SİYASET

Ali Karahasanoğlu : Söylesene Ekrem Bey, işbirliğini PKK ile yapmadın mı?

Tarih
26 Nisan 2023
İzlenme
Kişi
Yazar
Ali Karahasanoğlu

Ekrem İmamoğlu da, Mansur Yavaş da..

Kemal Kılıçdaroğlu da.. Meral Akşener de..

Hepsi eğlencelik..

İnsan ya gazetecilere dava açmaz..

İcra takibi yapıp, bir televizyona icra memuru yollatmaz..

Ya da, bunun üzerinden daha 5-10 yıl geçmemiş iken, tam tersi açıklamalar yapmaz..

Ekrem İmamoğlu değil miydi, Akit TV ve Akit gazetesine suç duyuruları yapıp, yetinmeyip tazminat davaları açan?

Ve o davalardan bir tanesini kazadığında, hemen icra dairesine koşup, televizyona icra memuru yollayan?

Şimdi diyor ki Ekrem Bey:

“Gazetecilerin sıklıkla hapse atıldığı bir ortamın varlığı, iktidara muhalif bir vatandaş varsa düşüncelerini paylaşmaktan korkar hale geldi.”

Daha iktidara bile gelmeden, gazetecileri dava bombardımanına tutan siz değil misiniz, Ekrem Bey?..

“Bir kişi ne istiyorsa, ne diyorsa olduğu ve tam tersini düşünenlerin cezalandırıldığı bir sisteme dönüştürüldü.”

“Bir kişi”den kastın Tayyip Erdoğan, değil mi Ekrem Bey?..

O zaman soralım sana, “Tayyip Erdoğan ne istiyorsa, oluyor” ise..

Sen, Tayyip Erdoğan iktidarında, Akit TV’ye nasıl icra memuru götürebildin?

Sen şimdi yalan söylemiş olmuyor musun?

Sen şimdi sahtekarlık yapmış olmuyor musun?

Halkı aldatmış olmuyor musun?

Utanmadan şu cümleyi de kuruyor Ekrem Bey:

“Mahkemeler siyasetin emrine girdi. Siyaset ne istiyorsa mahkemeler o kararı verir durumda.”

İşte Ekrem İmamoğlu lehine verilen kararı söylüyorum..

Ekrem İmamoğlu’nun avukatı ile Akit TV’ye gelen icra memurunu hatırlatıyorum..

Yok öyle, “Kimbilir ne söylemişsiniz” ucuzluğu ile, olayı örtmek..

Erdoğan’ın dediği oluyor ise, hakime bir işaret verecekti.

Hatta işaret vermesine bile gerek yok..

“Davacı Ekrem İmamoğlu mu?.. Karar hazır, davanın reddine” diyecekti..

Öyle imi oldu? Hayır..

Dahasını söyleyeyim..

Ekrem Bey’in açtığı ve kaybettiği davalar sebebi ile, Akit TV’nin de, kendisinden alacağı vardı..

İcra memurunun, o alacağın takas edilmesi sebebi ile haciz işlemi yapmaması gerekirdi..

Ama bu utanmazların sözü geçti..

Hem haciz yaptılar, hem de haber hazırlanmasında kullanılan araçlar, yediemine götürüldü.

Bu utanç, sana yeter Ekrem efendi..

Utanmazlıkta öyle bir zirve yapıyorlar ki..

Kimsenin yetişmesi mümkün değil..

Adam “Bir kişinin bile işine son vermeyeceğiz. Şeref sözü, namus sözü” diyerek seçildi..

Gelir gelmez 15 bin kişinin işine son verdi..

Şeref beş para oldu. Namus beş para oldu..

Yetinmediler, CHP il teşkilatından Özgür Nas, “İBB’ye 100 kişi alacak isek, 35’ini CHP teşkilatından, 15’ini İyi Parti’den, 15’ini diğerlerinden alıyoruz” dedi..

Ama adamların suratları kaşarlanmış..

“Namus sözü” dedikleri ayak altında pas pas olmuş..

Halkın huzuruna çıkıp, yine yalanları tekrarlıyorlar: “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle devletin neredeyse bütün makamları işinin ehli olmayanlara teslim edildi. Devlette görev alabilmenin esas ölçütü liyakat ve ehliyet değil açıkçası Saray’a ve Sayın Cumhurbaşkanı’na sadakat oldu” diyorlar.

CHP İstanbul teşkilatından Özgür Nas’ın İBB’ye nasıl eleman alındığını itiraf eden açıklaması hakkında konuşmayan, konuşamayan kim var ise, hepsi ahlaksızdır.. Sahtekardır.. 

Kendileri köfteleri üçer üçer götürüyorlar..

Başkalarını suçluyorlar..

Şu cümle de Bay Ekrem’in: “Bir şehrin demokratik bir biçimde nasıl yönetileceği hususunda iş birliği yapıldığında, bir kazanımın nasıl elde edeceğini ben yaşadım.”

İşbirliği ha..

Çıkıp söylesene, kimlerle işbirliği yaptın, Ekrem Bey?..

PKK ile değil mi?

Hem PKK ile.. hem de PKK üzerinden oy devşirmeye çalışan İP ile..

Bunu da, maharet imiş gibi anlatıyorsun..

PKK ile işbirliği yaptığın için, onların desteğini aldığın için, Diyarbakır’a defalarca gittiğin halde, Diyarbakır Anneleri’ne iki dakikalık ziyarete çok gördün..

Ama..

PKK’lı teröristleri öven sergilere katıldın..

Destek verdin..

İyi Parti’nin çakma ülkücüleri ile Pervin Buldan üzerinden önce kavga ettin..

Sonra barıştın..

Yüzünde rabbiyessir görmeye başladılar..

Ama barışmanın sebebi , yüzünde rabbiyessir görmeleri miydi, yoksa kapalı kapılar ardında yaptığınız pazarlıklar mıydı?

Aynı kavga ve aynı barışma, Sözcü gazetesi ile de yaşandı..

Sözcü genel yayın yönetmeni Metin Yılmaz, “Ekrem İmamoğlu’nun bize söylediği sözleri duysanız, çok utanırsınız” demedi mi?

yazının devamı

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;