Sesli Makale

25 Temmuz 2014...

Türkiye'nin bizim hiç sorgulamadığımız "devlet duruşuna" baktığınız zaman ortaya garip bir tablo çıkar!
Nedense, her ne sebepse kimse İSRAİL ve arkasındaki güçlerle kötü olmak istemez! Kötü olması gerekmez de! Ama vicdanın çığlık attığı durumlarda en azından birkaç kelime edilebilir! Çok inandırıcı olmasa da tepki verilebilir!
Ama vermezler!
Üniversiteler, iş dünyası, akademisyenler, medya, siyaset, ordu kolay kolay İsrail'i karşısına almazdı! Almak istemezdi! Merkez MEDYA şimdilerde "ortaklıklarının" HABER yapılacağını bildiği için GAZZE'den yana tavır koyuyor! CHP ve MHP de kerhen Filistin'in yanında! İstanbul sermayesinden ise çıt çıkmıyor!
Paralel ise zaten o konuya giremezdi bile!
Yazmıştım daha önce...
Dünyadaki PARA hareketleri, MUSEVİLER'in elindedir! Dünyadaki 100 doların 85 doları bu adamların bankalarından geçer! Para bunların işidir! Bunu bilmeyen yok!
2003 yılına kadar durum bizim için de böyleydi! AK Parti iktidara geldikten sonra, denge değişmeye başladı! Her yıl da giderek makas kapandı! Türkiye için geçerli rakam 80 dolardı!
Yani ülke içindeki her 100 doların 80'i bunların bankalarında ve sisteminde yol alıyordu! Bütün saldırılara ve operasyonlara rağmen ayakta kalmayı başaran hükümet, bu oranı daha da düşürdü! Ankara, ısrarla çalışıp Museviler'in at oynattığı piyasalardaki oranı, 35 dolara kadar indirmişti!
Dünyanın anlamadığı buydu!
Türkler nasıl oluyordu da kurulu sisteme meydan okuyordu! CUMHURİYET'in hiçbir kurumu bu adamları karşısına almazken hükümet bildiği yolda yürüyordu! MİLLET için doğru adım atmaktan geri durmuyordu!
Dünyadaki 500 büyük şirketin 435'i MUSEVİLER'e aitti! Kabul edilmesi çok güç olsa da durum buydu! Geri kalan 65 şirketin sahiplerinin yapısı ise daha da ilginçti! Bu 65 DEV'in iş yaptığı, ortaklık kurduğu ve perde gerisinden emir aldığı isimlerin pek çoğu da Yahudi'ydi! Yani bu şirketler de kendi başlarına adım atamazlardı!
Yayınlanan listelere baktığımızda en zengin 500 ismin 320'si Yahudi'ydi! Bu az bir rakam değildi! Ama sadece bu kadarla da sınırlı kalmıyordu! Geriye kalan en kudretli 180 isim arasında da çok değişik bağlantılar vardı! Bu grup içinde yer alanların 100'ünün eşi Yahudi'ydi!
Yani oranlar kesinlikle onlardan yanaydı! Para ve güç ibresi hep onları göstermişti!
Bilinen en büyük servet sahibi 100 ismin 68'i yine onlardandı! Aslında bu her şeyi anlatmaktaydı!
Bu isimler kimdir?
Kime bağlı çalışırlar?
Amaçları nedir?
Bütün Yahudiler aynı şeyi düşünür ve aynı şeyi mi isterler?
Hepsini bir elin yönetmesi mümkün mü?
Bunları sınıflandıran başka güç var mıdır?
Türkiye bu hesabın neresindedir?
Böyle yüzlerce soru ortaya atabiliriz!
Şu kesin ve net ki Yahudiler FİNANSIN mucidi olduğu için TEK TUŞLA milyarlarca doları İÇİ BOŞ olarak dünyanın bir ucundan başka bir ucuna gönderme imtiyazına sahiptir!
Neyin ne kadar gerçek olduğunu en iyi onlar bilirler!
Dünya çapındaki markaları, bankaları, iletişim devleri, değerli madenleri işleyen şirketleri, borsaları vardır!
Çok bilinmeyen ama büyükler arasında yaygın olan evlilikler vardır! Gelin ve damat üzerinden PARALARINI birleştiren Yahudi çok aile vardı!
Bu insanların hepsi için "İsrail'i destekliyor!" demek büyük haksızlık olurdu! "Ortadoğu'da Türkiye'nin çıkarını zedeleyecek planları vardı!" tezini dillendirmek de inandırıcı olmazdı!
Ama bütün bunların dışında birilerinin Müslüman coğrafyası ile bir sorunları olduğu da ortadaydı! Kabaca dünya ülkelerine baktığınızda SİYASETLE PARANIN en çok iç içe girdiği yer İNGİLTERE ve AMERİKA'ydı! Toplam nüfusa oranları yüzde 1-2 olan bu insanlar koca koca devletlerin aldıkları kararları etkileyebilecek güce sahiptiler!
Irak'tan, Afganistan'a, Mısır'dan Suriye'ye oradan da Türkiye'ye baktığınızda hep Amerika ile İngiltere'nin operasyonlarda yan yana olduğunu görürsünüz! Uzun zamandır rekabet halinde olan iki devlet dünyayı ilgilendiren konularda yan yana durmayı becerebilmişti!
Oysa Amerika 2. Dünya Savaşı'ndan sonra egemenliği kendi sahasına çevirmişti! Öyle görülüyordu! Ama Türkiye ve Ortadoğu'da işler göründüğü gibi değildi! Oyun içinde oyun vardı!
Geçtiğimiz günlerde Kraliçe, MI6'in özellikle en akıllı birkaç adamını davet etti! Konu İran'dı! Toplantı sonrası bu ekip çok ama çok özel görevle Tahran'a gitti! Ruhani'ye bölgeyi bekleyen sorunları çok uzun toplantılarda anlattı! İran'ın da içinde olabileceği tam 11 SENARYO MASAYA yatırıldı! Büyükelçilik temelinde ilişkileri canlandıran İngiltere, adamlarını yine devreye sokuyor ve hesap yapıyordu! Hesabın içinde olmak istiyordu! Zaten ABD'nin yanında yer aldığı operasyonlara, arkasındaki YAHUDİ SERMAYESİ ile girmişti!
İspanya'dan kovulan insanları ülkelerine aldığı günden beri Kraliyet ailesi, Yahudiler için özel ve anlamlıydı! Osmanlı da kapıyı açsa bile zenginler oraya gitmişti! MASONLUĞUN Kraliçe tarafından koruma altına alınması ise ilişkileri ölümsüzleştirmişti!
Yani Amerika'da ya da İngiltere'de karşımıza çıkanlar ile içeride boğazımıza sarılan TÜRK GÖRÜNÜMLÜ yabancılar aynı şeydi! Bunlar askerde, bürokraside, iş dünyasında, magazin dünyasında, spor camiasında, medyada, tiyatroda, film sanayinde yani her yerde vardılar!Cumhuriyet'i zorla dayatan İngiltere, kadro konusunda da ısrarcıydı! İlk dönemlerdeki çok kişi emri bunlardan, parayı Cumhuriyet'ten alıyordu! Çok uzun zaman böyle oldu!
Devletimize SIZIP ele geçirmemiz zaman aldı!
MİLLİ olan herkese fatura ödettirildi!
Ellerindeki MEDYA, yalan makinasıydı!
Kalemi kırılan ismi yok etmek için devreye girer!
Borsayı oluşturur ve sonunda o ismin defteri dürülürdü!
Sistem buydu! PARA SİSTEMLERİNİ bozmaya kalkanlar, MEDYA vasıtasıyla harcanırdı! Eğer o kişi ve kurum şanslıysa biraz zaman kazanır ama HUKUK ve EMNİYET'te gereği yapılırdı!
Bu bizim devlet olamadığımız içindi! Ülkeyi bir türlü yönetemediğimiz içindi!
Hala İsrail'e, oligarşiye, baronlara tek söz söyleyemeyen CHP'nin peşinden gidenler bunu bir türlü görmüyordu! Forma aşkıyla büyük düşünüp büyük analiz yapamıyordu! Ne Osmanlı'nın sonunu biliyor, ne de CHP'nin Mustafa Kemal'den sonra nasıl ele geçirildiğine kafa yoruyordu! Düşünmektense inançlarla gidiyor ve bu da bizim çok kolay kontrol edilmemize yol açıyordu! Sistemi kuranlar "bizi bizden" daha iyi tanıyordu!
Paralel ile CHP'nin yan yana gelmesi, kimsenin haberi olmadan Ekmeleddin Bey'in sahneye çıkması, MHP'nin tam destek vermesi nasıl açıklanırdı!
Hatta cemaatler ile bazı muhafazakar partilerin tanımadıkları Ekmeleddin Bey'in yanında yer almalarının bir izahı olmalıydı!
Dönün başa!
PARAYI elde tutanlar Türkiye'yi yıllarca kontrol edip diz çöktürdüler!
İçinden geçtiğimiz şu dönemde Ankara, aslında PARAYLA savaşıyordu!
Paranın musluklarını içeride ve dışarıda elinde tutanlarla mücadele ediyordu!
Erdoğan "kendi patronumuz olmak için" meydanlarda!
Diğerleri de sistemin değişmemesi için!
Olay bu!
Üçgen, paralel, beşgen, kare her ne ise altında bu var!
Kavga her türlü şekle giren PARA için!
Onlar bırakmamak, biz de geri vermemek için çabalıyoruz!
Kaybedersek ESİRİZ!
Alırsak paranın tarihini bile yeniden yazarız!
Bütün işaretler ZAFER'den yana!

Takvim