Tarih 19 Aralık 2018İzlenme KişiYazar Dilek Güngör
Paylaşım
Kemal Kılıçdaroğlu, 8 yıl önce CHP'nin başına geçti ama bir kere olsun genel başkan olamadı. Hep birileri kulağına fısıldadı o da uyguladı. Sufle ala alabugünlere geldi. 2010'da Deniz Baykal istifa etti, o ABD'lilerin suflesiyle koltuğa oturdu. 2014'te Kemal Derviş'ten sufleyi alıp Ekmelettin İhsanoğlu'nu Köşk'e çatı adayı yaptı. FETÖ'nün hain 15 Temmuz darbe girişimine 'kontrollü darbe' derken sufleyi Alman istihbaratı verdi. HDP-İP-SP ile ittifak buluşmalarında sufleyi Avrupa'dan aldı. 15 milletvekilini istifa ettirip İyi Parti'ye seçim yolunu açtırırken sufle Pensilvanya'dan gönderildi.
"31 Mart'taki yerel seçimler için sufle veren oldu mu" diye düşünürken KemalKılıçdaroğlu'nun Koç ailesiyle görüşmesiaçığa çıktı. Ondan sonra daİstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığıiçin Ekrem İmamoğlu adı ortaya atıldı. CHP kulislerinde, bu kez sufleyi verenin 'sermaye' olduğu konuşuluyor. Aksi halde, 5 yıl başarısız ilçe belediye başkanlığı yapan, "nitelikli dolandırıcılık" davaları bulunan, hakkında rüşvet iddiaları ayyuka çıkan birini neden aday yapmaya kalksın! Koç ile İmamoğlu arasındaki ilişki nereden geliyor derseniz…
Ekrem İmamoğlu'nun Koç ailesiyle uzunzamandır 'iyi' (!) ilişkileri olduğunu duymuştum. Onu, bir gün merhum Mustafa Koç'un yanında, diğer gün Rahmi Koç'un ofisinde, öteki gün Koç'un fabrika ya da vakıf açılışında görüyordum. Aileyle ilişkileri belediye başkanlığıyla iyice pekişmişti.
Peki Kılıçdaroğlu-Koç projesi tutar mı?
Hürriyet'in güzelleme yaptığı röportajda Ekrem İmamoğlu "Tanıdıkça beni seversiniz" diyor ve öyle bir tablo çiziyor ki… Köylü bir aile, muhafazakâr bir baba, 5 yaşından itibaren dini eğitim almış bir çocuk, Cumhuriyet değerleriyle büyütülmüş bir başkan…
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.