GÜNCEL

Bekir Hazar : Bir dönemin sonu

Tarih
14 Haziran 2017
İzlenme
Kişi
Yazar
Bekir Hazar
Demirel'e en yakın isimlerden biriydi.
Yıllarca milletvekilliği de yapmıştı.
Önceki akşam Boğaz'daki yalısında bizi iftarda ağırladı. Geç saatlere kadar sohbet ettik. "Demirel'e en yakın bir isim olarak sizce Süleyman Bey nasıl biriydi?" diye sordum. Başladı anlatmaya...
Isparta'da köyde çobanlıktan gelen biri... Çadırlarda yaşıyor...
Ve birden kendini üniversite hayatında ve başkent Ankara'da buluyor.
Mühendis olarak barajlarda, inşaatlarda çalışıyor, başarılı işlere imza atıyor... Ve Amerika ile yakın ilişkileri olan bir işadamı onu keşfediyor. Elinden tutuyor, çok merak ettiği ABD'ye götürüyor. Hayatında en fazla dört katlı bina gören Demirel, bir anda ABD'deki gökdelenlerle karşılaşınca şaşkına dönüyor.
Çadırlarda yaşayan adam gökdelenler arasında geziniyor, ABD'ye hayran kalıyor...
O seyahatte Amerikalı önemli isimlerle de tanıştırılıyor. Döndüğünde Amerikasever işadamı onu siyasete ve bir gecede de liderliğe taşıyor. Bizi iftarda ağırlayan Demirel'in en yakını "Kontrol perde arkasında tamamen o işadamındaydı. Onun kontolü kimde söylemeye gerek var mı?" diyor. ABD gökdelenleri arasında kurulan ilişkileri anlatırken, doğduğum kasabadaki komşunun çocuğu geldi aklıma.
60'larda bizim kasabada görev yapan gönüllü Amerikalı öğretmenler, okul birincisi olan komşu çocuğunu ABD'de bedava okutmak için adeta yalvarmışlardı. Taa o zamanlarda köylere kadar girerek kodlarımızı çözen istihbaratçı öğretmenler vardı ülkemizde. Bir Türk generali ile sohbet ettik önceki gün...
"Teğmenlik görevi yaparken, Türkiye'de bizimle aynı alanda Amerikalı subaylar da vardı... Türk subayları olarak biz sahillere tatile giderken, Amerikalı askerlerin tamamı Kars'a, Ağrı'ya, Diyarbakır, Siirt, Batman, Patnos'a yaz tatiline giderdi" diyordu. Amerika'dan gel, güzelim sahillerimiz dururken, doğu ve güneydoğuda tatile git... Matematiğe aykırı bir tercih gibi görünse de tatilde bile bir ülkenin kodlarını çözme görevi verildiyse başka ne yapacaksın? Suriyeli mültecileri ağırladığımız kamplara gelen Amerikalı yardım kuruluşları arasında yeryüzünde sadece Şam'daki bir köyde konuşulan şiveyi bilen yardımsever (!) istihbaratçıların olduğunu yine bir başka Türk generali söylüyordu. Şöyle bir düşünün?
Türkiye'de Teksas'ın köylerinde kimler yaşıyor, hangi etnik yapı ağır basar, bizde bunu bilen var mıdır?... Hadi gelin geçmiş yıllara gidelim ve senelerce bizi dışarıdan yönetenlerin neler yaptıklarına bir bakalım...
Bize Demirel'i anlatan en yakını, Bush dönemindeki ABD ziyaretini anlatıyordu.
Bush'la yapılan görüşmede Demirel'in yanında Dışişleri Bakanımız ve o da vardı.
"Bush o görüşmede önümüze bir harita açtı. Güneydoğu'muzu gösteren bir haritaydı. Orada nokta gibi kalan bir köyü gösterdi Bush. Ardından 'Bu köyde 350 hane Kürt... 8 hane ise Türk...
Ne işiniz var burada?' diye sordu. Taa o zamanlarda köylerimize kadar kaç hane, kaç kişi ve kimler kalıyor diye tüm kodlarımızı çözmüşler, bölme projeleri üretiyorlardı" diyordu. Rus elçi Karlov cinayetinde kullanılan FETÖCÜ polisin soruşturmasını Moskova ile birlikte yürütüyorduk. Geçtiğimiz hafta ABD'den FBI heyeti gelip soruşturmaya dahil olmak istedi. FETÖCÜ katil polisin bilgisayarında ABD elçisi John Bass ile ilgili araştırma yapmamızı gerekçe gösterdi. Türkiye reddetti ama böyle bir araştırma yaptığımızı bile nereden biliyorlardı? Bana sık sık karşılaştığım insanlar "Neden bu ülkede bu kadar çok hain var?" diye soruyor. Yukarıda anlattığım uzaktan yönetme ve kodları çözme operasyonlarına maruz kalan bir ülkede tabii ki hainler olacak, "BATI bize müdahale etsin" diye gidip yalvaracak.
Tabii ki işbirlikçiler çıkacak... 90'lı yıllarda eski bakanlarımızdan rahmetli Kamran İnan "Bu ülkede 200 bin hain var" diyordu.
Şu anda 2020'ye gidiyoruz... Sadece Bylock kullananların sayısı Kamran Bey'in ifade ettiği rakamı solladı. Bir de bunların Eagle gibi başka programlar kullanan asıl üst düzey yönetenleri var... Ve FETÖCÜLER dışında Alman mandası, Amerikan mandası hayalleri kuran, çağdaş geçinen, BATI hayranı monşerler gibi daha çook isim var bu ülkede. 100 yılı aşkın bir süredir dışarıdan gelip bu topraklara atılan tohumlar tabii ki hormonlu olacak... Ancak ilk defa Milli tohum serpilen bir dönemden geçiyoruz. Tabii ki 100 yılın verdiği zararları hiç kimse bir günde ortadan kaldıramaz...
Önemli olan Millet'in uyanmasıydı... Ve uyandık... Hiç merak etmeyin, gelecek bizim

Takvim
14 Haziran 2017

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YORUMLAR

  • Ayhan

    14 Haziran 2017 13:29
    1 0
    Bu kahpe vatan haini kopeklerini hepsini yargisiz infaz edililmeli bunlarin ailelerinide beraber insanin ici aciyor bu serefsizlerin ulkemize verdigi zarari onun icin bunlari tez elden yok etmek gerekiyor Reis ne diyor bunlara acirsan acinacak hale gelirsin
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;