Sesli Makale

Kanada elçiliği "Bizim elemanı verin" diye kapımıza dayanınca onlara "Başkaları da var size ait olan" diyerek DEAŞ'a çalışan diğer ajanlarını da göstermiştik. Ve bitecek bilmiyor, hergün yenileri fışkırıyor dünya piyasalarına...
Adamın adı Ebu Hamza... O bir Mısırlı İmam... El Kaide üyesi... Ancak İngiliz gazetesi Daily Telegraph Ebu Hamza'ya övgüler yağdırdı. "Ebu Hamza, El Kaide üyesi ama ona minnettarız. Londra'ya çok hizmeti oldu. Çünkü aslında o İngiliz istihbaratı MI6 ajanı" diye yazdı. Mısırlı bir imam... Gider arkasında namaz kılarsınız. Ancak o bir terörist örgüte eleman topluyordur. Onun peşinden gider örgüte katılırsınız. "Şehit olacağım, cennete gideceğim" diye sevinç gözyaşları dökerek canlı bomba olursunuz. Ancak siz toprak altına girdiğinizde, sizi oraya taşıyan Ebu Hamza'ya İngiltere Kraliçesi Hizmet Madalyası takar. Alman subayı olarak geçtiğimiz hafta Suriyeli kimliği ve suikast silahları ile mülteci kamplarında yakalanırsınız. Suikast listenizde Alman eski Cumhurbaşkanı Gauck vardır. Mülteci kampından "Muhammed" adıyla gelip BND ajanı subay olarak Gauck'u öldürürseniz sizi Alman ordusunda general yaparlar...
Tabii salakça yakalanmazsanız... DEAŞ üyesi Alman rapçi terörist, Rakka'da nikah masasına oturur. Bir süre sonra DEAŞ'lı damadın evlendiği gelinin Amerikalı bir FBI ajanı olduğunu da Washington merkezli istihbarat örgütlerinden öğreniriz. Belki damat da FBI ajanıdır, FBI'cı kız yabancıya gitmemiştir. Bu işler hep böyledir. Terör örgütlerini kurarlar, piyasaya salarlar, ülkeleri paramparça etmek için kullanır, ölüme gönderirler. PKK da böyledir, FETÖ de DHKP-C de... İran'da 6 PKK kampında 1000 terörist ağırlanıyor. Çocuklarını dağa gönderen babalar hiç düşünmez. "Yahu İran benim çocuğu alıp kamplarda niye eğitiyor, sahip çıkıyor" diye. Hemen burnumuzun dibinde Suriye'de Amerikan, Fransız, Alman, İngiliz askerleri ile PKK sofraya oturur. O sofraların kurulduğu bahçelerde bu ülkelerin bayrakları koruma şemsiyesi olarak dalgalanır. Hiçbiri sormaz, "Bu batılılar neden bizi koruyor, elimize silah veriyor, ölüme gönderiyor" diye...
Tıpış tıpış giderler cehennemin dibine...
DHKP-C gençlik yapılanmasının lideri eylem talimatları verir. Ancak o lider yakalandığında telefonunda ByLock çıkar, eleman FETÖ'cüdür. O da Pensilvanya'ya bağlıdır.
Pensilvanya'daki da CIA'ya... İpin sonundaki DHKP-C'li ABD düşmanıdır ama ipi elinde tutan CIA çıkar.. Vah vahtır durumlar ama kimsenin umurunda olmaz. Ölen ölür, kalan sağlar CIA'nındır. Gaziantep'te yakalanan üç DEAŞ üyesinde ByLock, kalplerinde de FETÖ sevgisi çıkar... Ancak haber satır aralarında kaybolur gider... CIA, FETÖ ile dahi DEAŞ'a girer sonra Amerikan bayrağı altındaki PKK ile DEAŞ'a saldırır... Kimse sorgulamaz.
Cebinde okunmuş 1 dolar veya "APO" resmi varsa gerisi teferruattır. Yıkanmış beyni zorlamanın alemi yoktur. "Yahu 15 Temmuz'da 250 kişiyi öldürdük, bize NATO ve tüm BATI ülkeleri hem de istihbarat örgütleri ile ortalığa saçılarak sahip çıktı. Bizim için ağlaya ağlaya hem de... Neden?" diyen olmaz. Bu arada dünyada en çok üreten ve uyanan dev haline gelen Çin İpekyolu'nu kurup Pekin'i Londra'ya bağlıyor. 2.8 trilyon dolarlık ihracatına güvenli ve düşük maliyetli yol için... Asya'yı Avrupa'ya bağlayan da biziz. Yani İpekyolu'nun kilit ülkesi... Trilyon dolarlarca malın garantisi...
Sanghay'daki Finans yani PARA merkezinin girişinde BOĞA heykeli var... Paranın sembolü olarak koymuşlar... Amerika'nın Finans Merkezi Wall Street de cadde ortasında "Para ve gücün sembolü" olarak BOĞA heykeli var. Boğalar tepişiyor Paranın gücü aşkına... Terör yuvalarında kullanım süreleri dolana kadar da pireler ölüyor. DEAŞ saldırılarından bir türlü kurtulamayan Fransa da 14 Afrika üyesinin parasını Paris Merkez Bankası'nda basıyormuş... Bu aralar Afrika ülkelerine ekonomik zirve için en çok giden lider de Erdoğan'mış. Dünya piyasalarında paraya çok iyi bakmak lazım!

Takvim
10 Mayıs 2017