DÜNYA

Ergün Diler : Arkadaki patron

Tarih
02 Mayıs 2023
İzlenme
Kişi
Yazar
Ergün Diler
TÜRKİYE sanırım OSMANLI'da baş gösteren güçleri ve onların etkilerini bize kadar taşıyamadı. Mesela Rothschildler ile Osmanlı arasındaki teması bilmiyoruz.
Nasıl bir mücadele vardı?
Osmanlı'dan istenen neydi?
Bu topraklardan beklentileri neydi?
Soru çok. Ancak detaylı bilgi bulma şansınız yerel kaynaklarda yok denecek kadar az.
Çok tartışılan KIZILAY'ın kuruluşuna kadar gidin bakın! Çok ilginç ilişkiler ve ROTHSCHILD'leri göreceksiniz... Rus Harbi'nde yaralanan askerlere yardım için çalışan teşkilatta Barrington Bennett, Sir Albert Sassoon ve Moses Montefiore gibi isimlerin öne çıktığı görülmekteydi. Yazılıp çizilmese de böyleydi. Bu yardımın hikayesi KIZILAY'a kadar uzanıyor orada da Alfons Rothschild'in eşi Neiti Sebog Montefiore öne çıkıyordu...
Bugünü anlamak için geçmişi iyi etüt etmek şart.
Osmanlı'nın Romanovlar'ın yıkılışını, ÇİN ile yapılan AFYON SAVAŞLARI'nı ve TESLA'nın ABD'ye geçerek bir çağı değiştirmesini anlamadan bugün dağıtılan kartları da rolleri de anlamak pek kolay değil gibi... Herkes tarafından artık bilinen önemli BANKER aileleri vardı. AFYON parasıyla dünya ekonomisinin yönünü değiştirdiler.
Mesela...
Dünyanın maden devi Rio Tinto, 1873 yılında Jardine Matheson firması tarafından kuruldu. Şirketin komutası Rothschild ailesinin elindedir.
KÜRESEL çapta faaliyet gösteren bazı bankalar ve şirketler de hisse sahibidir.
Zaten bizim ıskaladığımız bilmediğimiz bu ortaklıklardı.
Jardine Matheson firması bu toprakları da içine alacak şekilde AFYON TİCARETİ yapıyordu. İzmir limanı bile kullanılıyordu o yıllarda... Yabacıların İZMİR'i mesken tutmalarına hiç bu açıdan bakılmıyordu konuşulmuyordu. Russel ve Perkins firmalarının AFYON işinde zora düşmeleri sonucu herkes ROTHSCHILD'lerin kapısını çaldı. Oyun genişledi. Jardine Matheson, Russel Co ve Perkins Co birleştirildi, yanlarına JP MORGAN da katıldı. Tüm parçalar yerine oturdu.
Ve bildiğiniz KÜRESEL büyük bir banka Hong Kong'da kuruluyordu. Para gelince doğal olarak siyasi güç kaçınılmaz oluyordu.
Geçtiğimiz hafta da yazdığım gibi MONT PELERİN gibi organizasyonların da derneklerin de örgütlerin de ihtiyaçları vardı.
Burada devreye RIO TINTO giriyordu. Gerekli harcamaları karşılıyordu.
Bilderberg, Chatham House ile CFR de aynı kaynaktan besleniyordu...
Neyse... Güncele gelelim... Daha önce sık sık yazdığım için hatırlanmakta zorlanmayacağınız bir isim vardı. Jeffrey Epstein...
ABD'de kız çocuklarına yönelik cinsel istismar ve fuhuş ağı oluşturmak suçlarıyla yargılanan milyarder EPSTEIN'in CIA Direktörü William Burns ve Noam Chomsky gibi ünlülerle de teması ortalığa saçıldı. ABD basının buna neden şaşırdığına şaşırmıyor değilim. Burada kimse bu işlere bakmasa da oradaki bu görme zorluğunu anlamakta zorlanıyorum.
2019'da "pedofil milyarder" olarak manşetlere çıktıktan sonra atıldığı hapishanede ölü bulunan Epstein'in ajandası hala haberlerde! Wall Street Journal'a göre, CIA DİREKTÖRÜ ile Epstein yakın ilişki içindeydi.
Dönemin ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı William Burns, 2014'te pedofil milyarderle Washington'da ve Epstein'in Manhattan'daki evinde görüşmek üzere üç kere randevulaştığı ortaya çıktı. Bu ev, davalarda Epstein'in pek çok cinsel istismarının mekanı olarak geçiyordu. Burns iddiaya göre özel sektöre geçecekti ve yardım için gittiği tek isim Epstein oluyordu! Neden?
Kimdi bu adam? Hangi ilişkilerin odağındaydı? ABD başkanları da CIA direktörleri Epstein'a neden yakın durma zorunluluğu içindeydi?
2009 ila 2017'de ABD Başkanlığı yapan Barack Obama'nın 2011'den 2014'e kadar danışmanlığını sürdüren Kathryn Ruemmler da adı geçenler arasındaydı.
Ruemmler'in Beyaz Saray'dan ayrıldıktan sonra bankacılık devi Goldman Sachs'ta işe başlamadan önce Epstein'le onlarca kez görüştüğü ortaya çıktı. Soru şu! Goldman Sachs'la Jeffrey Epstein'ın ilişkisi ne?
Devam...
94 yaşındaki Chomsky'nin Epstein'la 2015-2016'da birden çok kez görüştüğü ortaya çıktı. Chomsky sorulara "Öncelikle bu sizi ya da başkasını hiç ilgilendirmez.
İkincisi onu tanıyordum ve arada sırada görüşürdük..." cevabını veriyordu Kathryn Ruemmler'in ise hem Paris'e hem de KARAYİPLER'deki olaylı adaya gittiği ileri sürülüyordu. Başkanların gittiği yere danışmanların gitmesinde bir sakınca yoktu sanki!

yazının devamı

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;