Sesli Makale

Dedi.

Tüm tabip odaları “Hayır” dedi mi?

Dedi.

Tüm mimar, mühendis odaları “Hayır” dedi mi?

Dedi.

Sözcü gazetesi tam takım. Cumhuriyet gazetesi tam takım.. Bin bir çarpıtma ve yanlış bilgi ile, “hayır” oyu verilmesi için çalıştı mı?

Çalıştı..

Hürriyet, özellikle ilk günlerde Abdülkadir Selvi’si ile, Akif Beki’si ile kafa karıştırdı mı?

Karıştırdı..

Doğan Yayın İlkeleri Kurulu’ndaki İlahiyatçı Salih Tuğ’u ile Mehmet Aydın’ı ile Posta gazetesi tam kadro, “hayır” oyu için görevlerini fazlasıyla yaptılar mı? 

Yaptılar..

CNN’de Nevşin Mengü’ler.. PKK elebaşının ayağına giden Şirin Payzın’lar..

Programlarına çağırdıkları konukları ile kavga eder derecede, “hayır” için çırpındılar mı?

Çırpındılar. 

Halk TV’de, canlı yayında.. Kerameti kendinden menkul anket şirketinin son referandum araştırmasını “Şok, şok, şok” diye takdim eden Uğur Dündar, büyük bir sevinçle, anket şirketi sahibinin “AKAM olarak ‘evet’ çıkması halinde şirketimizi kapatacağımızı taahhüt ettik. İlk gelen veriler önceki anketlerimizi doğruluyor. Bu referandumdan kesinlikle açık ara farkla ‘hayır’ çıkacak” mesajını okudu mu?

Okudu..

Almanya’sı, Danimarka’sı, İsveç’i, Avusturya’sı..

Hepsi “hayır” için didindiler mi?

Didindiler..

Ne çıktı?

Hepsine karşı bir Tayyip Erdoğan yetti.

% 51.5 ile “evet” çıktı..

•

Ne dedi Meral Akşener..

“Hayır oyu % 56 çıkacak..”

Arkasından uydurdu: 

“Referandum ertelenebilir..”

Gerekçeyi de şöyle izah etti:

“İktidar partisi de, ‘hayır’ oylarının fazla olduğunu gördüğü için, referandumu erteleyecekler!”

Ne oldu?

Ne referandum ertelendi, ne de “hayır” oyu çıktı.. 

“Seni başkan yaptırmayacağız, seni başkan yaptırmayacağız” diye dövünen, şimdi cezaevine tıkılan Selo, söylediği sözde başarılı olabildi mi?

Hayır..

Muharrem İnce’sinden, yurtdışı kaçkını FETÖ’cülere kadar hemen tüm muhalifler, ne diyorlardı: 

“Adil Öksüz zaten devletin elinde.. Sansasyon olması için, 50’nin çok altında seyreden evet oylarını artırabilmek için, seçime iki gün kala Adil Öksüz yakalanmış gibi gösterilecek.”

Adil Öksüz seçime iki gün kala yakalandı mı? 

Yakalanmış gibi yapıldı mı?

Hayır..

Evet oyları 50’nin çok altlarında seyretti mi?

Hayır..

CHP’si ile, HDP’si ile.. “İktidara geliyoruz” diye şişinen Perinçek’i ile.. 

PKK’sı, FETÖ’sü ile.. Ergenekon’cuları, Balyoz’cuları ile.. Hepsi birlik olup, “hayır” için çalıştılar mı?

Çalıştılar..

Referanduma üç gün kala, medyanın bir seçim sonucunu, küçücük bir manipülasyon ile nasıl etkileyebileceğini bize tekrar hatırlatan NTV’nin Nazlı Çelik’i, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye, “eyalet tuzağı”nı kurup, “Ülkücü seçmenin son iki günde ne yapacağı” sözünü söyletti mi?

Söyletti..

Tüm bu kirli ittifaklara rağmen ne sonuç çıktı?

1.5 milyon oy farkı ile, % 51,5 evet..

Darbe anayasasından, 18 madde daha değişti..

Bir anlamda, domuzdan bir kıl daha koparıldı.

Darısı, Anayasa’daki diğer maddelere..

•

Bir küçük hatırlatmam da Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’na..

Bu kadar basit bir konu için, muhalefet ettiğinize değdi mi?

Erbakan Hoca’yı yıllarca cezaevinde tutan 12 Eylül darbecilerinin anayasasından 18 maddenin değiştirilmesine “Hayır” demenizin, size bir faydası oldu mu?

Ülkemizde devasa bir “ahlak” sorunu var iken.. 

Üniversitelerimizde çok ağır bir kültürel yozlaşma yaşanıyor iken..

Gençlerimizde dini değerlere yönelik bir “boşvermecilik” hakim iken..

Dindar insanlara çelme takma girişiminize değdi mi?

Sizden daha az seçmeni olan BBP, “Evet” diyeceğini açıkladı..

Seçim sonuçlarına bir faydası olduğuna inanmıyorum..

Ama, yanlış çizgisini düzeltti..

SP ise, tam aksine..

“Hayır” diyerek, “yanlışta ısrar” etti..

Hayır oyunun fazla çıkmasına, gücü yetmedi ama..

Benim açımdan daha önemlisi..

“Milli Görüş”ün tarihine, “kara bir leke”yi kondurmuş oldu..

•

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bir seçim daha kaybetti..

Biliyorum, ahlaksız medya, “% 51.5 ile anayasa değiştirilir mi?” diye, yaylım ateşine akşam saatlerinden itibaren başladı bile..

İki yılda bir seçime gittiğimiz halde, “tek adam” suçlaması yaptığı Tayyip Erdoğan’a karşı, düşman kardeşlerle birlikte girdiği seçimde, yine % 48.5’te kaldı..

Ama istifa etmeyi düşünmeyecektir..

Sonuçları “Başarılı” olarak gösterecektir..

“İstanbul’u ve Ankara’yı aldık.. Üç büyük şehir artık bizde” diyecektir..

Ama belediye başkanlığı seçimlerinde. Veya milletvekili seçimlerinde, HDP ile birlikte liste yaptığında, gerçeği görecektir..

Bakalım % 48’in 40’ı kalır mı elinde?

Dolayısı ile.

“Seçim kazandık” mavalları ile oyalanma yerine..

1.5 milyon oy farkı ile kabul edilen anayasa değişikliğini içine sindirsin..

Bu noktada CHP Genel Başkanı’na bir de çağrım var..

“Koş Kemal koş” diyorum.. 

Kendi açıklamasını hatırlatıp, “Saray’a 1500 yardımcı alınacak!” diyorum..

“Bakan sayısı da belli değil.. 500 mü, 1000 mi belirsiz” diyordun ya..

“Koş, başkan yardımcılığı mı olur, bakanlık mı olur, 1000 kişinin içinden.. 1500 kişinin içinden.. Birisi de sen olabilirsin” diyorum..

O kadar yardımcı içinde, sana da bir kontenjan ayrılır herhalde..

 “Koş Kemal koş.. Başkan yardımcılığını kap!”

Yoksa, iki senede bir kaybettiğin seçimlerle, partin dışında bir “koltuğa” oturma ihtimalin sıfır..
YeniAKit
17 Nisan 2017