Sesli Makale

Gündemin bu kadar hızlı değiştiği, rüzgarların bu kadar çabuk yön değiştirdiği bir başka ülke yok. Artık haber kanalları olaylara yetişemiyor, ekranları ikiye bölüyor, aynı anda birden fazla haber vermek zorunda kalıyor. Düşünsenize, ABD Başkan yardımcısı Joe Biden'ı taşıyan uçağın Ankara'ya inişi ekranların solunda canlı yayınlanıyor. Sağda ise yine canlı yayında Türk tankları döve döve Suriye'ye giriyor.
Darbe girişimi sonrası bazılarınca "Tükendi" gözüyle bakılan Türk Ordusu, Suriye'de DAEŞ ve PYD'yi vururken, içerde de PKK ile mücadele ediyor. Bir taraftan da aylardır gizli bir operasyonu yönetiyor. Halep ve İdlip'ten getirdiği 1500 ÖSO mensubunu, Karkamış'ta kurduğu geçici üste gizlice eğiterek Cerablus'a operasyona hazırlıyor. Ve "Ne bitmesi, FETÖ saldırısından sonra daha da güçlendim" diyerek sınırı tanklarla geçiyor.
Dünyayı şaşkına çeviriyor. Aslında BÜYÜK OYUN Rus uçağının düşürülmesi ile başladı.
FETÖCÜLERİN maşa olarak kullanıldığı bu operasyon ile Ankara-Moskova'nın arası açıldı. Türkiye'nin Suriye'ye müdahale yolu kapatıldı. Artık ne Türk tankları, ne de savaş uçaklarımız sınırı geçemezdi. Çünkü Rusların misilleme hakkı doğmuş, bizden bir uçak veya tank girerse vurulacak hale getirilmişti. Türkiye FETÖCÜ generallerin Rus uçağını düşürmesiyle Suriye masasında dışarı itilmişti. Artık, bölgedeki güçler istedikleri gibi oynayabilirdi. PKK'ya Münbiç verilebilir, oradan Azez'e geçilip Kobani-Afrin hattı birleştirilebilirdi. Ardından Cerablus'un da PKK'ya verilmesi ile kurulacak bir Kürdistan Devleti, Türkiye'nin geleceğine dinamit demekti. Akdenize kadar ulaşan PKK devleti, Türkiye'nin tek ENERJİ YOLU olma özelliğini ortadan kaldırmak demekti. Bu durum yüzlerce yılımızı kaybetmemiz, bölgedeki gelişmelere tribünden bakmamız anlamına geliyordu. .
Erdoğan süratle Rusya krizini çözdü, Tahran ve Moskova'ya "Suriye sorununu birlikte çözebiliriz" diyerek BÜYÜK OYUNU bozdu, masadaki yerini tekrar aldı. 15 Temmuz, bizim masanın altına yatırılmamız, etrafına oturacaklara paspas olmamız için yapılan son hamleydi. ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden dün bombalanan Meclis binamızı gezerken ne düşündü bilemiyorum. "Bizim çocuklar başaramadı" diye iç geçirmiş olabilir. Ancak yapacak bir şey yok. FETÖ kaybetti, Tanklarımız Suriye'ye girdi ve masada devrilen sandalye yerine artık KOLTUKTA oturuyoruz. Joe Biden'ı havaalanında tıpkı onların bize yaptığı gibi Washington elçimiz ve Vali yardımcımızla karşılıyoruz artık.
"Her türlü saldırıdan ülke olarak kenetlenerek ve GÜÇLENEREK çıkıyoruz" mesajını dün Esenboğa havaalanında sade karşılamayla verdik.
Herşeyin farkında olan Derin Amerika da hemen harekete geçti. Terörist FETÖ'nün başkan adayı Hillary Clinton'a yaptığı bağışları tek tek Amerikan medyasına sızdırdılar. Şimdi Hillary'i destekleyenleri panik sardı. ABD'de gizli bir el başkanlık seçimi yapılmadan önce FETÖ'nün iade edilmesi için operasyona başladı. Yoksa Hillary Clinton başkan seçildiğinde FETÖ yüzünden fena halde yıpranacak. ABD Ankara eski büyükelçisi James Jeffry'nin de Alman medyasına verdiği "FETÖ'nün iadesinde hukuk dışında başka yollar da var" demesi bunun işaretleri. Pensilvanya'da CIA'nın kolunda gezen yavru baykuş için gece uçuşu da yok artık. Tanklarımız Cerablus'tan sonra Münbiç'e yönelecek... Kırmızı çizgiyi aşan PKK'nın PYD'sine da kabus dolu geceler yolda. Salih Müslim Kobani'den "Türkiye gereken cevabı alacak, batağa saplanacak" diye tehdit savuruyor. ABD, "PYD Fırat'ın öte yakasına PYD geçmeyecek" diye Ankara'ya söz vermişti. Önceki gün PYD'nin sözde Cerablus komutanı "ABD'nin bize bu şehri vereceğine dair vaadi var" diyordu. Ertesi gün Kobani'de öldürülüyordu.
Ve o şehre şimdi Türk tankları girdi. Artık 15 Temmuz sonrası TEK TÜRKİYE var.
Aldıkları sözlere güvenerek harekete geçen FETÖ ve PKK-PYD gibi örgütler maşadır.
Maşalar kullanım süresi dolunca aldıkları sözlerde boğulurlar. Salih Müslim, asıl Suriye'da çatışmalar bittikten sonra ne olacağını düşünsün. ABD oradan çekilecek.
Türkiye ile baş başa kalacak. Ve tabii arkadan hançerledikleri milyonlarca Suriyeli ile. Tıpkı getirildiğinde 79 milyonla baş başa kalacak FETÖ gibi...

NOT: Biz büyük ülkeyiz. Terörist FETÖ için Dışişleri bakanımız ve Adalet bakanımızın ABD'ye gitmesi bize yakışmaz. Oraya memur göndermeliyiz. Tıpkı FETÖ araştırması için Ankara'ya memurlarını gönderen ABD gibi...