GÜNCEL

Bekir Hazar : Psikolog

Tarih
18 Mayıs 2017
İzlenme
Kişi
Yazar
Bekir Hazar
Amerikan derin devleti, Avrupa'nın dağılacağı günleri iple çekiyor. CIA'nın kurduğu DEAŞ üylerini sık sık Fransa'dan Almanya'ya, hatta AB başkenti Belçika'ya kadar her yere bombalarla gönderiyor.

Her saldırı, AB'yi kökünden sarsıyor, ırkçılığı hortlatıyor, parçalanmaya götürüyor.
Avrupa Birliği, Bilderberg toplantısında, "Tek Dünya Düzeni" diyen yeryüzünün en zengin aileleri tarafından kuruldu. 2.Dünya Savaşı mağlubu Almanya, kaybedenin başına gelecek akıbeti yaşadı.
Hücrelerine kadar tüm ekonomisini ve yönetimlerini bu zengin ailelere kaptırdı. Ele geçirilen Almanya AB'nin lideri yapıldı. Hitler 50 milyon kişiyi öldürerek Avrupa Birliği kurmak istemişti.
Hitler'in yapamadığını savaş sonrası "PARANIN GÜCÜ" hayata geçirdi.
Almanya liderdi ama nedense AB'nin merkezi Belçika yapıldı. Bunu kimse sorgulamadı.
Neden AB'nin başkenti Brüksel'di? Paraya yön verenler ne diyorsa oydu. Amerika'da yuvalanan EN ZENGİNLER'in vergi kaçırması, para aklaması gerekiyordu. Bu kirli tezgahı, AB lideri Almanya ile yapsalar göze batar, Berlin yıpranırdı. Bu yüzden Belçika gibi küçük bir ülkeyi seçtiler. Nasılsa perde arkasında kendilerine göbekten bağlı ailelerle yönetiyorlardı Briksel'i. Nitekim o Belçika her yıl Amerika'dan 380 milyar dolar civarında devlet tahvili alıyor. Cücük kadar bir ülkenin Amerika'dan en fazla tahvil alan ülkeler sıralamasında 3. olmasına bugün kimse dönüp bakmıyor. Belçika'ya bu paralar nereden geliyor? Soran yok.
Amerika'da dünya düzeni kurmak isteyen 100 trilyon dolarlık aileler, kirli paralarını aklamak için Belçika'ya servet gönderiyor.
Belçika da kendisine biçilen rolü en güzel şekilde oynayıp, kirli paralarla Amerika'dan tahvil alarak aklama görevini yerine getiriyor.
Bugüne kadar alan razı, satan razı bir durum vardı ortada. Ancak Amerikan derin devleti son dönemde ülkesinin dünyada en borçlu ülke haline gelmesinden ve batma tehlikesinden dolayı silahları çekti. Servet sahiplerine savaş açtı. Trump'ı iktidara getirerek baronların malikanelerinden çıkmayan Hillary'i safdışı etti. Bugün yaşadığımız tüm savaşların ardında bu çatışmanın izleri var. Amerikan derin devleti, her türlü PARA'nın aklandığı Avrupa'yı batırmak istiyor. Dünyada paraların aklandığı vergi cennetlerini devre dışı bırakmak adına bir operasyonla Reno'yu yeni vergi cenneti haline getirdi. Savaş büyüyünce, İngiltere hemen Avrupa'dan kaçtı, lider Almanya çöküşü gördü ve soğuk terler döküyor, çaresizce çözüm arıyor. Türkiye tam merkezde ve yanına alan bu savaştan galip çıkacak, İpekyolu'ndan, enerji hatlarına, Asya ve Afrika'ya kadar ticaret yollarında PARA'nın kontrolünü elinde tutacak.
Almanya yaşadığı panikle birlikte büyük hata yaptı ve referandum öncesi üye ülkeleri perde arkasından üzerimize saldırttı. Erdoğansız bir liderle Ankara'yı kontrol edip yönetebileceğini düşündü, devlet televizyonundan dahi "Hayır" kampanyası yürüttü. Hollanda'da bir bakanımızın rehin alınması hadisesinde de perde arkasında lider Almanya vardı. Nitekim Merkel Hollanda'yı, diplomasiye, hukuka ve insan haklarına aykırı bu çirkinliğinden dolayı tebrik edecek kadar gözü dönmüş bir Başbakan olarak ortaya çıktı. Ancak "Eski Türkiye" artık geride kalmıştı. Kısasa kısası Berlin görecekti. Ve gördü de... İncirlik'teki Alman askerlerini ziyarete gelmek isteyen Alman Bakanlara "Gelmeyin, olacaklara katlanırsınız" dedik. O yüzden Almanya delirdi. Referandum sonrası "Sadece Evet oyu verenlere vize hakkı sunalım" diyecek kadar sapıtan Alman Dışişleri Bakanı Gabriel onun için ağlıyor. "Bize kimse şantaj yapamaz" diye bağırıyor. Bir yandan da Türkiye'nin yumuşayacağı ümidini hala taşıdığını söyleyerek kapıyı açık tutmaya çalışıyor. Çünkü o kapı tamamen suratlarına kapanırsa neler kaybedeceklerini çok iyi biliyor. Böyle bir ortamda Cumhurbaşkanı Erdoğan Trump ile görüşüyor, samimi fotoğraflar Amerika'nın müdahalesi rüyalarını gören birilerini çıldırtıyor. Herkes "Neler oluyor" diye soruyor, önüne gelen konuşuyor. Erdoğan Beyazsaray'a girmeden önce "Bizim yapacağımız görüşme virgül mesafesinde değil, nokta mesafesinde olacaktır" demişti.
Beyazsaray'dan çıktıktan sonra ise "Nokta koyarsak olmaz" demesi gelinen noktanın en büyük ipuçları oluyor. Erdoğan görüşmeden sonra "Bugün temeli atılan YENİ DÖNEM hayırlı olsun" diyor. O yeni dönem neyse sanırım en çok Avrupa'yı vuracak. Merkel ve tayfasına psikolog gerekecek!

Takvim
18 Mayıs 2017

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;