TÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Ömer Aras ne demişti:
“Seçilmiş belediye başkanları görevden alınıyor, yerlerine kayyım atanıyor.”
TÜSİAD adına yapılan konuşmada bu söylenirse..
2014’te HDP’nin eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ın yaptığı çağrı ile, “Aynel Arap’ta (Onlar Kobani diyor) Türkiye’de insanlar sokağa çağrılıp, 50’den fazla insanın canına mal olan, milyarlarca liralık maddi zarara sebep olan sokak hareketlerinin benzeri bir olay tekrarı yaşanma tehlikesi” yaşanıyorsa..
Abartmıyorum..
Ömer Aras açıklama yapıyor..
Bakıyoruz, Van’da sokak hareketleri artmış..
Bakıyoruz, sokak lamba direkleri devrilmiş, eğilmiş, sokakta araçların geçişini engelleyecek şekilde trafik akışı kesilmiş..
O sokakta acil bir hasta olsa. Allah korusun bir yangın çıksa Ambulansın gelmesi de, itfaiye araçlarının yanaşması da mümkün değil..
Bakıyorsunuz, karanlık basması ile birlikte, caddede seyir halindeki polis araçlarının üzerine molotof atılıyor.
Bakıyorsunuz, belli noktalara öbeklenen PKK sempatizanları, havai fişekler atarak, polislere saldırıyorlar.. Ellerine aldıkları koca koca kaldırım taşları ile, saldırıyorlar..
Bakıyorsunuz, bazı yerlerde barikatlar kurulmuş, ateşler yakılmış, sokaklarda tedirginlik had safhada..
Bakıyorsunuz, bazı binaların cam çerçeveleri indirilmiş..
Bakıyorsunuz, bazı araçlara zarar verilmiş..
Tıpkı 2013’teki gezi isyanındaki yaşanılan olayların bir tekrarı.
Tıpkı, 2014’teki Aynel Arap bahanesi ile yapılan gösterilerin bir benzeri..
Sebep ne?
TÜSİAD Başkanı Ömer Aras diyor ki: “Seçilmiş belediye başkanları görevden alınıyor, yerlerine kayyım atanıyor.”
Ömer bey hiç demiyor ki, “Seçilmiş adam niye görevden alınmış?”
Öyle ya..
İçişleri Bakanlığı’nın açıklamasında, “Her ay, üç belediye başkanını görevden almamız lazım. Tombala çektik, Van’a çıktı” diyorsa..
Ömer Aras da itiraz etsin..
Biz de itiraz edelim..
Ama, İçişleri Bakanlığı mevzuata uygun resmi gerekçesini açıkladığı halde..
7 ay önce, zaten aynı konu, farklı bir sebeple tartışılmış ise..
Bunları hiç bilmiyormuş gibi yapan Ömer Aras, sanki tombala çekilmiş, Van Belediye Başkanı’na çıkmış” gibi.
Gerekçesiz şekilde, seçilmiş bir belediye başkanı görevden alınıyormuş gibi algı yaparsa.
Hatta.
Ülkede binlerce seçilmiş belediye başkanı var iken.
Onlar görevlerine de devam ederlerken.
AK Partilisi, CHP’lisi, DEM’lisi.. Yüzlerce belediye başkanına dokunulmuyor iken..
Üç-dört tane başkana dokunulmuş ise. Ki bunların da defoları ortada ise..
Niye kavga çıkartıyorsunuz?
Geçmişi gizleyip, “görevden alma” kararı, sanki durup dururken yaşanmış gibi, niye algı oluşturuyorsunuz?
“PKK sizi tükrüğü ile boğar” diyen bir adam (Görevden alınan Van Büyükşehir Belediye Başkanı), yargılanmış..
Mahkum olmuş.
Belediye Başkan adaylığı bile tartışmalı..
HDP, kavga çıksın diye. Tartışma çıksın diye bu sorunlu kişiyi, Van Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday göstermiş.
Ve sonuçta bir alavere dalavere ile, cezasını çektiği, haklarını geri aldığı varsayımı ile, mahkumiyetine rağmen adaylığı kesinleşmiş..
Ama şahsın kendisi, Abdullah Zeydan biliyor ki, kendisinin mahkumiyet kararı var.
Çok iyi biliyor ki, mahkumiyet kararının sonuçları henüz ortadan kalkmamış. Henüz hakları geri alma süresi dolmamış..
Ama aday oluyor.. Mahkeme hakimini bir şekilde kafakola alıp, adaylığını kesinleştiriyor..
Partisi ile birlikte hareket edip, adaylığı ve sonrasında seçilmesi ile birlikte, devlete, millete tuzak kurmuş oluyor..
31 Mart seçimlerinin hemen sonrasında, kesinleşmiş ve cezaevine girme ile sonuçlanmış mahkumiyet kararının varlığı hatırlatılarak, Zeydan’ın adaylığındaki tartışma geçtiğimiz nisan ve mayıs aylarında gün yüzüne çıkartılsa da.
“Yerel mahkeme hakiminin alavere dalavere ile verdiği kararın, her şeye rağmen üst yargı organı tarafından incelenmesi gerektiği belirtiliyor, dosyanın Yargıtay’a gönderilip, orda verilecek karara göre hareket edilmesi hususu”nda mutabık kalınıyor.
9 aydır Abdullah Zeydan, yani “PKK sizi tükrüğü ile boğar” diyen ahlaksız adam, Van Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğunda oturuyor.
Bu süre içinde, bir özür dileme/barış eli uzatması anlamında, “Ben bir tarihde böyle bir yanlış cümle ettim. Ancak geldiğimiz süreçte, bu cümlenin yanlış olduğunu gördüm. Halkımızdan, TSK’dan, bu sözden dolayı üzülen kim var ise, hepsinden özür diliyorum” demesi gerekirken..
Bu da denilmemiş.
Yargıtay hukukun emrettiği şekilde, “Hakların iadesi için gerekli süre”nin dolmadığı tespitini yapmış.. Adaylığındaki hukuka aykırılık açığa çıkarılmış.
Ulusalcısından, kemalistine kadar, Erinç Sağkan’ından İbrahim Kaboğlu’suna kadar. Bir tane hukukçuları çıkıp, “Yargıtay’ın kararı yanlış. Şu sebeple” diyememiş..
Sonrasında, aynı belediye başkanı için, bir başka suçtan daha mahkumiyet kararı verilmiş..
Evet, tek gerekçe, “PKK sizi tükrüğü ile boğar” sözlerinden alınmış olan mahkumiyet kararı değil..
Ayrıca, taaa 2023 yılında açılan bir dava sebebi ile, Abdullah Zeydan bir defa daha, terör örgütü üyeliğinden 11 Şubat 2025 günü mahkum oluyor.
Ki, açıklama da şöyle:
“Van Büyükşehir Belediye Başkanı Abdullah Zeydan’ın Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2023/77 Esas sayılı dosyası kapsamında 11.02.2025 tarihinde görülen duruşmasında ‘Silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme’ suçundan 3 yıl 9 ay hapis cezası alması nedeniyle;”
Sonrasından görevden alma gerçekleştiriliyor..
TÜSİAD hemen kafayı çıkarıp, “Seçilmiş belediye başkanları” diyor..
Ne yapalım, seçilmiş diye, karşılarında amuda mı kalkalım. Suç işlediklerinde, yine de eyvallah mı edelim.. Hazır ola geçip, karşılarında put gibi bekleyelim mi?
Ne istiyorsunuz?
Van’da DEM’li aday, 245 bin oy almış..
İçlerinde bir tane, suç işlememiş, sabıkası olmayan, yargılaması olmayan bir başka adam bulamadılar mı ki, “PKK sizi tükrüğü ile boğar” diyen adamı aday gösterdiler.
Hiç yorum yapılmamış
2044 kez izlendi
2132 kez izlendi
1008 kez izlendi
1318 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.