18 Şubat 2015
Bir film izledim önceki gün Digitürk'te. "İSYAN" adını taşıyordu ve başrollerinde Marlon Brando vardı. Yaşanmış olaylardan beyazperdeye uyarlanmıştı.
Adacıklardan oluşan Antiller'de Portekiz hakimiyeti vardı.
Afrika'dan getirilen köleler burada şeker kamışı kesim işlerinde kullanılıyordu. Marlon Brando filmde Sir William olarak karşımıza çıkıyordu. Bir İngiliz ajanı olarak adaya geliyor, binlerce siyahi köle içinde en korkusuzu arıyordu.
Bulduğunda da onu eğitip adalardaki mevcut düzene isyana teşvik ediyordu. İngiliz AKLI'nın bir köleden nasıl lider çıkarabildiğini ve onu nasıl kullanabileceğini anlatıyordu film. Adada İngiliz devşirmesi isyancı lider tüm köleleri ayaklandırıyor, Portekizliler öldürülüyordu.
Ve filmin son dakikalarında adaya elini kolunu sallayarak İngiliz askerleri çıkıyordu.
Sir William'ın yetiştirdiği isyancı liderin kullanım tarihi dolduğu için asarak adanın hakimi oluyorlardı. O dönem her şey şeker kamışı içindi.
Film çok eskiydi. Ancak bugüne kadar İngiliz fitnesini böylesine mükemmel anlatan bir film görmemiştim. Neden çekildi, finansörü kim, Marlon Brando neden o filmde bilmiyorum. Ancak bildiğim bir şey var.
Marlon Brando Holywood'un tamamına sahip olan egemen güçler tarafında sinemanın "DAHİ"si ilan edildi. Ancak bir gün "Holywood'un patronları Yahudidir ve sadece İsrail çıkarları için film çekilir" deyince aforoz edildi. Ona "DAHİ" diyenler ALGI Operasyonu yaptılar Marlon Brando'ya. Ve yeni bir isim taktılar. Marlon Brando artık "ÇİRKİN" adamdı.
Tüm medya bu lakapla saldırdı Marlon Brando'ya. Aynı akıbete oynadığı filmde Hz. İSA'yı canlandıran Mel Gibson da uğradı. "Holywood'daki İsrail oyunlarını" haykırıyordu o da tıpkı Marlon Brando gibi. Algı imparatorlarının medyası devreye girdi ve topyekün saldırıya başladı. Sinema dünyasından sildiler onu.
Geçtiğimiz Cumartesi ahaber'de yayınlanan YAZBOZ'da ABD Ulusal Güvenlik Ajansı NSA'da yıllarca subay olarak görev yapan ajan-gazeteci Wayne Madson misafirimizdi.
Dünyayı sarsan saldırı ile gündeme gelen Fransız Charlie Hebdo dergisini anlattı bize. "O dergide Hz. Muhammed'e ve Hz.
İsa'ya hakaret edebilirsiniz. Ancak Hz. Musa'ya aleyhte tek kelime dahi yazamazsınız. Aksi halde kendinizi kapı önünde bulursunuz" diyordu Wayne Madson. Derginin sahibinin Rotschild hanedanı olduğunu da hatırlatıyordu. Fransa eski Devlet Başkanı Sarkozy'in Yahudi gelini ile dalga geçen karikatür yayınlandığı için çizerinin ertesi gün Charlie Hebdo'dan atıldığını söylüyordu. Dünyayı yönlendiren ve yeryüzünün her tarafına yayılmış binlerce yayın organının altında PATRON olarak hep bu ALGI İmparatorları çıkıyordu.
Ve son kurbanları Rusya Devlet başkanı Putin'di. CNN, Bill Powder'i yayına alıyordu. Bill "İsviçre bankalarında Putin'in 200 milyar doları olduğunu TAHMİN ediyorum" diyordu. Yani Putin'in böyle bir hesabı var mı yok mu belli değil. Ancak adam ortaya OLTA atıyor ve "TAHMİN ediyorum" diyordu. O tahmine dünyada ve Türkiye'de birçok yayın organı balıklama atlıyordu. "Putin'in İsviçre bankalarında 200 milyar doları var" diye başlıklarla hem de. Ortaya atılan bir tahminin nasıl "KESİN" bir şekle dönüştürüldüğüne şahit oluyorduk. Peki bu oltacı Bill Powder kimdi? O bir HEDGE FON yöneticisiydi.
Hani Baronların tetikçisi olan ve Hürriyet gazetesinde bile hem Ukrayna'da hem de Gürcistan'da PARA ile nasıl KADİFE DEVRİM yaptığını anlatan SOROS var ya... İşte onun en son borçla batırılan Yunanistan'ın kapısını çaldığında yanında getirdiği HEDGE fonları... İşte bizim oltacı Bill de bu Hedge Fonlarında yöneticiydi.
Ve hem Soros'un hem de bu fonların ardında İsrail'i kuran Rotschild hanedanı vardı. Ve kara paraya kucak açan banka olarak geçtiğimiz hafta dünyayı sarsan İsviçre'deki İngiliz bankası da bu aileye aitti.
Müthiş ilişkiler ağı, tetikçiler, yalancılar, oltacılar, siliciler, yazarlar, çizerler, İFTİRA orduları ne kadar sahtekar ALGICI varsa hepsi bir aradaydı. Kullanamadıklarını, Antiller'deki Sir William örneğinde olduğu gibi ASIYORLARDI. Ve ajandalarındaki hedefler listesinde YENİ TÜRKİYE de vardı. Onlar dünyanın maskeli CELLATLARI'ydı!!! Ama artık yüzleri biliniyordu.
Takvim
Bir film izledim önceki gün Digitürk'te. "İSYAN" adını taşıyordu ve başrollerinde Marlon Brando vardı. Yaşanmış olaylardan beyazperdeye uyarlanmıştı.
Adacıklardan oluşan Antiller'de Portekiz hakimiyeti vardı.
Afrika'dan getirilen köleler burada şeker kamışı kesim işlerinde kullanılıyordu. Marlon Brando filmde Sir William olarak karşımıza çıkıyordu. Bir İngiliz ajanı olarak adaya geliyor, binlerce siyahi köle içinde en korkusuzu arıyordu.
Bulduğunda da onu eğitip adalardaki mevcut düzene isyana teşvik ediyordu. İngiliz AKLI'nın bir köleden nasıl lider çıkarabildiğini ve onu nasıl kullanabileceğini anlatıyordu film. Adada İngiliz devşirmesi isyancı lider tüm köleleri ayaklandırıyor, Portekizliler öldürülüyordu.
Ve filmin son dakikalarında adaya elini kolunu sallayarak İngiliz askerleri çıkıyordu.
Sir William'ın yetiştirdiği isyancı liderin kullanım tarihi dolduğu için asarak adanın hakimi oluyorlardı. O dönem her şey şeker kamışı içindi.
Film çok eskiydi. Ancak bugüne kadar İngiliz fitnesini böylesine mükemmel anlatan bir film görmemiştim. Neden çekildi, finansörü kim, Marlon Brando neden o filmde bilmiyorum. Ancak bildiğim bir şey var.
Marlon Brando Holywood'un tamamına sahip olan egemen güçler tarafında sinemanın "DAHİ"si ilan edildi. Ancak bir gün "Holywood'un patronları Yahudidir ve sadece İsrail çıkarları için film çekilir" deyince aforoz edildi. Ona "DAHİ" diyenler ALGI Operasyonu yaptılar Marlon Brando'ya. Ve yeni bir isim taktılar. Marlon Brando artık "ÇİRKİN" adamdı.
Tüm medya bu lakapla saldırdı Marlon Brando'ya. Aynı akıbete oynadığı filmde Hz. İSA'yı canlandıran Mel Gibson da uğradı. "Holywood'daki İsrail oyunlarını" haykırıyordu o da tıpkı Marlon Brando gibi. Algı imparatorlarının medyası devreye girdi ve topyekün saldırıya başladı. Sinema dünyasından sildiler onu.
Geçtiğimiz Cumartesi ahaber'de yayınlanan YAZBOZ'da ABD Ulusal Güvenlik Ajansı NSA'da yıllarca subay olarak görev yapan ajan-gazeteci Wayne Madson misafirimizdi.
Dünyayı sarsan saldırı ile gündeme gelen Fransız Charlie Hebdo dergisini anlattı bize. "O dergide Hz. Muhammed'e ve Hz.
İsa'ya hakaret edebilirsiniz. Ancak Hz. Musa'ya aleyhte tek kelime dahi yazamazsınız. Aksi halde kendinizi kapı önünde bulursunuz" diyordu Wayne Madson. Derginin sahibinin Rotschild hanedanı olduğunu da hatırlatıyordu. Fransa eski Devlet Başkanı Sarkozy'in Yahudi gelini ile dalga geçen karikatür yayınlandığı için çizerinin ertesi gün Charlie Hebdo'dan atıldığını söylüyordu. Dünyayı yönlendiren ve yeryüzünün her tarafına yayılmış binlerce yayın organının altında PATRON olarak hep bu ALGI İmparatorları çıkıyordu.
Ve son kurbanları Rusya Devlet başkanı Putin'di. CNN, Bill Powder'i yayına alıyordu. Bill "İsviçre bankalarında Putin'in 200 milyar doları olduğunu TAHMİN ediyorum" diyordu. Yani Putin'in böyle bir hesabı var mı yok mu belli değil. Ancak adam ortaya OLTA atıyor ve "TAHMİN ediyorum" diyordu. O tahmine dünyada ve Türkiye'de birçok yayın organı balıklama atlıyordu. "Putin'in İsviçre bankalarında 200 milyar doları var" diye başlıklarla hem de. Ortaya atılan bir tahminin nasıl "KESİN" bir şekle dönüştürüldüğüne şahit oluyorduk. Peki bu oltacı Bill Powder kimdi? O bir HEDGE FON yöneticisiydi.
Hani Baronların tetikçisi olan ve Hürriyet gazetesinde bile hem Ukrayna'da hem de Gürcistan'da PARA ile nasıl KADİFE DEVRİM yaptığını anlatan SOROS var ya... İşte onun en son borçla batırılan Yunanistan'ın kapısını çaldığında yanında getirdiği HEDGE fonları... İşte bizim oltacı Bill de bu Hedge Fonlarında yöneticiydi.
Ve hem Soros'un hem de bu fonların ardında İsrail'i kuran Rotschild hanedanı vardı. Ve kara paraya kucak açan banka olarak geçtiğimiz hafta dünyayı sarsan İsviçre'deki İngiliz bankası da bu aileye aitti.
Müthiş ilişkiler ağı, tetikçiler, yalancılar, oltacılar, siliciler, yazarlar, çizerler, İFTİRA orduları ne kadar sahtekar ALGICI varsa hepsi bir aradaydı. Kullanamadıklarını, Antiller'deki Sir William örneğinde olduğu gibi ASIYORLARDI. Ve ajandalarındaki hedefler listesinde YENİ TÜRKİYE de vardı. Onlar dünyanın maskeli CELLATLARI'ydı!!! Ama artık yüzleri biliniyordu.
Takvim
Hiç yorum yapılmamış
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER
ÖNE ÇIKANLAR Tümü
Zekeriya Say : “Yalanın bacağı” artık kırılmalı!
526 kez izlendi
Salih Tuna : Bıyık da yetmiyor
543 kez izlendi
Ergün Diler : Adidas
1472 kez izlendi
Zafer Şahin : AYM’de kimin dediği oldu?
2185 kez izlendi
EN POPÜLER GÜNÜN YAZISI
YAZARLAR
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.