GÜNCEL

Betül Soysal Bozdoğan : Musul’un rövanşını Doğu Akdeniz’de alır mıyız?

Tarih
04 Temmuz 2019
İzlenme
Kişi
Yazar
Betül Soysal Bozdoğan

Batı’ya ve içerideki işbirlikçilerine seslenelim: Dün Musul’u kopardınız bizden ama bu defa başaramayacaksınız!

Musul, Kerkük ve Süleymaniye Osmanlı’nın üç önemli sancağı idi. Bu bölgelerde zengin petrol havzalarının olduğu biliniyordu. İlk olarak 14. yüzyılda İbn-i Battuta eserlerinde belirtmişti.

Modern dünyanın tarih sahnesine çıkmasıyla birlikte petrol, önem kazandı. Çünkü petrol modern dünyanın hammaddesi ve temel taşı idi.

Batılılar’ın iştahını kabartan bu bölge, ilk olarak 1870’lerde çeşitli araştırmalara konu oldu.  1871’de Alman petrol araştırmacıları araziyi inceledi. Sonuç olarak; bölgedeki petrol havzalarının yüzyıllar boyu bölgeyi ihya edeceği, modern yöntemlerle de tescillenmiş oldu.

Sultan 2. Abdülhamid Han 1876’da tahta çıktığında petrol arazilerini korumak için tedbirler aldı. 2. Abdülhamid Han, 6 Şubat 1889’da çıkardığı iradeyle Musul vilayetindeki petrol ayrıcalığını kendi özel mülkiyetine kattı. Fakat iş bununla bitmedi. Çünkü içeride ve dışarda pek çok Batı unsurlarıyla mücadele etmesi gerekiyordu. Birileri bu zenginlikleri Batı’ya havale etmenin peşindeydi.

musul ile ilgili görsel sonucu

Nitekim yaşanan çetin mücadele süreçleri sonrası 2. Abdülhamid Han, 1908’de İttihat Terakki’nin baskısıyla mal varlığını devlet hazinesine iade etmeye mecbur bırakıldı.

1908’de iktidara gelen İttihat ve Terakki Partisi bu devir teslimi bizzat kendileri yapmıştır. Bu operasyon petrol arazilerini dış müdahaleye açık hale getirmiştir. Petrol arazilerinin devlete tapulu olması demek; devlet işgale uğradığında arazilerin de el değiştirmesi anlamını taşıyordu.

Yaşanan süreçte önce 2. Abdülhamid Han tahttan indirildi.

Ardından Osmanlı’yı savaşa götüren süreç yaşandı. 

1. Dünya Savaşı’nın yaşanmasıyla birlikte ise artık söz konusu petrol zengini topraklar Osmanlı sınırlarının dışında kaldı.

Bu topraklar önce Sevr’de daha sonra da Lozan’da bedelsiz olarak diğer devletlere bırakıldı.

(Hâlihazırda akademi camiasında bu alanların padişahın özel mülkü olması hasebiyle tartışmalar yaşansa da pratiğe bir yansıması olmamaktadır.)

Şimdi gelelim bu güne…

Dün zengin petrol yatakları sınırlarımız içindeydi. Bizimdi!

Bunun önemini fark eden bir padişahımız da vardı.

Fakat içimizdeki Batı hayranı kesimler, oyuna gelerek o padişahı alt ettiler.

Tarihin akışı yine benzer bir tabloyu önümüze getirdi.

Aradan geçti yüz küsur sene, şimdi yine böyle bir yol ayrımındayız.

Doğu Akdeniz’de Musul-Kerkük benzeri tarifi imkânsız petrol ve doğalgaz rezervleri bulundu.

Ve Türkiye Akdeniz’deki haklarını korumanın çabası içine girdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan hamle üstüne hamle koyarak hakkımızı koruma peşinde.

Doğu Akdeniz’de pozisyon alan Batılı güçler ise içerdeki piyonlarını kullanarak Türkiye’deki milli iradeyi alt etmek için operasyonlar çekmektedir.

yazının devamı

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;