11 Aralık 2014

1973 yılının ilk ayları...
Stockholm yakınlarındaki Saltsjobaden kasabasında hareketli saatler. Wallanberger ailesine ait Grand Hotel'e giren çıkanının hesabı yok. Dünya Para İmparatorlarından David Rockfeller kapıdan giriyor.
Atlantic Richfield Petrol Şirketi'nin Yönetim Kurulu Başkanı Robert O. Anderson peşinden dalıyor otele. Lobide onları Baronlar baronu Rotschild hanedanı üyeleri karşılıyor.
O zamanlar iki ayrı petrol şirketi olan Exxon ve Mobil en üst seviyede otelde yerini almış durumda. Anglo Amerikan petrol şirketlerinin tamamı da orada. Dünyanın EN GÜÇLÜ 85 ADAMI gözlerden uzak bir şekilde küçücük bir kasabada bir araya geliyor. Toplantı'yı örgütleyen ve himaye eden de BİLDERBERG'di. EADS yani Europan Aeronautic Defence and Space Company'i bünyesine alan Bilderberg'di o. BAE System'i de içine almıştı. Bu iki şirket de Avrupa'nın en güçlü iki SİLAH ŞİRKETİ'ydi. Dünyanın EN KUDRETLİ 85 adamının buluşmasından birkaç ay sonra İsrail-Arap savaşı patlak verdi.
Herkes savaşı konuşuyordu yeryüzünde.
Birkaç ay önce Stockholm'da gözlerden uzak bir kasabada gizlice toplanan 85 PARADOR ise kıs kıs gülüyordu.
Dünya ne olduğunu anlayamıyor, savaş fotoğrafını okuyamıyordu. "Petrole hakim olan insanlara, PARA'ya hükmedenler dünyaya hakim olur" diyen BARONLARIN bir numaralı adamı Henry Kissinger Savaş bölgesindeydi. Bir İsrail tarafına geçiyor, bir Arap tarafında boy gösteriyordu.
Her iki tarafa da gülücükler dağıtıp "Müttefikiz" diyordu. Önce savaşı çıkardılar, sonra ABD hükümetine "İsrail'e gelişmiş silahları ver" dediler.
O silahları Araplar üzerinde denediler, çuvalla para kazandılar. Savaş sayesinde petrolün dolara endekslenmesine zemin hazırladılar. Dünya DOLAR İmparatorluğunu kurdular. Hem de yüzbinlerce insanı toprağa gömerek.
İsrail, petrol bölgesinin üzerinde taşeron bir demoklasin kılıcıydı. İsrail'i kuran Paradorlar tepe tepe kullandılar Tel-Aviv'i ve İslam coğrafyasında gözlerde yaş bedenlerde kan bırakmadılar. Dün yaşananlar neyse bugün de değişen hiçbir şey yok. Ama anlayamıyoruz...
Bizi sokaklara, kavgalara, gerilimlere ve savaşlara iten güçlerin kapalı kapılar ardındaki sinsi toplantılarını göremiyoruz. Rusya Dışişleri Bakanı önceki gün "IŞİD'İ İsrail kurdu" derken, Türkiye'de bunun ne anlama geldiğini bilmeyen binlerce gencimiz, aydınımız, yazarımız, insanımız mevcut.
Çünkü bizim okullarda bunları anlatacak Profesörü bırakın asistanlar bile yok.
Zaten medyamızın şanlı kalemleri de dünyayı yöneten Baronlarla birlikte İsviçre Alplerinde nasıl kadeh kaldırdıklarını, hangi şampanyayı içtiklerini anlatan BAL ARISI durumunda. Çok iyi bal veriyorlar topluma. Onun içindir savaşın bitmesi için çırpınanlara engel olmaya çalışıyor, ÇÖZÜM sürecine dışarıdan atılan dinamitlere içeride KİBRİTİ ÇAKAN oluyorlar. Kimi Amerikancı, kimi İngilizci, kimi Almancı olmakla SEÇKİN olduğunu düşünüyor. Halbuki hepsinin ipinin ucu, Stockholmlerde otellerde toplanan PARA İMPARATORLARI'nın elinde ama ya bunu bilmiyorlar ya da durumdan çıkar sağlamanın mutluluğunu ve hazzını yaşıyorlar. "Yürüyün, çıkın sokaklara" diyerek topluma gerilim ekiyorlar.
Havaalanlarına, köprülere, Kanallara karşı çıkmaya teşvik ediyorlar.
Onlara gazı İngiliz, Alman, ABD medyası veriyor, onlar da fotosentez yapıyor bu memlekette. Bu ülkenin gelişmesine engel üzerine engel çıkarıyorlar. "Köprülerle, havaalanları ile İLERİYE gitmek yok" diyorlar. Osmanlıca'yı duyunca da çıldırıyorlar. "Geriye tarihe gitmek de yok" diyorlar. Çünkü; "Hizaya gir, olduğun yerde say" komutunu birileri tutuşturmuş ellerine. Bu topluma yıllarca olduğu yerde "RAP RAP" yaptırıyorlar.
Ne bir adım ileri ne bir adım geri gitmemizi istemiyorlarw. Çünkü geride dağ gibi bir TARİH ve ondan alacağımız muazzam bilgi ve dersler var. İleride ise bu toplumun refahı ve onların sömürdükleri trilyon dolarlar yer alıyor.
Ve bağırıyorlar Londra'dan, Tel Aviv'den, New York'tan; "KIT'A DUR" diye. Artık onların komutlarını takmadığımız için de saldırıyorlar. İçimizdeki hain kıtalarla!!!

Takvim