GÜNCEL

Ali Karahasanoğlu : “Kral’ın çıplak olduğu”nu Özmen böyle ispatladı

Tarih
18 Kasım 2014
İzlenme
Kişi
Yazar
Ali Karahasanoğlu

18 Kasım 2014...

Meğerse
Gülen sempatizanı kardeşlerimiz, ne kadar da mücahidlermiş!..

Elleri, ne kadar da cevvalmiş öyle..

28 Şubat sürecinde, sokakta kendilerini hiç göremezdik..

Göremezdik de, yine suizanda bulunmazdık..

“Onların elleri çalışmıyor. Akılları ile cihad ediyorlar. Sonuçta o da bir cihad şekli. O da lazım” der, kendilerini savunurduk..

Ama önceki akşam TÜYAP’ta yaşanılanları görünce..

Aman Allah’ım.

Nasıl da saldırıyorlar..

Nihai noktada aynı dine inanmış bir kardeşlerine, nasıl da saldırıyorlar!..

Mehmet Özmen, cemaat ekseninde “Kral’ın çıplak olduğu”nu hepimize gösterdi..

Göstermek ne kelime..

Tescilledi..

Ekrem Dumanlı gazeteci.

Mehmet Özmen gazeteci.

Ekrem Bey, okurları ile buluşmak istemiş..Okuyucularını davet etmiş, “Gelin, kitaplarımı imzalayacağım, küçük küçük sorularınıza cevap vereceğim” demiş.

Mehmet Özmen de, küçücük bir soru sormuş.

Ne bu şiddet.

Ne bu celal!..

Kahraman ırkıma olmaz..

Pardon kaptırmışım kendimi..

Evet nerde kalmıştık.

Kral çıplak!..

Oysa Zaman muhabirlerinden Derviş Genç, Başbakan’a bir soru sormuştu: “MİT’in sizi uyardığı yönünde bir rapor..”

Derviş Genç sorusunu tamamlamıştı..

Kimse Genç’i susturmamamış, kimse tekme atmamış, kimse kafasına vurmamıştı..

Muhabir Derviş’in gömleğini yırtılmamış, gözlüğü kırılmamıştı...

Soru yöneltilen Başbakan, “Müşterek çalışıyorsunuz. Söylemediğinizi söylettiriyorsunuz.. Sen değil, patronlarınız” diye konuya girip, okkalı bir cevap verdiği için..

“Bir soru da mı soramayacağız” diyerek, tüm Zaman yazarları ayağa kalkmış, şantaj altındaki diğer medya mensuplarını da baskı altına alıp, “Despot-tiran, Kral” suçlamalarında bulunulmasını sağlamışlardı..

Önceki akşam yaşadıklarımızla gördük, kim tiranlığa soyunmuş. Kim kendisini kral hissediyor. Kim “tek adam”lığa oynuyor!

Cemaatin diğer muhabiri Ahmet Dönmez..

O da Başbakan’a bir soru sormuştu..

İspanya Başbakanı’nın yanında..

O günkü görüşmenin içeriği ile uzaktan yakından ilgisi olmayan..

Bir soru da değil.. “Üç soru soracağım” diyerek söze girmiş..

Üç tane soruyu ardı ardına sıralamıştı.

Kimse gömleğini yırtmamış.

Kimse gözlüğünü kırmamış.

Kimse tokat atmadan soruyu dinlemişti.

Başbakan soruları tek tek cevaplamış: “Hepsinin altında patronlarınız var” demişti..

Ertesi günü yine..

Cemaat medyası ve onun peşine takılanlar..

En kibarı ile, “Gazeteci azarlama” diye söze girip..

Başbakan’a demediklerini bırakmamışlardı..

Muhabir Ahmet Dönmez “yılın kahramanı” olmuştu.. “Yılın en cesur erkeği” olmuştu..

Televizyon programları, radyo programları.. Röportajlar..

“Basın susturulmak isteniyor”dan tutun, “sansür”e kadar yüzlerce, binlerce haber..

Oysa muhabirin ütülü gömleğinde tek kırışıklık yaşanmamış..

Sadece cevabını almış, oturmuş oturduğu yere..

Üçüncü örnek..

Bir hanım kızımızın sorusunda yaşanmıştı.Başbakan Azerbaycan’a gidiyor.. Konu ile uzaktan yakından ilgisi olmayan bir soru yöneltiliyor..

Today’s Zaman muhabiri Tuğba Mezarkalı, kendi gazetesindeki kıbleyi değiştiren yazarları görmezden gelip, Başbakan’a; Egemen Bağış’a isnat edilen montajlı kasetlerdeki sözlerini soruyor..

Tuğba Hanım’a kimse, sınırı aşan bir tepki vermiyor.

Kimse tartaklamıyor. Kimse itmiyor, kötü söz bile söylenmiyor.. 

Başbakan ise “Ordan ayrıl” diyerek, Tuğba kızımıza nasihat ediyor..

Hepsi hepsi bu..

Ardından..

Yine baştan aşağı tüm gazeteleri ile. Televizyonları ile.. İnternet siteleri ile.. Toplu saldırı..

Başbakan diktatörlüğe gidiyormuş da..

Bunun sonu “tek adam”lıkmış da..

Daha neler neler!

Önceki akşam ise..

Başbakan değil..

Bir gazetenin genel yayın yönetmenine..

İlgisiz değil...

Kendisinin yaptığı bir çağrı sonunda, kitaplarını imzalarken, okuyucuları ile sohbet ederken, aktüel bir konu soruluyor.

Daha önce inkar ettikleri, hatta onlarca defa “tekzip” ettikleri.. PKK’nın uzantısı BDP’ye oy verdikleri iddiasının ciddiyeti soruluyor..

Vaaay.. Sen misin bu soruyu soran..

Mikrofonu elinden almalar. Gömleği çekip yırtmalar.. Stanttan uzaklaştırmak için itmeler, vurmalar, gözlük kırmalar..

Be kardeş, sen değil miydin, “Demokrasi” diyen..

Sen değil miydin, “Bu ülkede basın özgürlüğü kısıtlanıyor” diyen.

Sen değil miydin.. Sen değil miydin. Sen değil miydin..

Ne oldu?

Ne o “fiziki güç” ile gazeteciyi susturma girişimleri?

Mehmet Özmen, önceki akşamki sorusu ile, “Kral’ın çıplak olduğu”nu ispatladı.

Teşekkürler Mehmet.

Teşekkürler, Dumanlı kafa!

 YeniAkit

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;