendisinin neye hizmet ettiğini biliyoruz. Ama bizler olayları hep uçlarda tartışırdık.
Çok kez de saygıyı aşar medeni çizgilerin dışına çıkardık. Ama böylesine ciddi konuların, ülkemizin geleceğini etkileyecek PARANTEZİ bol konuların ağırbaşlı ele alınması gerekiyordu.
PKK bölgedeki AĞA'lara karşı kurulan bir örgüttü. İlk hedef şimdi olduğu gibi asker ve polis değildi. AĞA'larla savaşarak bölgenin ADALETİNİ sağlamayı amaçlıyordu. EGEMEN güçler kendi uzantıları olan sistemin, yani AĞALIĞIN, tehlikede olduğunu görünce hem örgüte sızdı hem de DEVLET adına hareket edenlerin KARARLARINI belirledi. TOPRAK REFORMU ile EKONOMİK REFORMUN bölgeye gelmesi engellendi. Herkes elini örgüte sokunca PKK canavara dönüştü.
Amerika iki kez Irak'a müdahale etti. Amaç, KÜRTLER'i Irak'tan ve ARAPLAR'dan koparmaktı. PKK ve Kürtler onlar için Irak'ın bölünmesi, Avrupa için ise bizim bölünmemizdi. KAVGA BUYDU! Bizim bu kavgada CAN VEREN OLMAMIZ İÇİN KURGUYU anlamamamız gerekiyordu. Anlamadık da! PKK'yı analiz edeceğimize, arkasındaki güçleri masaya yatırıp "Kimin ne hesabı var?" sorusuna cevap arayacağımıza KÜRTLER'i karşımıza aldık. Kaderimiz beraberdi ama DÜŞMANDIK. PKK laboratuvarda icat edildi. Türkiye IRAK'a girmesin ve egemen güçlerin IRAK politikasını engellemesin diye... Biz bunu PAS geçip ÖCALAN üzerinden kıyamet kopardık. Oysa oyun çok büyük ve derindi. PKK son tahlilde OPERASYONDU! Ve işin garibi operasyonlar bir şekilde sürüyordu.
Mesela ÜÇ KÜRT GENCİ bir araya gelse biri hemen eline ÖCALAN posteri alıyordu. Bu, örgütün lideri olduğu söylenen İmralı sakinini DEVREDIŞI bırakmak için kullanılan bir yöntemdi.
Bir AKIL, Öcalan posterini göstererek TÜRK DEVLETİ'Nİ köşeye sıkıştırıyordu. Onun üzerinden karar almasını engelliyordu. 30 yıllık NEFRETİMİZİ körükleyerek akılcı çözümü engelliyordu. Kendi şartlarını dayatıyordu!
Dönelim Demirtaş'a... "Kürtler ÖZERKLİK istemesin de ne yapsın!" diye AVRUPA'da atıp tutuyordu! Zaman zaman vicdani davranıp "Ama silahlı özerklik istemiyoruz" da diyordu...
Şu soruya cevap verelim...
Demirtaş, yani Kürt olarak bu topraklarda dünyaya gözünü açan, Aydın Bey ve ekibi tarafından desteklenmiş olan, sazıyla günlerce manşetlerde kalan, ABİ'si dağda olan ve PKK'yı kınayamayan HDP'nin lideri...
Türkler'den oy alarak Meclis'e giren, Nişantaşı ve Bebek'te sevilen Kürt siyasetçi...
Ne diyor zat-ı muhterem? "Kürtler özerlik istemesin de ne yapsın!" Nişantaşı, Bebek, Etiler bir düşün!
Kürt arkadaş sen de!
Bir Kürt olarak doğduğu halde siyaset yapıyor ve yükseliyordu. Tayyip Erdoğan ve Ekmeleddin İhsanoğlu ile birlikte CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİNE GİRİYORDU!
Hatırı sayılır bir OY da alıyordu. YANİ ! Türkiye'yi yönetmek önünde dururken o hiç beklenmeyeni yapıyor ve bölgeye dönüp "Buraları yerinden yönetelim" diyordu! Yani AĞA'lar adına bölgedeki ekonomik ve siyasi atmosferin değişmesini istemiyordu. "Kürtler ezilsin" diyor, kimse bunu anlamıyordu!
Türkiye'yi yönetmek gibi bir şans önünde dururken kendisini HAKKARİ'ye hapsediyordu! Türkiye'yi yönetme iddiası yerine BÖLGESEL KÜÇÜK DÜNYALARININ peşinde koşuyordu.
Ama ne Türkler ne de Kürtler olaya böyle bakıyordu. SLOGANLARLA gidiyorduk. İçinde ERDOĞAN NEFRETİ OLAN küçük ve anlamsız cümlelere gönülden bağlanıyorduk.
Hal böyle olunca OYUN başladığı gibi kusursuz gidiyordu!
Bakın; bu ekip ÖCALAN'ın posterlerle İmralı'da ölümünü istiyordu.
Söylemezler ama gerçek budur. Onun "etkisiz bir esir olarak kalması" işlerine gelir. Sorunu bitirmek için, Devletin elindeki en etkili enstrümanı yok etmek için PANKARTLARLA gelirler. Geleceklerdi de... Amaç İMRALI üzerinden çözümü toprağa gömmekti.
İstedikleri düzeni korumak ve dayatmaktı.
Türk devleti kucağını açarak "hepimiz kardeşiz!" dedi. Aşağı inin! Barzani'ye bakın! O ise yer altı kaynaklarını ve aldığı bölgesel ÖZERKLİĞİ yeterli görüp haklı olarak hemen Türkiye'ye yanaştı. Kendi zenginliğini Anadolu üzerinden denizlere ulaştırıp eski AĞA yeni KAPİTALİST olmak için kolları sıvadı. Ve zenginliğini asla KÜRT kardeşleriyle paylaşmak istemedi. Kuzey Irak ona yetiyor, Türkiye'nin içerisiyle ilgilenmiyordu.
Petrol ticareti PKK'nın bittiğinin resmiydi!
Yakında zaten tamamen yok olacaklardı!
Çünkü PKK üzerinden Irak'ın kuzeyinde bölgesel bir KÜRT oluşumu tamamlanmıştı. Başta Barzani PKK'ya karşıydı. Bu nedenle PKK da Barzani'ye diş gösteriyordu. PKK'nın bir ömrü vardı ve bu süre doldu! Şu an cenaze hazırlıkları yapılıyordu. Belki ellerinde silahlar kalacak ama bunu da Suriye'de IŞİD'e karşı kullanacaklardı. Bu topraklara verdikleri huzursuzlukla çekip gideceklerdi. Devlet olarak 30 yıl sorunu "anlamama"da gösterdiğimiz BÜYÜK BAŞARI nedeniyle her şey son birkaç yıla sığdı! Sığmak zorunda kaldı.
30-35 yıl sonra İNKAR ve RET politikalarından vazgeçildi. Kullanıma açık olan yönlerimizi ZENGİNLİK olarak ilan ettik. Bu "Artık operasyona gelmeyiz" demekti. Biz Türkler, Kürt kardeşlerimizi sarıp kucaklamak, korumak ve sahip çıkmak zorundaydık. Bizden beklenen DUYGUSAL TEPKİ. Bu sadece kaybetmemize yol açar. Bölgede nerede, ne kadar KÜRT varsa hepsinin yüzü buraya dönüktür. Biz KÜRTLER'i ittiğimiz zaman Avrupa da Amerika da kapının önünde kapmak için hazır!
Avrupa'ya bakın!
100 Yıl Savaşları, 30 Yıl Savaşları, I.
Dünya ve II. Dünya savaşları, komünizm, faşizm yani ne varsa AVRUPA PATENTLİ! Bu tehlikelerin canlanıp ABD'yi vurmaması için Washington yıllar önce Irak'ı bölmeyi, Kürtler'i ayırmayı planladı. Biz düne kadar bunu okuyamadık! Okuyamayınca fatura ödedik. Canımız yandı.
Hiç unutmam yıllar önce BARZANİ "Türk askeri Kuzey Irak'a müdahale ederse buralar onlara mezar olur, Diyarbakır da karışır!" diye Ankara'yı tehdit etmişti. Tabii bu çok önceydi.
GİDECEKTİ ki değişti. Ankara'nın yanında yer aldı. Ömrünü uzattı. Bölgede oynanan oyunda Demirtaş, Öcalan, Barzani ya da bir başkası önemli değil.
Biz bölgeye talip olduk ve PKK'nın ABİLERİ ortadan kayboldu! Örgütü ÖLÜME terk etti!
Her kullanılan vaktinden önce ölür!
Bu coğrafyanın KODU budur!
Yaşayan sadece TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ olur! Bunu anlıyorlar ama geç olunca! Ben de buna üzülüyorum!

Takvim