Bu değişlik, tek başına iktidar olmayı ne kadar zorlaştırdıysa, doğal koalisyonlar oluşmasının da o derece önünü açtı.
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan arasında son yaşanan tartışmayı, işte bu düzen değişikliği üzerinden okumak gerekiyor.
ÜÇLÜ SİNERJİ
AK Parti’nin kuruluşunu, Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül ve Bülent Arınç’ın “gelenekçi” milli görüşçüleri geride bırakıp, AK Parti çatısı altında yollarına devam ettikleri günleri hatırlayın.
Üçlü bir sinerji oluşmuştu. Gül, stratejik aklıyla, uluslararası diplomasi ve finans çevreleriyle ilişkisi ile bu üçlünün en kritik ismiydi. Bülent Arınç, merhum Necmettin Erbakan’ın tedrisatından geçmiş, yerel siyasetin ve Milli Görüş hareketinin kılcallarını biliyordu. Gül’ün yerelde devleti ve ekonomiyi yönetecek bürokrasi ile uluslararası camia ile bağ kuracak diplomasi ekibini oluşturması ne kadar önemli ise, Arınç’ın Fazilet Partisi’nin önemli isimlerini ikna etme, merkez sağdan kalan siyasetçileri toparlama ve taşrada örgütlenme girişimleri o derece hayati idi.
yazının devamını okumak için tıklayınız
Hiç yorum yapılmamış
2052 kez izlendi
2134 kez izlendi
1010 kez izlendi
1319 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.