DÜNYA

Bekir Hazar : Bob ve jimnastikçi Nadine

Tarih
28 Eylül 2023
İzlenme
Kişi
Yazar
Bekir Hazar
HERİF azılı bir Türkiye düşmanıydı.
Ermeni diasporası ve Yunan lobisinden kendisine bağış adı altında yüzbinlerce dolar yağıyordu. Rüşvetçinin önde gideniydi. Tam bir düdüktü. Parayı kim verirse ona kendisini çaldırıyordu. Rüşveti verenin ölümüne düdüğü oluyordu. Adı Bob Menendez'di. Senatördü. 
ABD Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı'ydı.
Aslında onun bu para karşılığı düdük olma sevdasını Washington'da ve yeryüzündeki tüm ülkelerde uzman diplomatlar arasında bilmeyen yoktu. Türkiye'ye saldırıyor, karşılığında para bekliyordu. Kullandığı metotlardan biri buydu.
Türkiye artık Devlet gibi Devlet olduğu için kuruş koklatmıyordu. Bu karar herifi çılgına çeviriyor, Ankara aleyhinde olan her olayda düdüklü tencereye atılmış kabak gibi ortaya fırlıyor, bayraktarlık yapıyordu. İş öyle bir hale geldi ki, herif Türkiye düşmanlığının iyi para getirdiğini gördü. İşi ticarete döktü. 
Menendez hakim karşısına çıktı: Kefaletle serbest bırakıldı - Son Dakika HaberleriErmeni ve Yunan lobilerinden para yağdığına şahit oldu. Avuç ovuşturdu. Geçmişte iki kez daha yargılanmıştı. Bunlardan birinde hazırlanan iddianamede "Partiye bağış yapan kişilerle göstermelik ticari ilişkilere girip, el altından para kazandığı" da yazıyordu.
Hatta bedava gezileri çok sevdiği ve bu beleş seyahatlerde hediyeye boğulmaktan zevk aldığı da yazıyordu. Hatta ve hatta yurtdışı tatillerinde 18 yaş altı kızlarla birlikte olduğu, yani sapık kategorisinde yer aldığı bile kayıtlara geçiyordu. Hakkında yapılan suçlamalar ve hakimlerin vereceği kararlar konusunda son söz Amerikan derin devletinindi. Nitekim o derin devlet ülke çıkarları için Menendez hakkındaki iki davanın dosyalarını raflara kaldırıp, düşürdü.
Bob hapse girmekten yırttı. Tekrar senatör seçildi. Derin devlet onu Dış İlişkiler Komisyon Başkanlığı'na kadar getirdi. Çünkü ne de olsa kullanışlı bir elemandı. Zira açığı çoktu.
Ne istenirse onu yapacak zihniyette korkak ve sindirilmiş, ele geçirilmiş bir elemandı. Ve dahası asla boş durmayacak, her zaman para için kendisini satacak mizaçta bir herif olduğunu da biliyorlardı. Her daim kendisi hakkında yeni deliller sunup, kucaktan asla düşmeyecek biri olduğunu da görüyorlardı. Yunan, Ermeni ve İsrail lobilerinden para alıp, Türkiye'ye F-16'dan F-35'e kadar verilecek savaş uçaklarında bir numaralı muhalif olacağını bile bile ona göz yumdular. Ancak Amerikan derin devleti, boş durmadı ve FBI aracılığıyla işlediği yeni suçları da delillendirip dosyasına koymayı ihmal etmedi. Elbise dolabında sakladığı ve Mısırlı işadamından silah yasağını kaldırması karşılığında aldığı 500 bin dolar nakit para ile 100 bin dolarlık altına kadar her şeyini not etti.
Menendez'i sadece izlemeye devam ettiler. Ta ki, Türkiye'ye F-16 satışına gelene kadar. Zira Ankara'ya uygulanan silah ambargosu ters tepmiş, 
Amerikan çıkarlarına tarif edilemeyecek derecede darbe vurmuştu. NATO ve ABD'nin, yeryüzündeki en büyük çıkarları Pasifik'teydi.
Çin belası diye bir şey vardı. Bunun için de Ortadoğu ve Akdeniz'den çıkıp, Pasifik'teki çıkarlarına uzanmak istiyorsan bölgenin en büyük gücü Türkiye'yi yanına almak zorundaydın. Yoksa Pasifik'teki muhtemel savaşı kazanman mümkün değildi. ABD'deki tüm düşünce kuruluşları toplantılarında askeri ve siyasi stratejistlerin tamamı bunu söylüyordu.
Artık Menendez'in kuyruğunun kıstırılma zamanı gelmişti. Düğmeye bastılar. FBI aracılığı ile Bob'un Mısırlı işadamıyla girdiği rüşvet olaylarını belgeleyip ortalığa döktüler. Bob şimdi basın toplantıları düzenleyip yeminler ediyor, "Valla billa ben bu para ve altınları Küba'daki akrabalarımın parasını rejimden korumak için alıp, sakladım" diye ağlıyor. Halbuki evinde saklanan yüzbinlerce doların bulunduğu zarflarda Kübalı akrabalarının değil, Mısırlı işadamının parmak izleri çıktı. Herif tam bir yalancı ve sahtekar. 
How Trump's paranoid White House sees 'deep state' enemies on all sides | Donald Trump | The GuardianAmerikan derin devleti ona hiç acımadı, parmak izi delillerini de savcılığa verdi. Herife her seçimde PKK ve FETÖ'den de on binlerce dolar para bağışı yağıyordu.
ABD'deki FETÖ'cü Pionner Akademisi, Samanyolu Eğitim Merkezi gibi kuruluşlardan çuval çuval parayı sırtlanıp götürüyordu.
ABD'de PKK destekçisi olup, FETÖ'cülerin her toplantısına giderken, yanında başka senatörleri de götürüp, Türkiye'ye saldırmaktan zevk alıyor, azgın bir Ankara düşmanı olarak sahneye çıkıyordu. Ağzından salyalar akan bu herifi, Türkiye düşmanlığı ülkesinde rezil edip, görevinden uzaklaştırdı. Adeta bitirip, rezil edip, yerin dibine soktu.

yazının devamı 

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;