Sesli Makale

İnsanın inanası gelmiyor..

83 yaşında bir insan..

Nasıl cezaevinde tutulur?

Hani çok somut bir suç işlemiştir..

Tek failli, tartışmasız bir cinayetin sorumlusudur..

“Ne yapabiliriz ki, kanun böyle” diyerek, sessiz kalmaya mecbur oluruz..

Ama..

Başından sonuna kadar şaibeli bir olaydan bahsediyoruz..

Aziz Nesin gelmiş, Sivas’ta halka meydan okumuş.

Sadece Sivaslılara değil, tüm Türkiyeli Müslümanlara..

 Tabii ki, bir ateist halkı tahkir etti, onlara meydan okudu diye, suç işlenmesi gerekmiyor..

O ateisti vurma, dövme, susturma gerekmiyor..

Ama en azından..

Halkın da tepkisini ortaya koyacağı bir gösteri hakkı da, var olmalı..

İşte bu gösteri hakkı, Sivaslılar tarafından kullanılmış..

Dönemin SHP ortaklı hükümeti, gerekli tedbirleri almamış..

Seyfi Oktay dede, Adalet Bakanlığı koltuğunda oturuyor..

Savcıya bir telefon edip, olayların büyümesinin önüne geçecek şekilde soruşturmanın hemen açılması sağlanmamış..

Adeta.. 

“Mezhepdaşlarımızı mağdur göstermek için.. Bu vesile ile, mezhepdaşlarımızı her yere yerleştirmek, kadrolaşmak için, bulunmaz bir fırsat.. Bırakalım, olaylar genişlesin” mantığı ile yaşanılanlara seyirci kalınmış.

Sonuçta şehir dışından gelen birkaç provokatörün çaktığı alev ile, Madımak Oteli’nde yangın çıkmış..

Bu yangından, Sivas’taki insanları sorumlu tutabilir misiniz?

Tabii ki hayır..

Yangına kim sebebiyet vermiş ise..

Sorumlusu da odur..

Hiçbir adalet anlayışı, hiçbir hak anlayışı, bir topluluğu objektif sorumluluk mantığı ile, külliyen suçlu ilan edemez..

Ama Sivas’taki gösteriler sebebi ile..

Bu yapıldı..

Gezi olaylarında..

Bakın iddianamelere..

Bakın mahkeme kararlarına..

Bir tanesinde, “Olay günü gösterilere katıldığı anlaşılmakla” diyerek..

Gösterilerde yaşanılan yaralama ve maddi hasarlarda aktif rolü gösterilmeden..

Bir kişiye ceza istendi mi?

Bir kişiye ceza verildi mi?

Gezi olaylarındaki adalet anlayışı..

Maalesef Sivas olaylarında gösterilmedi..

Seyfi dedenin mahir ayak oyunları ile..

Dava dosyası, il il dolaştırıldı, mahkeme beğenilmedi..

Sonunda kafa dengi Ankara DGM’de karar kılındı..

Buna rağmen, o mahkeme bile, “Suç var.. Ama tahrik de var” diyerek karar verdi..

Bugünlerde HSYK’nın yapısının değiştirilmesine itiraz edenler var ya..

O tarihte, aynı HSYK’nın içinde..

Hemen tüm üyelerin, bir mezhepten olduğu gerçeğine hiç itiraz etmediler..

Al gülüm, ver gülüm ile oluşturulan Yargıtay’dan..

“Sivas olaylarında tahrik yoktur” kararı çıktı..

Bununla da yetinmediler..

“Her ne kadar örgüt yok ise de.. Anayasal düzeni cebren değiştirmeye teşebbüs vardır” kararı çıkardılar..

Akla, mantığa ziyan bir karar..

Ortada örgüt yok..

Ama..

Anayasal düzeni değiştirmeye kalkıyorlar..

Durun, “Örgüt olsa ne olur, olmasa  ne olur? Anayasayı değiştirmeye teşebbüs ettilerse, örgütsüz suçlama yapılıyor ise, belki de daha az ceza alırlar.. Niye itiraz ediyorsun ki?” demeyin hemen..

Örgüt olsa idi..

Olaylardan sonra çıkarılan af kanunlarından yararlanacak iken..

PKK’lısı.. DHKP-C’lisinin yararlandığı aflardan..

Sivas şüphelileri yararlandırılmadı..

Ne kadar gaddarca.. Ne kadar haince bir bakış açısı değil mi?

O yıllardan bu yana..

Hemen her gün..

Bugün dahi..

Güvenlik güçlerimizi, sivil insanlarımızı katleden bir örgütün mensuplarının yararlandığı aflardan.. PKK’lıların yararlandığı aftan..

Hayatında tek bir defa, suç olarak tanımlanan bir gösteriye katılmış.. 

Ama o gösteride de, hiçbir silah kullanmamış insanlar yararlandırılmıyor..

Ve bugün geldiğimiz noktada..

İşte manşette okuyorsunuz..

83 yaşındaki Ahmet amca..

Yıllardır cezaevinde..

“Allah uzun ve sıhhatli ömür versin” diyoruz ama..

Hak adına, adalet adına el atan olmaz ise..

Ömrünü cezaevinde dolduracak bir tablo ile karşı karşıyayız.

•

Bizim anlatımımızı bir kenara bırakın..

Olayın bire bir mağduru Ahmet amcadan dinleyelim, olayın gerçek yüzünü:

“Ben Ahmet Turan Kılıç. Sivas olaylarının suçsuz mahkumu.. Yaşım şu an 83’ten, 84’e ayak basmak üzere. Sabırla Sivas’a oynanan oyunun bütün ayrıntıları ile ortaya çıkarılarak, bu alçak kumpasın deşifre edilerek, Türkiye’ye ve dünyaya açıklanmasını bekliyorum.”

Ahmet amcanın beklentisini kim karşılamalı?

15 yıldır tek başına iktidarda olan AK Parti..

Torpil, adamına göre hukuk, inancına göre adalet istiyor değilim..

PKK davasında verilen kararları alsınlar önlerine..

DHKP-C davalarında verilen kararları alsınlar önlerine..

Gezi’cilerin davalarında verilen kararları alsınlar önlerine..

Aynı ilkelerle..

Aynı hukuk anlayışı ile versinler kararlarını..

“Sivaslı Müslümanlar mı? Ezin gitsin” mantığı ile değil..

“Mağdur, ateist Aziz Nesin miydi? Dokunanı yakın” mantığı ile değil.. 

Hak ile.. Adalet ile.. Hukuk ile..

•

Bakın 83 yaşındaki Ahmet amca, kendisine reva görülen çifte standardı, mektubunda nasıl ifade ediyor: 

“Terör suçu sayıp, 164/1’den hüküm kurdular. Rahşan affı ile kendi teröristlerine af çıkardılar. Bizler de müracaat ettik. Bize ne dediler biliyor musunuz? ‘Sizin suçunuz terör değil, Bu af kapsamına girmez.’ Ama cezayı, 146/1’deki terör suçundan verdiler..”

Evet..

Cumhurbaşkanı’na.. Başbakan’a.. Adalet Bakanı’na..

Yargıtay Başkanı’na..

Anayasa Mahkemesi’ne..

Tüm devlet yetkililerine sesleniyorum..

83 yaşındaki Ahmet amca, haksız mı?

YeniAkit
6 Şubat 2017