Sesli Makale

İSTANBUL'un göbeğinde bomba yüklü araç patlatıldı.
"YENİLMEDİK" demek için. Tabii ki başka mesajlar da vermek istiyorlar.
Karşımızda PKK ya da IŞİD tabelası var. Ama arkada hiç bilmediğimiz yüz yüze gelmediğimiz güçler.
Hatırlayın Başbakan Binali Yıldırım Bey daha göreve gelir gelmez ilk mesajı terörle, teröristle ilgiliydi. Başbakan "Terörü ülkenin gündeminden çıkaracağız. Bitirmek için yemin ettik. Gereken neyse yapacağız. Kaçtıkları yere kadar kovalayacağız..." dedi. Terör, Türkiye ile birlikte Cumhurbaşkanı ve Başbakanı da hedef aldı... Korku, ümitsizlik, bezginlik, yılgınlık vererek siyasi hesap yapıyor.
Bu kiralık adamları üzerimize gönderip "HER YER TEHLİKELİ" diyorlar.
Durmamız ve geri adım atmamız için...
Bunlar patlatıyor YABANCILAR patlayan yerlerin haritasını çıkarıyor.
Ateş altında bir TÜRKİYE oluşturmak için. Buna içeride de dışarıda da destek veren çok!
Peki bu saldırıları nasıl anlayacağız.
Klişe sözlerle geçiştirmek mümkün mü?
Ne yapabiliriz? Güvenliği sağlayabilir miyiz? Sağladıktan sonra saldıranlara ders verebilir miyiz?
Gelin biraz açılalım. Etrafımızdaki kavganın nedenini anlamaya çalışalım.
Anlarsak çözüm de kendiliğinden gelir...
"Google'ın Amerikan derin devleti ile ilişkileri çok iyi. Hillary Clinton, Dışişleri Bakanı olduğu dönemde gittiği her gezide Google'a çalıştı.
Şimdi de Google karşılığını veriyor.
İşbirliğini "a quid pro quo" (alınan şey karşılığında verilen şey) esasına dayandığını söylemeliyim. Google'da Trump araması yapıldığında olumsuz haberler, Hillary Clinton aramasında ise son derece olumlu haberlerle karşılaşıyorsunuz. Washington'daki derin devlet, Google sayesinde çok önemli adımlar attı..." Bu sözler benim değil. Wikileaks'ın kurucusu Julian Assange'ın...
Peki şimdilik bir adım önde görünen Hillary Clinton'a kim destek veriyordu?
Citigroup Inc, Goldman Sachs, Morgan Stanley, JPMorgan Chase & Co, Morgan Stanley, University of California, Time Warner, Microsoft, Walmart, Coca Cola Pfizer, Exxon Mobil, Procter & Gamble, Boeing, Nike, Hewlett-Packard, e-Bay, General Electric, Intel, Chevron, Harvard University, Morgan & Morgan, Kirkland & Ellis, Corning Inc, Greenberg Traurig LLP, Sullivan & Cromwell, Ernst & Young, DLA Piper, Noble Energy...
Amerika'daki BAŞKANLIK yarışında BARONLAR öne çıkarken baronların baronu JACOB ROTHSCHILD dünya üzerindeki çok önemli saydığı ailelere özel mektup gönderdi.
Mektupta çok önemli noktalar vardı. Neler olacağı ile ilgili önemli ipuçları veriyordu. ELİT olarak bilinen isimlere giden mektuptan şu ifadeler sızıyordu:
"2016'da dünya ekonomisi ve küresel finans piyasaları için büyük bir yıkım görünüyor. Rusya, ağır dolar borçlanması nedeniyle tarihi bir kriz yaşayacak. Brezilya, Nijerya, Kazakistan ve Ukrayna için de aynı senaryo gerçekleşecek. Çünkü bu ülkeler son yıllarda büyük bir borçlanma yaşadı.
Bu ülkelerin dışında petrol bağımlısı olan ülkeler için de kriz görünüyor.
Çünkü petrole dayalı bir ekonomi artık bitti. Bunu anlayan ayakta kalacak.
Çin de kriz yaşayacak. Ortadoğu'daki kaos daha da derinleşecek. Bölgedeki yapı, çok karmaşık hal alacak. Bu da yatırımcıların yeni limanlara sığınmasını sağlayacak. Büyük paraları yönetenlerin, önümüzdeki yıllarda büyük kazanç elde etmek yerine paralarını korumaya çalışması daha akıllıca bir yöntem olacak..." Aslında BARON Rothschild durumu özetlemiş!
Artık büyük para kazanmayacaksınız. Paranızı korumak bile büyük kazanç ve başarı. Mesajın bir bölümü ORTADOĞU'daki petrol krallıklarına... "Petrolüm var!" diye güvenme, o devir bitiyor. Yeni dünya kuruluyor... Ve petrolün bir başka gücün eline geçmemesi için ORTADOĞU'da karışıklık kaçınılmaz tabii... Ölenler, acı çekenler, göz yaşı dökenler yine Müslüman olacak BARON'a göre...
Oyun bu! Petrol çok değerlenmese de gelen paralar buralarda kalamayacak. Bölge güvensiz olursa haliyle biz de PARAYI tutmakta zorlanacağız. Hiç etkilenmemek mümkün değil... Savaşı gözyaşını bize yakıştıranlar parayı kendileri alıp kullanacak. TEK VANADAN dünyayı yönetecek... Anlaşılan hem ÜRETİM hem TÜKETİM kalıpları değişecek. Bunlar olurken siyasetin değişmemesi mümkün değil. Biz de hedeflerden biriyiz. Ortadoğu karışırken Rusya'nın ayağa kalkmaması için SİBİRYA taraflarındaki zengin petrol ve gaz rezervlerinin PUTİN'in eline geçmemesi gerekiyor. Baronlar tüm dikkatlerini buraya yoğunlaştırmak için Ortadoğu'yu ateş topuna çevirdi.
"Kimse gelemesin ve oyun kuramasın" diye... Ermeni kartını masaya getiren Almanya'nın Başbakanı MERKEL en güçlü kadınlardan biri olarak gösterildi.
Hillary ondan aşağı kalmazdı. O da bütün medya tarafından öne itiliyordu.
Beyaz Saray'a yürürken ayak sesleri buralara kadar geliyordu. Kısa saçlı iki HANIM... Bir de bunlara benzeyen bizdeki YENİ MHP'nin önderi olmaya çalışan Meral Hanım... Birileri acaba burada da kadın mı görmek istiyordu!
Hillary, Merkel ve Meral Hanım...
Türkiye gibi bir ülkede siyasetin rengini ya para ile ya terör ile değiştirebilirsin! Ne yaptılarsa ekonomik kriz çıkmadı! Çıkaramadılar.
Rus uçağının düşürülmesi, Avrupalı turistlerin bombalarla hedef alınması TURİZME darbe vurdu. Ama yıkılmadık. Asker ve polisimiz bütün şehirleri temizlese de BOMBA YÜKLÜ ARAÇLARLA gelmeye devam ediyorlar. Irak'ta yıllarca bunun provasını yaptılar. İçinde şoför bulunan onlarca kamyon camilere, hastanelere, kışlalara, karakollara daldı.
MHP içinde KÜRESEL anlamda rol verilen Meral Hanım öne çıkmaya çalışırken CHP de eş zamanlı olarak karışıyordu. Şehit cenazelerinde Kemal Bey'e gösterilen protestolar da çok önemli. Birileri "Artık bu koltukta kalamazsın. Cenazeye gidemeyen birinden CHP lideri olamaz!" diyordu.
Yumurta ile başlayan rüzgar korkarım ki artarak devam edecek. İtibarsızlaştırıp değiştirme yoluna gidecekler... Sanırım kasetle gelen Kemal Bey de bunu yavaş yavaş görmeye başladı.
Kasetle giden Deniz Bey Amerikan politikalarına yakın bir isimdi. Kemal Bey Avrupa'cıydı! Şimdi Avrupa çöktüğüne göre işi çok daha zordu.
Kalması hiç kolay değildi.
Çünkü iklim değişmişti!
DOKUNULMAZLIK konusunda bile CHP içten bölünmüştü. Yakında bunu daha net görecektik...
KÜRT meselesi ve aslında BÖLGEDEKİ DENGELER içeride siyaseti belirleyecekti. Deniz Bey bunu gördü. İşareti verdi. Binali Bey de bunu bildiği için terörle gelenleri durdurmak adına "YEMİN ETTİK. BİTİRECEĞİZ!" dedi. Kararlılığını gösterdi. Terör, büyük savaşın büyük oyuncusu... Bombayı kimin patlattığının bir önemi yok. Önemli olan BOMBACIYI GÖNDEREN!
Biz onların biçtiği ROL'e karşıyız.
Onlar da bizim özgüvenimize... Terör ve içerideki siyasi hareketlilik ROL'de anlaşma yollarını aramak için... Yeni oyuncuları takıma katma sevdası da bu!
Hiçbir şey tesadüf değil yani!
Biz yine BİZ'e karşı ...
OYUN BU!..