GÜNCEL

Ali Karahasanoğlu : Koç, polise tokat atanı çağırdı sırada kurşun sıkan da var mı?

Tarih
12 Aralık 2015
İzlenme
Kişi
Yazar
Ali Karahasanoğlu

Divan Oteli’nin, Gezi isyanında Gezicilere kapılarını açtığını haberleştirmemiz üzerine..

Onlarca dava açtılar.

Baba Koç, oğul Koç, küçük oğul Koç, Koç Holding, Divan Oteli vs. vs.

Trilyonlarla tazminat istiyorlar..

İddiaları şu:

“Biz Gezi isyanına destek vermedik!” 

Gezi isyanına destek vermeniz için, karar alıp, Resmi Gazete’de yayınlamanıza gerek yok ki..

Halep orda ise, arşın burda. 

Bugün dahi, girin twitter’a, Divan ve “Gezi” kelimelerini yazın.. 28 Mayıs 2013’ten sonraki özellikle bir ay içindeki mesajlara bakın..

Divan’ın Gezi isyanındaki konumunu görürsünüz..

Divan Oteli’nin bahçesindeki..

Pastane olarak kullanılan bölümün.

Gezi isyanı döneminde revir olarak kullanılmasından tutun..

Otelin lobisinde, otel görevlilerinin gözleri önünde ortalık yerlere uzanan..

Cep telefonlarını şarj eden..

Dinlenen onlarca Gezici..

Bizzat kendileri fotoğrafları çekmişler.

Kendi hesaplarından, arkadaşlarına göndermişler..

Koç ise bize dönüp diyor ki: “Yalan söylüyorsunuz, Divan Oteli Gezicilere kapısını açmadı!”

O davalar sürüyor..

Şimdi yeni bir dava daha açmalarını önlemek için..

Gazetecilik görevimizi de elden bırakmadan.

Koç Üniversitesi’nin HDP’li eski milletvekilini panele çağırma olayına girelim..

İddia şu: “Sebahat Tuncel, Koç Üniversitesi’nde, ‘özyönetim’i anlatacak!”

Yanlış bir şey varsa, hemen dava açmasınlar.Doğrusunu yollasınlar, köşemde yayınlayayım..

Ama görüntülere de intikal ettiği üzere..

Afişler üniversite içinde asılmış.

Hatta tepki gösteren bazı öğrenciler, afişlerin bazılarını yırtmış bile..

Böyle tartışmalı bir konuya, Koç Üniversitesi, niye dahil oluyor?

Hemen her gün.. Asker ve polislerimizin şehid olduğu bir dönemde..

Güvenlik güçlerimizi şehid edenlerin dayattığı “özyönetim”i..

Acaba kendileri anlamışlar mı ki..

Bir de üniversite öğrencilerine anlatmak için, Koç’a geliyorlar!

Sorsan; “özyönetim”i Koç öğrencilerine anlatacak bu bayana..

“PKK’nın çıkış noktası, Kürtlerin zulme uğraması idi, değil mi?” diye..

“Evet” cevabını verecektir..

Bugün dahi mazlum olduklarını iddia ederken..

Devletin polisine tokat atabilecek kadar pervasızlaşan bu bayana tekrar sorsak:

“Kürt vatandaşlarımızın yoğun olarak yaşadığı illerde özyönetim istiyorsunuz da.. Türk vatandaşların yoğun olarak yaşadığı illerde, özyönetimin uygulandığı bir somut örnek gösterir misiniz?”

Laf olsun diye sormuyorum..

Çok ciddiyim..

“Özyönetim” mavalı ile..

Birçok belediye başkanı tutuklandı..

Durumdan vazife çıkarmaya kalkışan eli silahlı teröristler, “özyönetim” sevdası ile, hendekler kazıp, barikatlar kurdular..

Ama istedikleri şeyin örneği, Batı illerinde de yok!

O zaman bunun adı ne?

“Hak talebi” mi, “ayrıcalık talebi” mi?

Görülüyor ki sorun; Kürt vatandaşlarımızın ezilmesi değil..

Kürt vatandaşlarımızın üzerinden, kendi dayatmalarını hayata geçirmek isteyen bu istismarcıların, diğer hiçbir ilimizde olmayan ayrıcalıkları talep etmesi!

Öyle ise, bu istismarcıların üniversite çatısı altında, terör propagandası yapmalarına niye zemin hazırlıyorsunuz?

Koç Üniversitesi’nin yöneticilerine soruyorum.

Her eleştirimizde, mahkemeye koşan Koç ailesine soruyorum: “İstanbul’da olmayan özyönetimi, Diyarbakır’da, Mardin’de isteyenlerde, bir iyiniyet olabilir mi?”

İyiniyet olabilir mi ki, bunlara kapılarınızı açıyorsunuz?.

Olaya bir de şöyle bakalım..

Koç Üniversitesi’ne çağrılan Sebahat Tuncel, geçtiğimiz yıllarda, bir polisimizi tokatlamakla gündeme gelmişti.

Tuncel tokat atarken..

Ondan cesaret alan eli silahlılar da..

Bugün dahi devam eden saldırılarla..

Polislerimizi şehid ediyorlar..

Böylesine terörle özdeşleşen bir kişiyi, üniversiteye niye çağırıyorsunuz?

Bunları, niye legalize ediyorsunuz?

Gerçekten, haklı bir talepleri varmış da..

Oturulup konuşulacak insanlarmış gibi..

Kamuoyuna niye takdim ediyorsunuz?

Umarım, bu yazıdan sonra da.. Koç ailesi bir dava açmaz..

Sebahat Tuncel’i üniversiteye çağırırken arkasına sığındıkları “düşünce hürriyeti”ni akıllarına getirirler..

“Bu da Akit’in düşünce hürriyeti” derler..

Eleştirilere katlanır.. Hatta haklılığını görüp, gereğini yaparlar..

Yok, dava zincirine bir halka daha eklerlerse..

Bizim Allah’tan başka hiç kimseden, korkumuz yok..

YeniAkit
12 Aralık 2015

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YORUMLAR

  • Taruk Arkun

    12 Aralık 2015 11:37
    1 0
    Önemli olan o insanı üniversiteye davet edenler değil, önemli ve asıl tehlikeli olan onu konuşmacı olarak karşısına alıp dinleyecek genç kitle yarınların, sahibi genç kitle...
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;