Sesli Makale

10 Kasım 2014...
Artık PARA sahiplerinin gen haritası çıkarılıyor ve kimin ne kadar gücü olduğu matematiksel olarak raporlara dökülüyor! Sıradan insanlar olarak bizler bilmesek de bu iş için gece gündüz çalışanlar var! Bu insanlar araştırmalarıyla para imparatorluklarının sınırını çiziyor! Böylece kimin KUKLA kimin KUKLACI olduğu çok net anlaşılıyor!
Ama sloganlarla yetiştirilen bizler bu gerçeğe hala uzağız! Kendimizi dünyanın merkezinde gördüğümüz için, bizim dışımızda nasıl bir dünyanın olduğuna çok kafa yormuyoruz! Eğitim sistemimiz tamamen bunun karşısında çünkü!
Araştıran, sorgulayan, bir modelle giden insanlar istenmiyor! Ezberle yürüyen, büyük yalanları büyük doğru olarak yaşayan nesiller tercih ediliyor!
En azından düne kadar böyleydi!
SOL gidip oligarşiyle anlaştı!
BARONLARA yanaştı! Onlarla yürüdü!
Hiçbir şey olamayan, REKLAMCI olup parayı buldu! SAĞ ise kendi içinde parça pinçik oldu! Tek bir siyaset, tek bir ideolojinin dışına çıkıldı!
Farklılıklar zenginlik olacağına ayrıştırmanın aleti haline getirildi!
Peki, bunları kim yaptı? Nasıl yaptı?
Güzel sorular!
Her zamanki gibi PARAYI takip etmek durumundayız! Amerika'nın en saygın düşünce kuruluşlarının başında Brookings Enstitüsü gelir! Bu kuruluşun Başkan Yardımcısı Darrell West "MİLYARDERLER!" isimli bir kitap yazdı! Kitap, ZENGİNLERİN SİYASETLE ilişkisini inceliyordu! Pek bilinmeyen alış-verişi gözler önüne seriyordu!
Milyarderler ürkütücü değildi!
Tabii ilk bakışta! Dünya üzerindeki en büyük PARA sahiplerini alt alta koyduğunuz zaman ulaştığınız sayı 1645'ti! Yani devletlerden bile zengin olan insan sayısı 1645'ti! Çok büyük bir rakam gibi gözükmese de bu grubun elindeki paranın miktarı 7 trilyon dolardı! Bir mahalleyi bile dolduramayacak insanlar grubu, her devleti satın alabilecek kadar güçlüydü! Bir de bunların TEPE NOKTASI vardı!
Rothschild ve Rockefeller...
Gerçekte bunların ne kadar parası vardı, kimse bilmiyordu! Hangi tabelaların arkasında bu aileler bulunuyordu, bilen yoktu! Sınırsız bir güçleri olduğu SIR olmasa da nereye kadar uzandıkları büyük merak konusuydu!
Darrell, "Amerika gibi BAĞIŞLARIN ön planda olduğu sistemler ile kapalı demokrasilerde bu PARA sahiplerinin desteği olmadan İKTİDAR olamazsınız ve orada kalamazsınız!" diyordu!
Sadece bu kadar mı? Değil elbette! "Milyarderler, siyasi eylem komiteleri üzerinden istediği siyasetçiye milyonlarca dolar yardımda bulunabilir! Mesela 2012 seçimlerinde KOCH kardeşler 100 milyon doların üzerinde bağış yaparken Kumarhaneler Kralı (Mehmet Öz'ün yakın dostu!
Pensilvanya müdavimi) Sheldon Adelson 93 milyon dolar vermişti!
Seçimlerde toplanan paranın yüzde 73'ü BÜYÜK İSİMLERDEN gelmişti! 2016'da "Sheldon ön seçimlerini!" kazanamayan hiçbir CUMHURİYETÇİ'nin BAŞKAN adayı olarak çıkamayacağı net olarak ortadaydı! Yani Sheldon Adelson BAŞKAN adaylarından birini belirleyecekti! Sistem bunu getiriyordu!
Peki demokratlarda durum neydi?
Çok farklı değildi!
Hillary Clinton daha adaylığını bile açıklamadan kendi sisteminin başına bizim sihirbaz SOROS'u getirmişti bile! Paranın sihirbazı artık Clinton için çalışacaktı..."
Amerikan sistemi bu olsa da ortada çok garip bir durum vardı!
Soros ile Adelson ikisi birden ROTHSCHILD ailesinin yol verdiği, yücelttiği ve yolunu açtığı isimlerdi!
Para ile gelenler artık seçimleri bile almaya başlamıştı!
Milyonlarca Amerikalı sandığa gidecek, Obama'nın yerine iki seçenekten birine karar verecekti!
Rothschildler sandığa PARA koyarak halkın oyunu İPOTEK altına alıyordu!
Medyada bunu yazan çizen olmayacaktı! Oyunu veren herkes mutlu bir şekilde evine dönerken sistemin BARONLARA teslim edildiğinden haberi olmayacaktı!
Normalde SOL'un irdelemesi gereken bu konu bizim için de büyük bir sorundu!
Türkiye'nin finansal operasyonlara boyun eğmemesi en çok SOL'u mutlu etmeliydi! Ama gelin görün ki bundan rahatsız olanların başında bunlar geliyordu!
Türkiye, bu ailelere direndikçe AĞAÇLA, SARAYLA, ÜÇÜNCÜ KÖPRÜ ve HAVALİMANI ile geliyorlardı!
Kimlikli, kişilikli ve iddialı bir ülke istemiyorlardı!
Bu adamların kontrol ettikleri medyada çıkan haberlere yaslanıp, içeride türbülans meydana getirmek istiyorlardı!
Dahil oldukları sistem ve oradan kazandıkları para bu gerçeği görmelerini engelliyor ve SOL'u hep birlikte mezara koymalarına neden oluyordu!
Erdoğan ve Türkiye karşıtlığından sıra bu konulara gelmiyordu!
Bizimkiler bu ailelerin yenilemeyeceğini düşünüyordu!
Obama'nın İran'a el altından yolladığı iddia edilen mektup bile bu ailenin eseriydi!
Bunu bildikleri için "DİRENMEKTENSE ERDOĞAN GİTSİN" diyorlardı!
Darrell de "Para her zaman önemliydi! Ancak şimdi hiç olmadığı kadar siyaset üzerinde etkili!" diyordu!
Son sözün BARONLAR tarafından söylendiğine dikkat çekiyordu!
Kapitalizm ile demokrasiyi bir arada yaşatmak için tek yol ÖZGÜR MEDYA idi! Oysa dünya medyasının yüzde 89'u bu ailelerin elindeydi!
Şimdi "ağaç" ve "saray" ile saldıracaklar. Zemini yokladılar ve tuttuğunu gördüler!
PARA "Son sözü biz söyleriz!" varsayımını kanıtlamak için yola çıktı!
Kavganın büyüğü burada olacak! "Kürtler devlet kuruyor!" yalanı da dosyanın bir parçası!
Kimse böyle bir devlete izin vermez!
Kaç Kürt bunu istiyor, tartışan da yok!
Ama içeride dengeleri değiştirmek için bir ÖCÜ şart!
Adım adım geliyorlar, ilmik ilmik örüyorlar!
Eski masa, üzerine düşeni eksiksiz yapıyor!
Demokrasiyi buraya getirmek istiyorlar!
Aman ha! Uyanık olun!
Takvim