Sesli Makale

Türkiye ile ilgili çalışmalarda, bu durumun da düşünülmesinin önemine vurgu yapılması çok önemli. Bu yeni filizlenen çatışmayı dikkate almalıyız." Amerikan elçisi hükümetin daha yeni kurulduğu 2004'lerde FETÖCÜ'lerin toplantılarına katılıyordu. Buradan çıkan sonuç; daha ilk günden itibaren kapalı kapılar ardında ve Amerikan elçisinin bilgisi dahilinde Erdoğan'a FETÖ saldırılarının başlamasıydı.
Haçlı-Siyonist ittifakı NEOCONLARIN tetikçisi Edelman "Aman bunu atlamayalım, değerlendirelim, elimizde çok güzel bir koz var" diye Washington'a "HURAA " çekerek rapor yazıyordu. Fetullah Amerika'dan sürülmek üzereyken devreye giren ve kefil olup oturma izni alan CIA direktörü Graham Fuller yazdığı kitapta bakın ne diyordu; "17 yaşındayken Türkiye ile ilgili her şeyi biliyordum. Osmanlıları, Selçukluları, tüm medeniyetlerini detayları ile öğrenmiştim. O yaşta henüz CIA'dan haberim yoktu." Kızının adını ANKARA koyacak, Türkiye'nin ve tarihinin kodlarını bıyıkları terlerken çözecek bir CIA üst düzeyi, tabii ki FETÖ'nün ne işlere yarayacağını yıllar öncesinden görecekti. "Türkiye'de mermi üretsek ne olur" diye düşünen küçük bir firmaya ertesi gün Amerikan Kara Kuvvetleri'nden bir Albay e-mail atıp "Bizimle irtibata geçin" diye emir verir gibi haber gönderiyordu. O yerli firma Amerikalı Albay ile görüşüyor, "Yahu biz üretim yapmadık, şöyle bir düşündük sadece. Bizim gibi küçük bir firmayı taa Okyanus ötesinden nasıl ciddiye aldınız" diye soruyordu.
Gelen cevap ilginçti; "Biz Ortadoğu'da günde bir milyon mermi harcıyoruz.
Sizin işyeriniz ile sınır kapısı arasındaki mesafe şu kadar kilometre. Amerika'dan mermi taşısak, sigorta dahil maliyet kat kat artıyor. Bürokraside sıkıntı varsa haber verin çözelim, size yardım edelim" diyordu. Amerikalı Albay bile içimizdeki kodları çözmüş, okyanus ötesinden FETÖCÜ işbirlikçiler ile bürokraside nasıl at koşturabileceklerini gösteriyordu. Onun için FETÖ'ye sahip çıktılar. Onun için para aklama merkezi adacıklarda operasyon yapıp, dünyada yeni vergi cenneti merkezini ABD'nin Nevada eyaletinde RENO'ya taşıyan GÜÇLER de, FETÖ'ye haliyle kucak açacaktı. Nitekim uyuşturucu dahil her türlü para aklamanın yapılacağı RENO'da 21 okul açıldı. Son iki yıl içinde Fethullah Gülen Okulları sayısı bu kara para aklama merkezinde 1'den 10'a çıkarıldı. ABD'de FETÖ'ye yatırımlar tüm hızıyla devam ediyor. O yatırımlardan biri de geçtiğimiz hafta ünlü Atlantik Konseyi'nde yapıldı. Dünyadaki İslamafobi'nin tartışıldığı bir toplantı düzenlendi. O toplantıda FETÖCÜ eski bir bakan konuşmacı yapıldı. Kürsüde söz alanlardan biri de NewYork Times'ta "Fethullah Gülen birçok konuda büyük şans" diye yazan Karen Armstrong'tu.
Londra, Paris, San Bernardino'ya yapılan DEAŞ saldırıları gündeme getirildi. Kimse Türkiye'ye yapılan saldırılardan tek kelime etmedi. O FETÖCÜ'lerle aynı gün aynı kürsüye çıkanlardan biri de Hürriyet Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı ve Doğan Vakfı Yönetim kurulu başkan vekili Vuslat Doğan Sabancı'ydı. Açılış konuşması yaptı "DEAŞ İslam'ı kullanarak dünyada İslamafobiyi artırıyor" dedi. Ama FETÖ'nün nasıl savaş uçaklar kaldırdığını, helikopterlerle halka ateş açıp 250 kişiyi öldürdüğünü, binlerce insanımızı yaraladığını, milyonlarca çocuğumuzun nasıl travma geçirdiğini söyleyemedi. ABD Başkanı Joe Biden "15 Temmuz Türkiye'nin 11 Eylül'ü" diyordu. Vuslat Doğan Sabancı hanımefendi "Beni nasıl bu EL Kaide ile eş 15 Temmuzcu örgütün destekçileri ile yanyana getirirsiniz, nasıl aynı günde aynı kürsüye çıkarırsınız" hiç diyemedi. Döndüğünde ise yönetim kurulu başkanı olduğu Hürriyet gazetesinde "15 Temmuz'da ByLock kullanılmadı" diye manşet vardı. Darbe günü Genelkurmay karargahını ele geçiren darbecilerin, ellerinde telefonlarla ByLock'tan yazışma görüntülerinin yayınlanmasına rağmen hem de... Dedik ya, bir şekilde yatırımcılar, yatırımlarını sürdürüyor!

Takvim
26 Ekim 2016