SİYASET

Bekir Hazar : Kimin eli kimin cebinde

Tarih
16 Şubat 2016
İzlenme
Kişi
Yazar
Bekir Hazar

Suriye'de Esad'ın DAEŞ'e altın tepside sunduğu antik kent Palmira başsavcısı Muhammed Kasım Nasır çarpıcı açıklamalarda bulundu. Görevi gereği Esad'ın generalleri ve bürokratları ile yakın ilişkileri olduğunu anlattı. "Esad Palmira'yı, DAEŞ Hristiyanları öldürüyor diye dünyayı ayağa kaldırmak ve dünyayı yanına çekmek için terör örgütüne bedava teslim etti" dedi. O dönemde Moskova'nın da bu operasyondan haberi olduğunu, DAEŞ şehri mermi atmadan alınca onlarca Rus uzmanın Palmira'ya geldiğini söyledi. Peki Rus uzmanlar DAEŞ'in elindeki kentte ne arıyordu? Nasır, "DAEŞ militanlarının korumasında olan petrol kuyularını ve gaz tesislerini onarıyorlardı" diyor. Ruslar, DAEŞ'in petrol koyularındaki tüm tahribatı onarıyor. DAEŞ Rus uzmanlara teşekkür edip, tekrar petrol çıkarıyor. O petrolü daha önce CIA tarafından da açıklandığı gibi, Rus işadamları alıp Esad'a satıyor. Daeş'in dolarları Moskova'ya yatıyor. Palmira savcısı Nasır "Kentteki Esad'ın Petrol Bakanlığı memurları, petrol sahaları DAEŞ'in eline geçtikten sonra da işlerine devam ettiler. DAEŞ'in koruması altında çalışıyorlar ve maaşlarını hala Esad rejiminden alıyorlar." diyor. Yani Rusya'nın desteklediği Esad'ın memurları, DAEŞ bölgelerinde harıl harıl çalışıyor. O memurlara maaşlar Esad'dan, "Teşekkür" DAEŞ'ten, "Aferin" Moskova'dan geliyor. Peki ilişkiler ağı daha derinlere nasıl yansıyor? Palmira savcısı Nasır bakın neler söylüyor; "Esad cezaevlerini boşaltarak, oradakileri DAEŞ içine ajan olarak soktu. Örgütte Esad muhaberatı çok güçlü. Şam'daki bir General bana, DAEŞ'e yakında Türkiye ve Fransa'da bombalar patlattıracaklarını söyledi. Nitekim kısa bir süre sonra dediği çıktı." Müthiş ilişkiler yumağı... DAEŞ, Rusya ve Esad yanyana...
Dolayısıyla İran da bu denklemde aynı karede.
ABD, PKK'nın Suriye'deki uzantısı PYD'ye ahtapot gibi sarılıp, öpüyor kucaklıyor. Bir bakıyoruz aynı PYD'ye, DAEŞ'in petrol tesislerini onaran Suriye ve terör örgütünün petrolünü satın alan Esad da ahtapot gibi sarılıyor. ABD "PYD bizim" diyor, uçaklarını gönderip havadan bazı yerleri bombalayıp boşaltıyor. ABD bombardımanından sonra boşalan yerlere PYD yerleşiyor. Rusya "PYD bizim" diyor, Moskova'da terör örgütüne ofis açıyor. Ardından Halep ve Azez dahil bir milyondan fazla insanın ölümle burun buruna olduğu bölgeleri Ruslar havadan bombalıyor.
Boşalan yerlere yine PYD yerleşiyor. DAEŞ'i Suriye'yi parçalamak için CIA kurdu. Moskova DAEŞ ile kolkola petrol üretiyor, uçaklarının hemen tamamını Özgür Suriye Ordusu ve Türkmenlerin üzerine gönderiyor. Washington ve Moskova PYD üzerine canı gibi titriyor.
Baktığımızda ortaya DAEŞ-Moskova-Şam-Tahran-Washington-PYD gibi müthiş bir ittifak çıkıyor. Suudi Arabistan öncülüğünde 34 İslam ülkesi teröre karşı ordu kurulacağını açıkladı. "DAEŞ'e karadan müdahale edebiliriz" açıklamasını yaptı. Türkmenleri öldüren Rusya Devlet başkanı Medvedev hemen "Buna ne gerek var" diyerek ortaya çıktı. Ve bir de çağrı yaptı; "Kimseyi korkutmaya gerek yok. ABD Dışişleri bakanı Kerry, Dışişleri Bakanımız Lavrov ile hangi şekilde görüşme yapmışlar ise o şekilde anlaşmaya gitmek gerekli.
Yoksa, 'her şey SENARY OYA uygun gitmezse diğer Arap ülkeleriyle birlikte kara harekatı düzenleriz' demek gerekmez.
" Yani adam "Biz ABD ile bir SENARY O yazdık, lütfen bunun dışına çıkmayalım" diyor açık açık. Evet ortada terör örgütlerini kullanarak hayata geçirilen müthiş bir SENARYO var. Nitekim Başbakan Ahmet Davutoğlu Cumartesi akşamı çok ilginç bir açıklama yaptı. "ABD ve Rusya Dışişleri bakanları ne zaman bir araya gelse, Halep'e yapılan saldırılar artıyor ve abluka daralıyor" dedi.
ABD'li Senatör McCain, Rusya'nın sadece DAEŞ'i es geçmesini, PYD'yi de kullanarak muhaliflere saldırmasını bakın dün nasıl yorumluyor; "Bu diplomasinin asgari saldırganlık için kullanılmasıdır. Bu strateji işe yarıyor, çünkü BİZ (ABD) izin veriyoruz. Putin'in işini bitirdikten sonra ateşkes kabul etmesi tesadüf değil. Bu filmi Ukrayna'da da gördük." McCain "Rusya'nın bombardımanlarının strateji odağında mülteci krizini tırmandırmak ve bunu bir silah olarak kullanarak Avrupa'ya sekte vurmak var" dedi.
ABD'nin derdi de Avrupa'yı göçertmek değil mi? İki senedir yazıyoruz!

Takvim
16 Şubat 2016

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;