Sesli Makale

Gazete haberleri, televizyonlarda izlediklerimiz, köşe yazıları, manşetler, siyasi demeçler, politik atışmalar, devletlerin sözleri bize birşeyler söylüyor. Ama bunlara bakarak "ŞUNLAR OLUYOR" deme şansımız yok.
Olamaz da... Özellikle PARA ve GÜÇ ilişkisine uzağız... Sözlerle çok ilgileniyoruz. Gerçeklerden çok GİZEMLİ ÖRGÜTLERLE ilişki kurmayı seviyoruz...
Gerçekte olan biteni anlamakta zorlandığımız için topu taca atıyor ve gerçeği yer altına indiriyoruz. Orada bulamayacağımız için de kendimizi YENİLMİŞLİK hissinden kurtarıyoruz. Ama çözüm değil...
Hem kendimizi hem ülkemizi korumak için ne olup bittiğini görmek ve anlamak zorundayız...
Öncelikle Katar'a gidelim...
Türkiye bir kardeş, bir dost, bir arkadaş kazanmış. Küçücük bir ülke ama adeta enerji deposu. Türkiye'ye büyük sevgi var.
Sokaklardaki RESSAMLARIN önünde kesinlikle ve kesinlikle bir ERDOĞAN portresi var. Arap sokaklarında, halklarında Erdoğan onların liderlerinden bile önde.
CIA bunu yıllar önce gizli anketle görmüştü zaten... Katar küçük ama çok önemli bir ülke. Resmi temaslar sırasında çok önemli bir KATARLI ile tanıştık. Tesadüfen.
Ben kim olduğunu sonradan öğrendim.
Konuştuk. Harika TÜRKÇE biliyordu.
Türkiye'yi inanılmaz seviyordu. Laf arasında "İki ülke arasında sadece gaz ve petrol ilişkisi mi var?" diye sordum. Şaşırdı. "Hiç olur mu!" diye başladı ve arka arkaya şu cümleleri sıraladı... "Biz küçük bir ülkeyiz. Zenginliğimiz malum. Biz Türkiye'yi dost ve kardeş olarak gördük. Topraklarımızı açtık. Açacağız da... Şu an burada 94 TÜRK ASKERİ var. Büyük bir emekle yeni bir sistem kuruyorlar. Gece gündüz çalışıyorlar. Türkiye bu çalışmalar bittikten sonra buralardaki en büyük güç olacak... Çok ince yürütülen çalışmalardan sonra ÜSLER kurulacak ve 12 bin kadar TÜRK ASKERİ burada bizi hem eğitecek hem de KORUYACAK. Çok özel KOMANDO birlikleri burada olacak. Bize güven, düşmana korku salacak. Bu kadar da değil üstelik... Proje hayata geçtiğinde tam 60 TÜRK F-16'sı topraklarımızda olacak. İzinsiz sinek bile hava sahamızdan geçemeyecek. Türk Deniz Kuvvetleri'nin çok önemli İKİ GEMİSİ sularımızda bulunacak. Hem denizde, hem havada, hem de karada TÜRKLER bizi koruyacak. AY YILDIZLI BAYRAĞI dalgalandıracak.
Bizim etrafımızda bizi sevmeyenler var.
Türkiye bize kol kanat gerecek. Belki Türk basınında fazla yer almıyor ama TÜRK DENİZ KUVVETLERİ'nin Yunanlılar'a ve İsrailliler'e Akdeniz'de neler yaptığını çok iyi biliyoruz. Aylarca tek sondaj yaptırmadılar.
Nerede bir İsrail gemisi ya da Yunan gemisi belirse TÜRKLER hemen oradaydı.
Sizin gücünüzü bildikleri için kaçacak yer aradılar... SANCAĞI gören kayboldu! Şu an Türkiye'de herkes Rusya krizini konuşuyor.
Biliyoruz. Ruslar'ın Doğu Akdeniz'e yaptığı yığınak dillerde. Ben sorup öğrendim!
Türkiye Akdeniz'de kim varsa tepeler! Ne Ruslar'ın ne de başka bir ülkenin Türkler'le başa çıkacak gücü yok. Sadece sizin devletiniz bunları açıklamıyor. Hem kara, hem deniz, hem de hava güçleriniz MİLLİ YAZILIMLARLA çalışıyor. Bu güç kimsede yok. Düşen Rus uçağı 1970 modeldi. Zaten F-16 karşısında tutunması imkansızdı. Biz size güveniyoruz, inanıyoruz. Siz de kendi devletinize güvenin. Biz o kadar huzurluyuz ki! Türkiye'nin büyümesi bizim büyümemiz...
Yaz bunları lütfen..." YORUM SİZİN! Katarlı dostumun söyledikleri sonuna kadar doğruydu... Bizi içeri hapsetmeye çalışanlar şimdi bir kez daha düşünsün! Devam... Dünyadaki kavgaya bakalım... Bakalım ki hem bölgeyi hem kendimizi anlayalım... Amerikan Merkez Bankası, kasasında 8 bin ton altın olduğunu açıkladı. Resmi rakamlar aşağı yukarı böyle. Ancak Amerika ile GÖRÜNMEZ SAVAŞTA olan ülkelerin başında olan ÇİN bunun YALAN OLDUĞUNU geçtiğimiz aylarda yaptığı operasyonla öğrendi. Ruslar da aynı şekilde. Bu nedenle WALL STREET'te birkaç Rus gözaltına alınıp ülkeden atıldı.
İstihbarat savaşları sürüyordu yani... İLK SORTİ'de Amerika'nın kasasındaki ALTIN miktarının 4 bin ton olduğu öğrenildi. Ancak İSTİHBARAT devam edince bu rakamın gerçekte 2 BİN TON olduğu ortaya çıktı.
Bu Amerika için KIRMIZI ALARM'dı!
Bu 2 bin ton altının yarısı ise bilin bakalım neredendi? Hayır bilemediniz! Bir çukurda yakalanan ve sonra kendini savunma imkanı verilmeden ipe gönderilen Irak'ın eski lideri Saddam Hüseyin'in altınları Amerika'ya gitmişti çoktan...
Uçaklarla... Gariptir; işkenceyle öldürülen Libya'nın eski lideri KADDAFİ'nin altınları da buradaydı. İki Müslüman ülke, iki devrilen lider ve giden altınlar... Ve Amerika pek çok borcunu böyle çeviriyordu.
Ama biz bilmiyorduk! Libya'daki ALTIN operasyonunda yer alan ikinci ülke İngiltere'ydi. MI6 yani İngiliz istihbaratı Libya altınlarını Amerika ile yani CIA ile bölüşmüştü...
Çin bu operasyonlardan sonra Amerika'nın kasasındaki ALTIN miktarını öğrendi. Rakibinin elinin güçlü olmadığını gördü. Bunun üzerine aralıksız ALTIN satın aldı. Onlar da resmi olarak "1.600 ton altınımız var!" deseler de gerçekte bu rakam 3 bin tona yakındı. Birkaç aylık bir süreye ihtiyaçları vardı. DOLAR-ALTIN irtibatını kesmek ve Washington'a PARA ile darbe vurmak için... Belki "Bizde çok daha fazla altın var. Rezerv para artık dolar değil YUAN olsun!" diyeceklerdi.
Bu nedenle önümüzdeki 5-6 ay çok önemliydi... Bunu bilen Amerika bu nedenle NATO'yu yanına alarak bölgeye geldi... EKONOMİK SAVAŞIN silah sesleriydi bunlar... Washington yeni bir modele geçiyor ve SİLAHIN KAZANACAĞI DÖNEM BAŞLIYORDU! Rusya ortaklarıydı.
Bakmayın siz görünürdeki kavgaya...
Çin dünyayı sarsmak için gün sayarken Washington bölgedeydi! Avrupa "İNSAN HAKLARI" diyerek dünyayı yönetmeye aday olurken birileri askerin ve savaşın ne olduğunu onlara gösterecekti. TERÖR SALDIRILARI İLK İŞARETTİ! Galiba Çin de bunu yeni öğrenecekti... Durum bu! Aksi olur mu? Zor gibi... Sizce? Ama unutmayın hikaye bu! Gerisi teferruat!
Paris'teki İSLAMCI TERÖR (!) saldırılarından sonra Fransız lider Hollande hem Obama ile hem Putin ile görüştü. Rus uçağı düşürüldükten sonra da Kremlin Rusya içindeki bütün SOROS VAKIFLARINA, ORGANİZASYONLARINA savaş açtı.
Bütün adamlarını tasfiye etti. Putin göreve geldiği günden beri BARONLARA karşı yürüttüğü savaşını durmadan sürdürüyordu.
Oysa ortada İSLAMCI TERÖR (!) ALGISI üzerine oturtulan bir savaş vardı.
Soros'un bununla nasıl bir ilgisi bulunuyordu? VARDI! Çünkü Amerika ile Rusya İSLAM'ın içine sızan ve bunu kullanan BARONLARA İSLAM üzerinden cevap veriyordu.
Müslümanlar kimseye TEHDİT olmadığı halde "terörist" ilan ediliyordu! Hiç gerçekçi değildi ama dünya İSLAMCI TERÖRLE BOĞUŞUYORDU (!) Eğer Ortadoğu'da hiç bilmediğimiz kabileler ve onların inançları yaşasaydı inanın onlar hedef olurdu! SAVAŞIN İslam ve Müslüman'la hiç ilgisi yoktu! Charlie Hebdo, Paris katliamı, Ferguson olayları ve San Bernardino saldırısı... Bütün cevaplar MÜSLÜMAN KİMLİKLER üzerinden veriliyordu. KATİLLER HEP MÜSLÜMAN'dı! Son saldırıyı yapanların da isimleri Syed Farook ve Tashfeen Malik olarak açıklandı. Yani Seyid Faruk ve Taşfin Malik... "Hangi MÜSLÜMAN HIRİSTİYAN ALEMİ ÜLKESİNE ÇÖKSÜN" diye böyle bir TERÖR EYLEMİNE İMZA ATARDI!
APTAL olsa bunu bilirdi! Değil mi?
Ama yapıyorlardı! Demek ki yapanların MÜSLÜMANLIKLA bir ilgisi yoktu...
Geri gidelim...
Suriye, Irak, İran ve arkalarındaki RUSYA kendi aralarında "Akdeniz'e inecek olan gaz ve petrolü biz taşıyalım!" dedi. Gizli anlaşma ile eller kenetlendi. Washington'un dünyadaki duruşuna ters bir durumdu! Ne oldu? Hemen o günkü adıyla IŞİD şimdiki adıyla DAEŞ kuruldu! IŞİD'İ DAEŞ'e çeviren Erdoğan'dı! Bu da "İSLAM ÜZERİNDEN yaptığınız operasyonu görüyoruz!" demekti!
Yakında hem DAEŞ bitecek hem de sınırlar başka bir hal alacaktı... Bunu gören Türkiye masada kazanan olacaktı... Kötü mü!

Takvim
4 Aralık 2015