CHP’li İstanbul Belediyesi döneminde, İSKİ yolsuzluğu ile ortaya saçılan rüşvet belgeleri, o dönemin az sayıda da olsa dürüst savcıları sayesinde, Emlakbank eksenindeki ANAP’lı bürokratlar nezdindeki yolsuzluklara da neşter atmıştı..
Ekrem İmamoğlu’nun babası Hasan İmamoğlu Anavatan Partisi’nde iken göreve getirilen prenslerden birisi olan Emlak Bankası Genel Müdürü Engin Civan, rüşvet almış, mahkemede ise bunu inkar ediyordu..
İşte o tarihi söz, rüşveti inkar eden adama karşı, rüşveti veren, kendisi de aslında suç işlemiş olan Selim Edes’ten geliyordu.
Rüşvet almadığını, aksi söyleniyorsa, “belgesinin gösterilmesini” isteyen sanığa şu cevap veriliyordu:
“Rüşvetin belgesi mi olur lan pez..?”
Üzerinden onlarca yıl geçmiş..
Şimdi yine Anavatan Partisi prensleri ve CHP’li dinozorların tam ortasında olduğu soruşturmalarda, rüşvet iddiaları ayyuka çıkmış durumda..
Şu, bundan rüşvet almış.
O, şurdan malı götürmüş..
Rüşvet iddiaları sürekli tekrarlanıyor ama..
Bu sefer, yıllar önceki “Rüşvetin belgesi mi olur lan pez...” sözü, tekrarlanmayacak gibi..
Çünkü artık rüşvetin belgesi de var..
Çünkü bugünkü soygunun belgeleri, öyle belgeler ki..
Dosya dosya tapular var..
İhalenin alınıp, ardından İmamoğlu A.Ş.’den tapuda devredilen, karşılığında transfer edilen milyon milyon ödeme belgeri var.
İhalelerin karşılığında, yüksek fiyatla müteahhitlere devredilen, böylece rüşvetin satım görüntüsü ile gerçekleştirildiği gayrimenkullerin tapu kayıtları var..
O gayrimenkullerdeki kaçak inşaat eklemelerinin resmi tutanakları var..
Eski yılların rüşvetinde, 10 dakikalık bir para alışverişi, eğer görüntülenebilirse, ne ala..
Kaçırılırsa..
Veren “Ben vermedim” deyince..
Alan da, “Ben almadım” deyince.
Buyrun ispat edin de görelim..
Hatta veren “Ben verdim” de demiş olsa..
Alan, “Hayır ben almadım” deyince..
Yine uzun yıllar sürecek davalar, itirazlar, ve delil yetersizliğinden beraatler.
Şimdi ise..
Dosya dosya tapu belgeleri var..
Hüseyin Köksal isimli muhterem..
İBB’den aldığı her haksız ihale karşılığında.
Baştan anlatalım.
Hüseyin Köksal aslında piyasada hiç yok.
İhaleyi Hüseyin Köksal almıyor..
Paravan şirket ihaleyi alıyor.
İhaleyi alan, rüşveti aktarırsa, dikkat çeker diye düşünmüş olmalılar.
Araya paravan şirket de sokmuşlar..
Paravan şirket, aldığı haksız ihale karşılığında, avantayı Hüseyin Köksal’a yolluyor.
Hüseyin Köksal da, kendisine düşen payı indirip, İmamoğlu A.Ş.’den bir taşınmaz alıyor.. Sonra o taşınmazı nasıl paylaşıyorlar, onu da takip etmek lazım..
Ama trafik sürekli böyle gidiyor..
Kısır döngü, böyle hayata geçiriliyor..
Üçgen kurulmuş..
Üçgendeki paranın akışı, hiç sektirilmiyor..
Engin Civan’ın başına gelenler bizim başımıza gelmesin diye düşünmüş olmalılar..
Hem araya paravan şirket eklemişler..
Hem de, para trafiği yerine, normal alım satım gibi işlemler yerleştirmişler..
Ve şimdi artık biz de..
“Rüşvetin belgesi mi olur lan pez...” yerine..
“Al sana rüşvetin tapu gibi belgeleri” diyecek noktasına geldik..
Onlar devletin tapusundan belgeli rüşvet alımı yapsalar da..
Devletin de, onları adım adım takip eden artık emniyet birimi var, savcıları var, hakimleri var..
Ama itiraf edelim.
Yeterli gazetecileri yok..
Yok ki, adamlar bu kadar açıktan, bu kadar utanmazca soygunu yapmışlar, bugün cezaevinde oldukları halde, isnatları tam cevaplamadan, kendilerini ak kaşık gibi gösterebiliyorlar.. Göstermeye cesaret edebiliyorlar..
Çünkü bugünkü cezaevindekilerin ustaları büyük hırsızlardan oluşuyor..
Büyük ustalar kimler?
2025’leri unutun..
1990’lı yıllarda, bankaların içini boşaltan hırsızlar..
Biz atlamışız..
Ekrem İmamoğlu’nun, 2014’den bu yana yanından ayırmadığı Murat Ongun, aslında hangi büyük hırsızların yanında çalışmış biliyor musunuz?
“Düşmanlarım objektif olsunlar” diye, cezaevinden bir çağrıda bulunmuş, biz de kendisine düşman değiliz ama, bize de hitap ediyor olabilir diye okuyunca hatırladık..
Murat bey kardeşimiz, 350 bin TL gelir ile, 300 bin TL’lik kirası olan villada nasıl oturduğuna dair, bizi objektif olmaya çağırırken bile, bir izahat getirmiyor ama..
Şimdi güncellenen kiranın, 450 bin TL olması ile birlikte, 350 bin TL gelirle bunu nasıl ödeyeceğini anlatmasa da..
Eski yıllarda çalıştığı yerleri tek tek saymış..
1990’lı yılların ortasından itibaren, Show tv..
Star tv.
Atv.
O aktarınca, biz de kendisini hatırladık..
Evet, evet, siz o idiniz..
İktisat Bankası’nın içini boşaltan, şimdi yurtdışında kaçak yaşayan Erol Aksoy’un Show tv’sinde siz işçisi idiniz..
Ondan hırsızlığın inceliklerini öğrenmiş olmalısınız..
Yetinmemişsiniz.
Cumhuriyet tarihinin en büyük soygununu yapan Uzan ailesinin yanında, Star tv’de de çalışmış, Murat Ongun. İmarbank hortumu yapılırken, Murat bey kardeşimiz de, hırsızlığı Star tv’den meşrulaştırma haberlerini yapmış...
Sonrasında da.
İşin daha ince püf noktalarını öğrenmek için, Dinç Bilgin’in atv’sine geçmiş. Eee. Dinç Bilgin de, banka soygunu konusunda, diğerlerini aratmaz. O da, Etibank’ın içini boşaltmakla meşhur..
İşte çıraklığını Show TV’de banka hortumcusu Erol Aksoy’nu yanında yapan Murat Ongun, kalfalığını da banka hortumcusu Cem Uzan’a ait Star TV’de yaptıktan sonra..
Ustalık belgesini de, Etibank hortumcusu Dinç Bilgin’in atv’sinde almış..
Ve sonrasında, Ekrem İmamoğlu ile ustalığını göstermeye kalkışmış.
Ama yanıldığı bir nokta var..
Hiç yorum yapılmamış
1928 kez izlendi
2092 kez izlendi
974 kez izlendi
1289 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.