14 Ekim 2014...
"Kars'ta arı seyahati" diyorlar.
Kalkıyorlar Avrupa'dan Kars'a geliyorlar. Arıları görmek için. "Ağrı Dağı'na turistik seyahat" diyorlar.
80 kişi uçağa binip bizim dağa koşuyor.
Çiçek böcek bakıyorlar, "Aman da ne de güzelmiş" diyorlar.
Birden silahlı adamlar çıkıyor ortaya.
80 sevimli turistin etrafını çeviriyor.
İçlerinden sırt çantaları büyük iki Alman'ı seçiyorlar. "Siz gelin bakalım şöyle kenara" diyorlar.
Sırt çantalı iki Alman'ı kaçırdıklarını ilan ediyorlar.
Alıyorlar, Kandil'e götürüyorlar.
Almanya ayağa kalkıyor, Türkiye'ye NOTA falan veriyorlar.
Türkiye seferber oluyor iki Alman'ı kurtarmak için.
Beş-on gün sonra haber geliyor; "PKK kaçırdığı iki Alman'ı sınırdan getirip serbest bırakacak" diye.
Herkes rahatlıyor, arı, çiçek, böcek görmeye gelen 80 kişilik gruptan özel olarak seçilen iki büyük sırt çantalı ALMAN'ın serbest bırakılmasına. Bayram ilan ediliyor.
İki ALMAN Ankara'ya getirilip törenle uğurlanıyor.
Almanya'da büyük coşkuyla karşılanıyor.
Herkes öpüyor onları.
En büyük öpücüğü de bağlı oldukları istihbarat yapıştırıyor alınlarına.
Çünkü arı-çiçek-böcek bakmaya gittikleri Türk dağlarında sırtlarında taşıdıkları çantalara kimse bakmıyor.
Hatta hatırlayan olmuyor.
Bir sırt çantasının ne önemi var sonuçta.
Ama kazın ayağı bambaşka.
O sırt çantalarında PKK'ya paralar taşınıyor.
Göstermelik kaçırma operasyonları ile paralar KANDİL'e teslim ediliyor.
Bunu hep yapıyor Almanlar.
Diyarbakır'daki gösterilerde de maşallah ALMAN gazeteci patlaması yaşanmış.
Zaten Almanya'da milletvekili seçilip, siyasi hayatının tamamını neredeyse Türkiye'de geçiren Claduia Roth da bir bakıyorsunuz Gezi'de ortaya çıkıyor, bir bakıyorsunuz Diyarbakır'da. BDP liderleri ile neler konuşuyorlar çok merak ediyorum.
Bugünlerde 1. Dünya Savaşı'nın 100. yılını idrak ediyoruz. Nereden nereye geldik.
İngilizci ve Almancı MASON Türkler, birbirine girdi 100 yıl önce bu topraklarda.
Ve kavgayı "Savaşa İngilizler'in değil Almanlar'ın yanında girelim" diyen Mason Türkler kazandı.
Alman paşaya ordumuzu teslim ettik, savaşta hezimete uğradık. Bizi paramparça edip, yeni sınırlar çizdiler. Cumhurbaşkanı Erdoğan dün bu konuyu gündeme getirdi. "Gönüllerimizdeki sınırları kaldıramadılar. Liderlerine bakmayın siz, tüm İslam coğrafyası halkları bizi seviyor" dedi.
Ortadoğu'da iki ülke sınırlarının hiç gereği yokken zikzak çizdiğini hatırlattı.
İsim vermedi ama o iki zikzaklı sınır komşusu Ürdün ile Suudi Arabistan'dı. "Churchill's hiccup" örneğini verdi Erdoğan.
İngiliz Churchill, Kahire'ye geliyor, hıçkırık tuttuğu bir anda cetvelle iki ülkenin sınırını çizince zik-zak ortaya çıkıyor.
Tarihe bu Churchill Hıçkırığı diye geçiyor.
Adam yemeği fazla kaçırmış, mide gaz yapmış.
Hıçkırığın tıbbi nedenlerinden biri de gaz.
Erdoğan "Kasıtlı olarak hiç bitmeyecek çatışmalar üzerine sınırlar çizilmiştir" diyerek bugün İslam coğrafyasında yaşanan trajedinin gerçek nedenini ortaya koydu.
Evet gaz çıkararak öyle sınırlar çizdiler ki, etrafımızda her yerde kan ve gözyaşı akıyor.
YENİ TÜRKİYE'den rahatsız olan Almanya'da da sinirler tavan yapmış durumda. Stress da gaz yapıyor.
Onun içindir Güneydoğu'da Alman gazetecilerden, Alman vakıflarına ve dahi Alman milletvekillerine kadar çok sayıda Alman Hıçkırığı bölgeyi sarsıyor.
Arı-çiçek, böcek bahanesiyle kendilerini kaçırtıp Kandil'e para taş��yanlar, şimdi de şehirlerde çocuklara para dağıtıyor. "Gidin lastik yakın, taş atın, vurun, kırın" diyor. Ee zaten bu memlekette İngiliz gazı çıkaran çok.
100 yıl önce nasıl İngilizci-Almancı Mason Türk kavgası yaşadıysak, bugün de değişik bir versiyonuna şahit oluyoruz.
Alman ve İngiliz gazı sıkışması var ülkede.
Onlar hıçkırıyor, birileri tedavi için birilerini
sokağa döküyor!!!
Takvim
"Kars'ta arı seyahati" diyorlar.
Kalkıyorlar Avrupa'dan Kars'a geliyorlar. Arıları görmek için. "Ağrı Dağı'na turistik seyahat" diyorlar.
80 kişi uçağa binip bizim dağa koşuyor.
Çiçek böcek bakıyorlar, "Aman da ne de güzelmiş" diyorlar.
Birden silahlı adamlar çıkıyor ortaya.
80 sevimli turistin etrafını çeviriyor.
İçlerinden sırt çantaları büyük iki Alman'ı seçiyorlar. "Siz gelin bakalım şöyle kenara" diyorlar.
Sırt çantalı iki Alman'ı kaçırdıklarını ilan ediyorlar.
Alıyorlar, Kandil'e götürüyorlar.
Almanya ayağa kalkıyor, Türkiye'ye NOTA falan veriyorlar.
Türkiye seferber oluyor iki Alman'ı kurtarmak için.
Beş-on gün sonra haber geliyor; "PKK kaçırdığı iki Alman'ı sınırdan getirip serbest bırakacak" diye.
Herkes rahatlıyor, arı, çiçek, böcek görmeye gelen 80 kişilik gruptan özel olarak seçilen iki büyük sırt çantalı ALMAN'ın serbest bırakılmasına. Bayram ilan ediliyor.
İki ALMAN Ankara'ya getirilip törenle uğurlanıyor.
Almanya'da büyük coşkuyla karşılanıyor.
Herkes öpüyor onları.
En büyük öpücüğü de bağlı oldukları istihbarat yapıştırıyor alınlarına.
Çünkü arı-çiçek-böcek bakmaya gittikleri Türk dağlarında sırtlarında taşıdıkları çantalara kimse bakmıyor.
Hatta hatırlayan olmuyor.
Bir sırt çantasının ne önemi var sonuçta.
Ama kazın ayağı bambaşka.
O sırt çantalarında PKK'ya paralar taşınıyor.
Göstermelik kaçırma operasyonları ile paralar KANDİL'e teslim ediliyor.
Bunu hep yapıyor Almanlar.
Diyarbakır'daki gösterilerde de maşallah ALMAN gazeteci patlaması yaşanmış.
Zaten Almanya'da milletvekili seçilip, siyasi hayatının tamamını neredeyse Türkiye'de geçiren Claduia Roth da bir bakıyorsunuz Gezi'de ortaya çıkıyor, bir bakıyorsunuz Diyarbakır'da. BDP liderleri ile neler konuşuyorlar çok merak ediyorum.
Bugünlerde 1. Dünya Savaşı'nın 100. yılını idrak ediyoruz. Nereden nereye geldik.
İngilizci ve Almancı MASON Türkler, birbirine girdi 100 yıl önce bu topraklarda.
Ve kavgayı "Savaşa İngilizler'in değil Almanlar'ın yanında girelim" diyen Mason Türkler kazandı.
Alman paşaya ordumuzu teslim ettik, savaşta hezimete uğradık. Bizi paramparça edip, yeni sınırlar çizdiler. Cumhurbaşkanı Erdoğan dün bu konuyu gündeme getirdi. "Gönüllerimizdeki sınırları kaldıramadılar. Liderlerine bakmayın siz, tüm İslam coğrafyası halkları bizi seviyor" dedi.
Ortadoğu'da iki ülke sınırlarının hiç gereği yokken zikzak çizdiğini hatırlattı.
İsim vermedi ama o iki zikzaklı sınır komşusu Ürdün ile Suudi Arabistan'dı. "Churchill's hiccup" örneğini verdi Erdoğan.
İngiliz Churchill, Kahire'ye geliyor, hıçkırık tuttuğu bir anda cetvelle iki ülkenin sınırını çizince zik-zak ortaya çıkıyor.
Tarihe bu Churchill Hıçkırığı diye geçiyor.
Adam yemeği fazla kaçırmış, mide gaz yapmış.
Hıçkırığın tıbbi nedenlerinden biri de gaz.
Erdoğan "Kasıtlı olarak hiç bitmeyecek çatışmalar üzerine sınırlar çizilmiştir" diyerek bugün İslam coğrafyasında yaşanan trajedinin gerçek nedenini ortaya koydu.
Evet gaz çıkararak öyle sınırlar çizdiler ki, etrafımızda her yerde kan ve gözyaşı akıyor.
YENİ TÜRKİYE'den rahatsız olan Almanya'da da sinirler tavan yapmış durumda. Stress da gaz yapıyor.
Onun içindir Güneydoğu'da Alman gazetecilerden, Alman vakıflarına ve dahi Alman milletvekillerine kadar çok sayıda Alman Hıçkırığı bölgeyi sarsıyor.
Arı-çiçek, böcek bahanesiyle kendilerini kaçırtıp Kandil'e para taş��yanlar, şimdi de şehirlerde çocuklara para dağıtıyor. "Gidin lastik yakın, taş atın, vurun, kırın" diyor. Ee zaten bu memlekette İngiliz gazı çıkaran çok.
100 yıl önce nasıl İngilizci-Almancı Mason Türk kavgası yaşadıysak, bugün de değişik bir versiyonuna şahit oluyoruz.
Alman ve İngiliz gazı sıkışması var ülkede.
Onlar hıçkırıyor, birileri tedavi için birilerini
sokağa döküyor!!!
Takvim
Hiç yorum yapılmamış
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER
ÖNE ÇIKANLAR Tümü
Nedim Şener : Marketlerde gıdada fahiş fiyata yasal önl...
399 kez izlendi
Ergün Diler : Şah-mat
453 kez izlendi
Ergün Diler : Kurgu war
1502 kez izlendi
Zekeriya Say : “Yalanın bacağı” artık kırılmalı!
630 kez izlendi
EN POPÜLER GÜNÜN YAZISI
YAZARLAR
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.