GELİN bugün size çok özel toplantıdan çok özel bilgiler verelim. Konu elbette TÜRKİYE. Anlamayanlar olduğunu biliyorum. Belki biraz anlamalarına yardımcı oluruz.
Bilemem. Ama dikkatlice okursanız çok mutlu olurum. Yalnız olmadığımızı benim ve sizler gibi düşünen çok önemli isimler olduğunu görün istedim...
Haydi...
Rockefeller ailesinin adayı olarak ABD Başkanı olan Jimmy Carter, İlluminati'nin en önemli isimlerinden biriydi. Böyledir zaten! Orası, isterse BAŞKAN olursun!
Pek bilmeyiz ama... Ancak o da yani CARTER da son dönemdeki savaşta Rockefeller ailesinin yanından ayrıldı, Rothschild ailesinin yanında yer aldı. Defalarca İsrail'i suçlayan, Filistin konusunda Rothschild ailesini de rahatsız eden açıklamalarda bulunan Jimmy Carter'ın, Derin Amerika'nın önemli isimlerine karşı çok önemli uyarıları oldu.
Washington'da bir otelde gerçekleşen bu görüşmede Jimmy Carter, "Derin Amerika ne istiyor? Bu taleplerin başarı ile sonuçlanması mümkün mü?" sorularını ortaya attı.
Devam etti... "Öncelikli olarak dünyadaki en doğru ve en objektif seçim, Venezuela'da oluyor. Bizzat bunun tanığı oldum. Şimdi seçilmiş bir lideri 'diktatör' diyerek indirmeye çalışmak, elbette bize yabancı değil. Bunun benzerlerini Ortadoğu'da gerçekleştirdik ve o bölgeyi bataklığa çevirdik.
Hepimizin bildiği SIR bunlar...
Şimdi yeni düzen için öncelikli olarak Venezuela'dan çok Ortadoğu'da barışı organize etmeliyiz. Bu konuda da atmamız gereken tek adım, Türkiye ile ortaklık yapmak.
Türkiye, bölgenin en güçlü ülkesi. Müslüman bir ülke olması, bölgedeki liderlik rolünü güçlendiriyor. Eğer Türkiye'nin taleplerini yerine getirmediğimiz takdirde, yeni bir dünya düzeni kurulamaz" dedi.
Jimmy Carter, 100 yaşına merdiven dayadı! Artık Rothschild ailesinin yanında olsa da onları eleştirmekten korkmayan, Derin Amerika'yı da hatalarıyla yüzleştiren bir isim. Belki de geçmiş günahlarından arınmak için artık cesur konuşuyor. Bu ihtimal de çok güçlü... Bugün Washington'da 'Türkiye ile ortaklık yapalım" diyen kişiler, kara listeye alınıyor. Jimmy Carter'ın bu açıklaması mutlaka ABD'nin derin tarafında bir etki yaptı. Çok uzman olmaya veya araştırmaya gerek de yok.
Türkiye bulunduğu bölge için etkili bir ülke. Bunu bilmeyen mi var!
Bu etkinliğe karşı mücadele eden kim olursa olsun zaman ve enerji kaybeder. Eğer ABD, 2011 yılından itibaren Türkiye ile restleşme dönemine girmeseydi, bugün Akdeniz ve Karadeniz'de Amerikan'ın konumu farklı olurdu! Bunu söyleyen onlar! Kendileri yani! Soğuk savaş döneminde Sovyetler Birliği'nin dağılmasına giden süreçte ABD'nin Türkiye ortaklığı vardı. Bugün eğer ABD, Türkiye ile ortaklığını sürdürseydi, sadece Ortadoğu, Akdeniz veya Karadeniz değil, Afrika bile ABD ile yakınlaşırdı.
Çünkü Türkiye'nin Afrika'da etkinliği, bugün Fransa kadar güçlü. Bir de ABD ile birlikte adım atsalardı, Fransa için Afrika 'kara kıta' olacaktı.
Bunlar da onların yorumu!
Jimmy Carter, belki de Amerikan tarihini tekrar değiştirecek bir görüşme yaptı.
Jimmy Carter, başkanlığı döneminde bile belki de bu kadar etkin bir yön vermeyi başaramamıştı. Şimdi önümüzdeki dönem ABD'nin Türkiye ilişkilerinde iyileşme süreci yaşanırsa ki bu yüksek ihtimal, o zaman ABD'nin etkinliğinin arttığı bir döneme gireceğiz. Tabii elbette Derin Amerika içindeki BİR KLİĞİN bu ortaklığa izin vermediğini bugüne kadar gördük. Şimdi de buna karşı çıkacaklar ve olumsuzluğun devam etmesi için gizli planlarını devreye sokacaklar.
Kesinlikle değişmeyen bir kural varsa, o da Türkiye ile ABD'nin ortaklığında KURNAZLIK YAPACAK OLAN WASHINGTON'un kaybetmeye mahkum olması...
Derin Amerika'ya sunulan bu altın değerindeki fırsat, büyük rahatsızlığa neden oldu. Özellikle Pentagon'da Rothschild ailesiyle birlikte karar alan ekip, bu durumdan endişeli. Çünkü 100 yıllık hazırlanan planın çökmesine neden olacak bu anlaşmanın olmaması için çalışacaklar.
Amerikan ordusundaki akımların çok fazla olduğu ve bunun da Amerikan diplomasisinde kanlı dönemleri getirdiğini herkes biliyor. Bu durumdan beslenen güçlerin hala aktif olması, Türkiye-ABD ilişkileri için de bir şanssızlık.
Amerikan derin yapısındaki bu anlaşmazlığın artması, ülke içindeki gerilimi de yükseltecek. Zaten başta Trump olmak üzere pekçok isim gerginliği sürekli arttırıyor.
Şimdi Jimmy Carter'dan sonra Amerikan medyasının Türkiye ile ABD ortaklığına nasıl bakacağını göreceğiz.
İki ülke arasında gerilimi arttıracak haberler yapan, Derin Amerika'nın Rothschild ailesiyle yürüyen akımını temsil ettiğini anlayacağız. Tam tersi durumda, yani Türkiye ile ABD ortaklığını destekleyen medyayı gördüğümüzde, Jimmy Carter'ın sözünü kabul eden Derin Amerika'yı tanıyacağız.
Ancak Jimmy Carter'ın, "ABD içinde 99 akım vardır.
99'u da birbiriyle rekabet halindedir" sözünü de unutmayalım.
Değişen dünyada Amerikan etkinliğinin artacağını veya azalacağını da önümüzdeki günlerde alınacak kararlar gösterecek. Türkiye karşıtlığının Avrupa'da da destek gördüğünü bilen Amerika, büyük bir güçle yıkmak istediği Avrupa'nın isteklerini istemeden gerçekleştirecek mi? Bunu da yakın zamanda öğreneceğiz.
Birkaç yıl boyunca ABD ile Avrupa'nın Türkiye konusunda aynı çizgide olduğunu gördük.
Ancak şimdi bu pek mümkün görünmüyor. Türkiye de iki tarafla iyi geçinmeyi artık istemiyor. Kendi çıkarlarını ön planda tutan Türkiye'nin de alacağı kararlar çok önemli.
Hatta maçın kaderini değiştiren de bu!
yazının devamı
Bilemem. Ama dikkatlice okursanız çok mutlu olurum. Yalnız olmadığımızı benim ve sizler gibi düşünen çok önemli isimler olduğunu görün istedim...
Haydi...
Rockefeller ailesinin adayı olarak ABD Başkanı olan Jimmy Carter, İlluminati'nin en önemli isimlerinden biriydi. Böyledir zaten! Orası, isterse BAŞKAN olursun!
Pek bilmeyiz ama... Ancak o da yani CARTER da son dönemdeki savaşta Rockefeller ailesinin yanından ayrıldı, Rothschild ailesinin yanında yer aldı. Defalarca İsrail'i suçlayan, Filistin konusunda Rothschild ailesini de rahatsız eden açıklamalarda bulunan Jimmy Carter'ın, Derin Amerika'nın önemli isimlerine karşı çok önemli uyarıları oldu.
Washington'da bir otelde gerçekleşen bu görüşmede Jimmy Carter, "Derin Amerika ne istiyor? Bu taleplerin başarı ile sonuçlanması mümkün mü?" sorularını ortaya attı.
Devam etti... "Öncelikli olarak dünyadaki en doğru ve en objektif seçim, Venezuela'da oluyor. Bizzat bunun tanığı oldum. Şimdi seçilmiş bir lideri 'diktatör' diyerek indirmeye çalışmak, elbette bize yabancı değil. Bunun benzerlerini Ortadoğu'da gerçekleştirdik ve o bölgeyi bataklığa çevirdik.
Hepimizin bildiği SIR bunlar...
Şimdi yeni düzen için öncelikli olarak Venezuela'dan çok Ortadoğu'da barışı organize etmeliyiz. Bu konuda da atmamız gereken tek adım, Türkiye ile ortaklık yapmak.
Türkiye, bölgenin en güçlü ülkesi. Müslüman bir ülke olması, bölgedeki liderlik rolünü güçlendiriyor. Eğer Türkiye'nin taleplerini yerine getirmediğimiz takdirde, yeni bir dünya düzeni kurulamaz" dedi.
Jimmy Carter, 100 yaşına merdiven dayadı! Artık Rothschild ailesinin yanında olsa da onları eleştirmekten korkmayan, Derin Amerika'yı da hatalarıyla yüzleştiren bir isim. Belki de geçmiş günahlarından arınmak için artık cesur konuşuyor. Bu ihtimal de çok güçlü... Bugün Washington'da 'Türkiye ile ortaklık yapalım" diyen kişiler, kara listeye alınıyor. Jimmy Carter'ın bu açıklaması mutlaka ABD'nin derin tarafında bir etki yaptı. Çok uzman olmaya veya araştırmaya gerek de yok.
Türkiye bulunduğu bölge için etkili bir ülke. Bunu bilmeyen mi var!
Bu etkinliğe karşı mücadele eden kim olursa olsun zaman ve enerji kaybeder. Eğer ABD, 2011 yılından itibaren Türkiye ile restleşme dönemine girmeseydi, bugün Akdeniz ve Karadeniz'de Amerikan'ın konumu farklı olurdu! Bunu söyleyen onlar! Kendileri yani! Soğuk savaş döneminde Sovyetler Birliği'nin dağılmasına giden süreçte ABD'nin Türkiye ortaklığı vardı. Bugün eğer ABD, Türkiye ile ortaklığını sürdürseydi, sadece Ortadoğu, Akdeniz veya Karadeniz değil, Afrika bile ABD ile yakınlaşırdı.
Çünkü Türkiye'nin Afrika'da etkinliği, bugün Fransa kadar güçlü. Bir de ABD ile birlikte adım atsalardı, Fransa için Afrika 'kara kıta' olacaktı.
Bunlar da onların yorumu!
Jimmy Carter, belki de Amerikan tarihini tekrar değiştirecek bir görüşme yaptı.
Jimmy Carter, başkanlığı döneminde bile belki de bu kadar etkin bir yön vermeyi başaramamıştı. Şimdi önümüzdeki dönem ABD'nin Türkiye ilişkilerinde iyileşme süreci yaşanırsa ki bu yüksek ihtimal, o zaman ABD'nin etkinliğinin arttığı bir döneme gireceğiz. Tabii elbette Derin Amerika içindeki BİR KLİĞİN bu ortaklığa izin vermediğini bugüne kadar gördük. Şimdi de buna karşı çıkacaklar ve olumsuzluğun devam etmesi için gizli planlarını devreye sokacaklar.
Kesinlikle değişmeyen bir kural varsa, o da Türkiye ile ABD'nin ortaklığında KURNAZLIK YAPACAK OLAN WASHINGTON'un kaybetmeye mahkum olması...
Derin Amerika'ya sunulan bu altın değerindeki fırsat, büyük rahatsızlığa neden oldu. Özellikle Pentagon'da Rothschild ailesiyle birlikte karar alan ekip, bu durumdan endişeli. Çünkü 100 yıllık hazırlanan planın çökmesine neden olacak bu anlaşmanın olmaması için çalışacaklar.
Amerikan ordusundaki akımların çok fazla olduğu ve bunun da Amerikan diplomasisinde kanlı dönemleri getirdiğini herkes biliyor. Bu durumdan beslenen güçlerin hala aktif olması, Türkiye-ABD ilişkileri için de bir şanssızlık.
Amerikan derin yapısındaki bu anlaşmazlığın artması, ülke içindeki gerilimi de yükseltecek. Zaten başta Trump olmak üzere pekçok isim gerginliği sürekli arttırıyor.
Şimdi Jimmy Carter'dan sonra Amerikan medyasının Türkiye ile ABD ortaklığına nasıl bakacağını göreceğiz.
İki ülke arasında gerilimi arttıracak haberler yapan, Derin Amerika'nın Rothschild ailesiyle yürüyen akımını temsil ettiğini anlayacağız. Tam tersi durumda, yani Türkiye ile ABD ortaklığını destekleyen medyayı gördüğümüzde, Jimmy Carter'ın sözünü kabul eden Derin Amerika'yı tanıyacağız.
Ancak Jimmy Carter'ın, "ABD içinde 99 akım vardır.
99'u da birbiriyle rekabet halindedir" sözünü de unutmayalım.
Değişen dünyada Amerikan etkinliğinin artacağını veya azalacağını da önümüzdeki günlerde alınacak kararlar gösterecek. Türkiye karşıtlığının Avrupa'da da destek gördüğünü bilen Amerika, büyük bir güçle yıkmak istediği Avrupa'nın isteklerini istemeden gerçekleştirecek mi? Bunu da yakın zamanda öğreneceğiz.
Birkaç yıl boyunca ABD ile Avrupa'nın Türkiye konusunda aynı çizgide olduğunu gördük.
Ancak şimdi bu pek mümkün görünmüyor. Türkiye de iki tarafla iyi geçinmeyi artık istemiyor. Kendi çıkarlarını ön planda tutan Türkiye'nin de alacağı kararlar çok önemli.
Hatta maçın kaderini değiştiren de bu!
yazının devamı
Hiç yorum yapılmamış
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER
ÖNE ÇIKANLAR Tümü
Zekeriya Say : “Yalanın bacağı” artık kırılmalı!
560 kez izlendi
Salih Tuna : Bıyık da yetmiyor
558 kez izlendi
Ergün Diler : Adidas
1477 kez izlendi
Zafer Şahin : AYM’de kimin dediği oldu?
2185 kez izlendi
EN POPÜLER GÜNÜN YAZISI
YAZARLAR
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.