Sesli Makale

“Her şey çok güzel olacak” sloganı ile..

Seçimi kazandılar..

Artık her caddenin kenarında tamir olmayı bekleyen otobüslerle, “Her şey, çok güzel oldu!”

“Otobüslerin yaşı 10. Bunları değiştirmemiz lazımdı, ama almak istediğimiz krediye onay çıkmadı” diyen Ekrem İmamoğlu’na, karşısındaki gazeteci soramadı:

“Otobüslerin bugün yaşı 10 ise. Siz seçildiğinizde 7 olmalı. Üç senede kaç otobüs aldınız ki, şimdi yeni almak istediklerinize onay çıkmadı?”

Soramadı o gazeteci:

“Koltuğa oturmanızın daha bir yılı dolmadan, Londra’dan Fatih portresi diyerek, A4 ebadındaki boya döküntüsüne, 4.5 milyon doları trink öderken, kimden onay almıştınız? Sonrasında yine Londra’da, el yazması Kur’an sahifeleri diye milyonlarca doları çarçur ederken, kimden onay almıştınız?”

Ekrem başkan seçildi, gazetecisi de belediyecisi de “Her şey çok güzel oldu!”

Şimdi artık, Ekrem beyin başkan olması ile birlikte, belediye otobüslerinde, şoförler metresleri ile ilişki kurmaya başladılar..

“Her şey çok güzel oldu, oluyor!”

Bugün sürmanşette haberi okuyacaksınız..

İBB Medya A.Ş. yöneticisi İnan Çeliker, belediye tarafından kendisine tahsis edilen kiralık aracı alkollü olarak kullanırken yakalanmış. Ekrem’in medyacısının ehliyetine, bir yıl için el konulmuş..

“Her şey çok güzel oldu, olacak!”

“Araç israfı var, önleyeceğiz” diyerek seçim kazanan Ekrem sayesinde, şimdi sarhoşlara tahsis edilen araçlarla tanıştık..

“Her şey çok güzel oldu.. Daha da olacak!”

 Otobüsler yolcu taşımadan ziyade, metreslerle buluşma yeri olmuş..

Belediye başkanı, kaç otobüs, kaç şoför var, onları sayıp, “Olur böyle vakalar” demeye getiriyor..

Milli Görüş çizgisinden belediye başkanları dönemlerinde 25 yıl olmayan rezillikler, şimdi adamın 3 yılında yaşanmaya başlanmış..

Adam utanacağına, şoför sayısını veriyor..

İş otobüs şoförü ile sınırlı olsa, “Buna da razıyız” diyecekler çıkacak..

Otobüslerin onarım işi ihalesini kotaran CHP milletvekilinin, İBB’de atamalar yapmak üzere şantaja uğradığı mahkeme dosyalarına geçiyor..

Sıkı durun, şantaj yapılırken kullanılan husus ise, milletvekilinin eşi dışında bir CHP’li kadınla yaşadığı ilişkinin görüntü kayıtları!

“Her şey çok güzel olacak, olmaya devam ediyor!”

Milli Görüş çizgisinden başkanların 25 yıllık hizmet döneminde toplamda gösteremeyeceğiniz ahlaksızlıklar, yolsuzluklar, CHP’li başkanın 3 yıllık başkanlığı dönemine sığdırılmış..

Adam hâlâ zeytinyağı gibi üste çıkmaya çalışıyor..

Daha üç ay önce..

İBB’nin kontrolünde, Kadıköy’de açılan Müze Gazhane’de, cinsel organların ayan beyan, çocukların da görebileceği şekilde resmedildiği çizimler, büyük tepkiler sonrasında kaldırılmıştı..

Çizimler yapılırken ödenen masraflar, bir de kaldırılırken ödenen paralar, İstanbulluların sırtına yüklenmişti..

“Her şey çok güzel olacak, oluyor da!”

Müze Gazhane’den ders alınmış mı?

Ne gezer.

Bunların işi, parayı bu ahlaksızlıklara aktarmak..

Ciddi bir tepki gelirse, bir de kaldırmak için, aynı ekibe para aktarmak..

Tepki bir seviyede kalırsa, yola devam etmek..

Şimdi, Yerebatan Sarnıcı yeniden açılmış..

Yerebatan Sarnıcı’nın kendisi, gezilecek, tarihteki işlevi anlamaya çalışılacak, ibret alınacak bir mekan..

Ama o mekana, çıplak kadın heykelleri  konulmadan olur mu?

“Her şey çok güzel olacak” dememiş miydi, Ekrem Başkan..

Şimdi kadınların çıplak göğsünü gösteren heykeller olmadan, “her şey çok güzel olur” mu?

Yerebatan Sarnıcı, çıplak kadın heykeli olmadan olur mu?

Soldan çarklı sanatçılar bile isyan etmişler..

“1500 yıllık, her noktası tarih kokan bu alana o heykelleri hangi akılsız koydu?” diyorlar, rezilliğe çıplaklık üzerinden değil ama, tarihi mekana eklenenler açısından itiraz ediyorlar..

Hey gidi hey..

Oğuzhan abi yaşasa da, bu rezilliğe görseydi..

Oğuzhan abi Saadet Partili kardeşlerimize, 1973’te CHP ile koalisyon hükümeti kurulduğunda İçişleri Bakanı olarak yaptığı icraatı anlatıp, bugünkü 6’lı ittifakla karşılaştırmayı yapsaydı..

Ne güzel olurdu.

Ama olmadı.. 

Oğuzhan abinin ömrü yetmedi.

Allah, Oğuzhan Asiltürk ağabeyimize rahmet eylesin, mekanını cennet etsin..

Onun yerine biz anlatalım..

Cumhuriyetin 50. yılı anısına, 1973’te CHP’li İstanbul Belediye Başkanı, Karaköy’ün meydanına, bir çıplak kadın heykeli konduruyor..

CHP+MSP koalisyon hükümeti kurulur kurulmaz, İçişleri Bakanı koltuğuna oturan Oğuzhan Asiltürk ağabey, “Cumhuriyet’in 50. yılını, çıplak kadın heykeli ile mi anacağız. Türk kadınının sembolü, çıplaklık mıdır?” diyerek..

O heykeli Karaköy meydanından kaldırtıp, Gülhane Parkı’nda izbe bir köşeye attırıyor..

“Çok istiyorsanız, gidin o heykeli ordan alın, size ait özel bir mekana koyun” mesajı veriyor..

Şimdi, 1973’teki CHP+MSP koalisyon hükümetinin nerede ise yarım asır sonrasında..

Saadet Partisi’nin CHP ile ittifakının hızlı adımlarla geliştiği dönemde..

CHP’li belediye, yine çıplak kadın heykellerine kafayı takmış..

Onların alışkanlıklarıdır, kafa yapıları, tıynetleri heykelle yatar, heykelle kalkar..

yazının devamı