Sesli Makale

20 Şubat 2015

Ahmet Şık 6 Mart 2011 tarihinde Ergenekon terör örgütüne üye olmak suçundan tutuklanmıştı. Şık, “Dokunan yanar” diyerek paralel yapıyı açıkça deşifre etmişti.  1 yıl cezaevinde kalan Ahmet Şık çıktığı her program ve yazdığı her yazıda paralel ihanet şebekesini eleştirmişti. Gelin görün ki aradan geçen sürede Şık da bu yapının kullandığı isimlerden biri oldu.

13 Şubat’ta Cumhuriyet gazetesinde Ahmet Şık imzalı “Cihatçılara TSK’tan Topçu Desteği” başlıklı bir haber yayınlandı. Cemaatin servis ettiği haber bariz kara propaganda kokuyordu. Telefon dinlemelerine dayandırılarak yayınlanan haberde, Esed’e karşı savaşan muhalif, Türkmen Dağı Şehitleri Taburu Komutanı Adil Orli’nin Türk tarafına verdiği koordinatlar ile Esed mevzilerinin vurulduğu iddiası var. Gazete tarafından yayınlanan telefon dinlemelerine takılan isimler arasında dönemin Yayladağı Kaymakamı Turan Yılmaz da yer aldı. Yılmaz, Cihadçı çeteleri (!) yasadışı yollardan Türkiye’ye sokmakla itham edilmekte. Haberde adı geçen ve yasadışı geçiş bölgesi olduğu iddia edilen nokta (Arfalı ) Suriyeli Türkmenlere insani yardımın ulaştırıldığı ve varil saldırılarından kaçan bölge halkının Türkiye’ye geçiş amaçlı kullandığı resmi kabul noktası olma özelliği taşıyor. Kaymakam ile görüşmeleri gerçekleştiren Ayhan Orli ise, Suriye Türkmenlerine yardım amaçlı resmi faaliyet yürüten Suriye Türkmen Kitlesi Yayladağı Sorumlusu. Cemaatin Ahmet Şık’ın hazır olarak verdiği haberde bu görüşme yasadışı ilişkiler şeklinde sunuluyor.

Aynı haberde Adil Orgi insan, uyuşturucu ve kirli işler yapan biri olarak veriliyor. Halbuki Orgi’nin Türkiye Cumhuriyeti devleti lehine işler yaptığı görülüyor. Ahmet Şık’ın haberi bariz biçimde Baas seviciliği ve Esad hayranlığını yansıtıyor.

Ahmet Şık geçmişte eleştirdiği cemaat yöntemlerini şimdi kendisi başkaları adına yapıyor. Stockholm Sendromu’ u ya da adı neyse sana kötülük edenlere minnet duymak böyle bir şey olsa gerek. Ahmet Şık’ı Nedim Şener’den ayıran nokta tam da burası. Şener hükümete yönelik meşru eleştiri hakkını kullanırken ihanet şebekesine ise asla boyun eğmiyor.

Son günlerde Cumhuriyet’te yaşananları biraz da bu gözle görmek gerekiyor. “Biz bu yapıyla mücadele ediyoruz. Cemaate boyun eğmeyelim” anlamına gelen şeyler söyleyen Cumhuriyet’in eski Genel Yayın Yönetmeni Utku Çakırözer’in işine bu yüzden son verildi. Yerine cemaatle işbirliği yapan Can Dündar getirildi. 17-25 Aralık sürecini yazı dizisi yapan, belgesel çeken Dündar bir zamanlar eleştirdiği cemaatin dümen suyuna girmiş görünüyor.

Bu ilişkinin benzerini Fuatavni’nin deşifre olan konuşmalarında da görüyoruz. Akif Hamzaçebi ve Umut Oran’la twitter üzerinden yaptığı dm yazışmaları üzerinden CHP-Cemaat işbirliği artık kabak gibi ortada. Benim derdim asla partiler meselesi değildir. Ne var ki CHP’li Umut Oran’ın 17-25 Aralık sürecinde izlediği tutum her şeyi ortaya koyuyor. “Erdoğan uçağa binip Malezya’ya kaçacak” diyen Oran’ın hali ibretlik. Açıkça suç örgütünün sesi olan ihanet şebekesiyle hep irtibat halinde.

Fuatavni hesaplarını kullananlardan biri Emre Uslu zaten biliniyor. Her şeyi o yazmıyor. Gelen bilgileri yazıyor. O hesabı başka yazanlar da var. Fuatavni Pensilvanya demek. Toplanan veriler oranın onayıyla yazılıyor. Bilgi satanlar ödenen paralar Pensilvanya paraları. Kesenin ağzını sonuna kadar açmışlar.

Kaset darbesiyle genel başkan deviren CHP’de iplerin Paralel örgütün elinde olduğunun belgesi ortaya çıktı. 30 Mart 2014 yerel seçimleri öncesi, Şubat ayında twitter’da dm üzerinden KOTİLAJİ kullanıcısı ile konuşan ‘fuatavni’ yani Emre Uslu, CHP’nin neden Paralel yapı ile ittifak yaptığını “Kılıçdaroğlu dahil 45 isme ait +18’lik kayıtlar var” diye açıklıyor.

İnsanları kasetlerle korkutan paralel yapı artık balataları yakmış görünüyor. CHP’nin de niçin işbirliği yapmış olduğu ortaya çıkmış oldu. İstanbul Başsavcılığı, paralel yapı soruşturmasında “Fuatavni” hesabını didik didik ediyor. Daha önce bu kapsamda süren soruşturma genişletilerek CHP’lilerin paralel yapı ile bağlantıları inceleniyor. Elde edilen deliller bir fezleke haline getirilerek TBMM’ye sunulacak. CHP Milletvekili Umut Oran ve CHP grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi’nin twitter üzerinden paralel örgüt adına çalışan Fuatavni mahlaslı Emre Uslu ile yaptıkları tüm görüşmeleri uzmanlar inceleyecek. Hakkında “Fethullah Gülen terör örgütü üyesi" iddiasıyla soruşturma başlatılan Uslu’nun ifadesinin alınması beklenirken, CHP’liler hakkında ise Meclis devreye girecek. Oran ve Hamzaçebi’nin dokunulmazlıklarının kaldırılması halinde haklarında “darbe teşebbüsüyle hareket eden terör örgütüne yardım” soruşturması kapsamında işlem yapılabilmesi gündeme gelebilecek.

CHP ve Cumhuriyet gazetesi bir kere bizi şaşırtsa. Bir kere milletin lehine iş yapsalar. Bir kere dedikleriyle yaptıkları uyuşsa. Ama nerede?

Yenişafak