Sesli Makale

26 Ağustos 2015

Türkiye'nin ve ABD'nin, "Terörle mücadele ve Suriye konusunda, ortak politika ve harekatı" da kapsayacak şekilde anlaştığı Dışişleri Bakanı tarafından dün resmen açıklandı.
Bu anlaşmanın müşahhas sonuçlarının bölgedeki dinamikleri değiştirip, Türkiye'yi nasıl güçlendireceğini hep beraber göreceğiz.
Önümüzdeki günlerde Türkiye lehine gelişmeleri ve sürprizleri peşpeşe izleyeceğiz. Bugün dünya, Washington-
Moskova-Ankara Ekseni'nde dönüyor.
Çin, Hindistan, Japonya ve AB'den, Afrika'ya, Orta Asya'ya; Balkanlar'dan Kafkaslar'a, Latin Amerika'ya, Uzak Doğu'ya kadar her ülke menfaatlerini, bu EKSEN'e göre pozisyon alarak korumaya çalışıyor. Türkiye, bu eksenin en önemli bir ayağı ve tam merkezinde belirleyici bir aktör olarak yeralıyor! Hem askeri hem de yumuşak gücünü giderek artırıyor. Bu yüzden, üzerimizde kumar oynayanlar, tekrar Türkiye'yi vesayetçi işbirlikçileri ile yönetme hayalini kuranlar, derin şoktalar! Artık ya "Kaybedenler ve ıskartaya çıkanlar" olacaklar; ya da "Yeni Türkiye ile kazan-kazan" kriterine göre dostluklarını tazelemek zorunda kalacaklar! Washington ile teröre karşı ortak mücadelede pürüzlerin dün tamamıyla giderilmesi, dünyadaki nüfuzlarını, ABD yönetimlerine asalak gibi yapışarak sağlayan global güçlerin, Türkiye'yi tekrar avuçlarının içine alma planlarına büyük darbe vurdu!
Yeryüzündeki her böl-yönet fitnesinin altında muhakkak İngiliz emperyalizminin ayak izleri vardır. Ayak izleri dedik. Çünkü sinsidir. Görünmez. Ama görünürde hep yerli işbirlikçileri kullanır. Her türlü yeraltı ve üstü zenginlikleri talan eden, insanları birbirine kırdırıp köleleştiren Britanya Krallığı, 1. ve 2. Dünya Savaşları sonrasında askeri gücünü büyük ölçüde kaybetti. Üzerinde güneşin batmadığı geniş coğrafyadan, şimdiki adacığına gerilemek zorunda kaldı. Ancak kurduğu global sömürü düzeni, vesayet rejimleri, parador işbirlikçileri ile etki ve nüfuzunu sürdürmesini bildi. Hala Avustralya ve Yeni Zelanda'dan, Kanada'ya kadar İngiliz Milletler Topluğu ülkelerinde ağırlığı ve etkisi var. Kendi askeri gücü zayıflasa da ABD gibi süper bir gücün hep yanında asalak olarak yaşadı. Kendi güçsüzlüğünü böylece dengeledi. Hatta ABD'nin derin mekanizmalarına-devletine sızdı. Öyle ki, "ABD'yi WASP'lar yönetir!" anlayışını yerleştirdi. (WASP; W-white yani beyaz ırk, AS-Anglo Sakson -İngiliz ırkı, P-Protestan) ABD yönetimlerindeki ağırlığını devam ettirmeyi, "stratejik ve hayati hedefi" yaptı! İngiliz politikalarının temelinde hep derin ve geri dönülmez ittifaklar vardır.
Bugün ABD'deki en güçlü lobilerden birisi de "Telaviv-Londra-New York Ekseni" olarak adlandırabileceğimiz ittifaktır. Bir Siyonist-Haçlı ittifakı olan bu eksende İsrail, küresel Yahudi lobisi, NeoConlar, baronlar, Almanya ve Fransa'nın başını çektiği AB'deki Türkiye karşıtları ve bunların maşa olarak kullandıkları taşeron örgütler vardır. Dünya üzerindeki her medya kuruluşuna, legal ve legal olmayan her örgüte, siyasi partilere, iş alemine, bürokrasiye, insancıl ve barışçı sivil toplum organizasyonlarına, düşünce kuruluşlarına sızma-kullanma kabiliyetine sahiptirler. İstihbarat örgütleriyle, bütün bu kullanıma açık kuruluşları etkilerler, desteklerler, gizli açık maşa olarak kullanırlar, küresel operasyonlar yaparlar.
Rüşvet, şantaj, satınalma, gönüllülük istismarı, makam mevki verme vb. her yolla etkilerini sürdürür, amaçlarına sadık işbirlikçiler bulur, tepe tepe de kullanırlar! Bu cephenin en büyük hayali, Türkiye'yi eskisi gibi kontrollerine alarak yönetmekti! Bunun için Paralel Yapı, PKK ve terör örgütleri, iş alemi ve bürokrasideki işbirlikçilerini birleştirerek denemedikleri provokasyon kalmadı.
Ama bir türlü Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın etkisini ve gücünü zayıflatamadılar.
AK Parti'yi ve Başbakan Davutoğlu'nu CHP ile koalisyona ikna edemediler!
Türkiye'yi (Washington-Moskova-Ankara) Ekseni'nden kaydıramadılar. PKK'nın artık son demlerini yaşadığını ve Türkiye'ye karşı silahlı eylemlerinin kısa sürede biteceğini, bu konuda Türkiye ve ABD arasında mutabakat sağlandığını dehşetle farkettiler.
Dahası ABD'nin yakında Paralel Yapı'nın suça karışmış üst düzey yöneticilerinin, Türkiye'nin istekleri doğrultusunda "adalet önüne çıkarılması için" somut adımlar atacağı şokuyla karşılaştılar. Kısacası yenildiler. Bakın göreceksiniz neler olacak!

Takvim