Sesli Makale

 “Fetullah Gülen’in anlatımlarının hepsi doğru” desem, bana kızar mısınız?

İddia ediyorum, bila istisna, teorik olarak söylediklerinin tamamı doğru..

Ama suçladığı kişilerdeki tespitleri yanlış.

Mesela son sohbetinde..

Şunları söylemiş Gülen: “Hırsızlık yapınca da Müslüman oluyor, rüşvet alınca da Müslüman oluyor, milletin hukukuna tecavüz edince de Müslüman oluyor, zulmedince de Müslüman oluyor, itibarına dokunanları ezince de Müslüman oluyor. Bu, Müslümanlık adına öyle korkunç bir tahribattır ki, size yeminle teminat veririm, haçlıların tahribatı bu kadar olmamıştır..”

Bu sözler, gerçekten yüzde yüz doğru..

Gerçekten de..

Bu sıfatların hepsini..

Gülen’in emrindekiler için söyleyebiliriz..

Sınav sorularını çalıyorlar.. Yine “Müslümanız” diyorlar.

Kimisine, himmet vermedi diye haksız yere dava açıyorlar.. Kimisinden para alıp, açılacak davayı kapatıyorlar.... 

Yine “Müslümanız” diyorlar..

Milli Emlak arsalarına el koyuyorlar.. 

Yine “Müslümanız” diyorlar..

Sonuç itibari ile, gerçekten de haçlıların tahribatı, Pensilvanya’daki zatınki kadar olmamıştır..

Dolayısı ile, Gülen’in sözleri yüzde yüz doğru.

Ama o sözler, suçladığı kişiler için değil..

Kendisi için geçerli.. 

•

Gülen yine diyor ki: “Bugün Müslümanlıkla beraber bütün levsiyât ve mesâvî de olabilirmiş gibi bir telakki yayıldı. Bu sebeple İslam dünyasında korkunç bir deformasyon ve dejenerasyon yaşanmaktadır.”

Bu sözler de yüzde yüz doğru..

Toplumda maalesef böyle bir algı oluştu..

Ama bu algının müsebbibi, “Halk size ilgi gösteriyor.. Bir de eşinize başını açtırsanız, engelleme olmadan Başbakanlık yaparsınız” teklifini elinin tersi ile iten Tayyip Erdoğan değil..

Üniversite öğrencisi müritlerine başlarını açtırmakla işe başlayan..

Subay eşi müritlerine mini etek giydiren.. 

Müridi olan bürokratlara, “Deşifre olmamak için içki içebilirsiniz” diyen..

Fetullah Gülen’dir..

Hem Allah’ın yasakladığı fiili yapıp.. Hem de sevap kazanılacağını iddia eden, Fetullah Gülen’dir.. 

•

Gülen’in bir cümlesi de şu şekilde: 

“Hal-i hazırdaki tahribat çeyrek asırdan evvel tamir edilemez; meğer ki ekstradan bir inayet-i ilahiye ola!..” 

Gerçekten de..

O malum bedduadan sonra karı ile koca.. Anne ile kız.. Baba ile oğul arasına giren fitneyi çıkartan taraf olarak..

17 Aralık’a imza atan polis müdürlerini cansiperane savunan “büyük”leri olarak..

Çeyrek asırdan evvel düzeltilemeyecek tahribatın faili, sensin Gülen..

Tahribatın sorumlusu, 17 Aralık’taki operasyonu başlatanlardır..

Erdoğan ne yaptı ki, bu tahribatın da faili olsun.

Düğmeye basan sizsiniz. Sizin polis müdürleriniz.

Dolayısı ile, bugün cami cemaati bile, birbirine güvenemez hale geldi ise.. Bunun sorumlusu sensin, Gülen..

•

Gülen, döneklik suçlaması da yapıyor, Tayyip Erdoğan’a..

“Dünden bugüne farklı farklı döneklikler olagelmiş; Cenâb-ı Hak da dönekleri götürüp yepyeni insanlar ve toplumlar getirmiştir” diyor, Gülen.

En başından beri, Erdoğan’a düşman olanlar bile..  Suçlayacak başka bir şey bulamayıp, Erdoğan’a “Kafasının dikine gidiyor” derken..

Gerçekten de..

İsrail ile kavgası.. Rusya ile kavgası..

Hatta “sen”inle kavgası..

Erdoğan’ın hep dik duruşunu göstermiyor mu, bay Gülen?

Başkası olsa..

Hemen yan çizer..

İsrail’e bir çıkışsa.. Ertesi günü ortamı yumuşatır.

Rusya ile bir kavga etse. Ertesi günü barışır.

Seninle kavga etse, “Ne gerek var” der barışır..

Ama bak, dik duruyor. Sana da, diğerlerine de..

O zaman dönek kim, bay Gülen?

Darbecilere karşı mülayim.. Dindar Cumhurbaşkanı’na karşı sert olan, sen daha layık değil misin, “dönek” olmaya!

Bir ilde CHP’ye, Bir ilde MHP’ye, bir ilde HDP’ye, bir ilde SP’ye, bir ilde BBP’ye oy veren sizler için daha uygun değil mi, “dönek” nitelemesi?

•

Dünkü sohbetini.. Gülen şöyle bağlıyor: “Allah, lütuf buyurdu ve halkın himmetiyle bunları yaptırdı. Kime yaptırdı? Kendisini hiçlemiş insanlara yaptırdı. Kendini sıfır görenlerin sol taraflarına bazen bir rakamı koydu, on oldu; bazen iki koydu, yirmi oldu; bazen üç koydu, otuz oldu; bazen dokuz koydu, doksan oldu; bazen bir sıfır daha koydu, dokuz yüz oldu. Allah’ın inayeti, tamamen sevk-i ilahî.”

Allah’a imanımda, “bire on vereceği”nden.. “Bir adım atıldığında, on adım yaklaştıracağı”ndan hiç şüphem yok..

Ama şundan da şüphem yok: “Dindar insanlara kumpas kurarsanız. Dindar olmasa bile, insanlara iftira ederseniz.. ‘Hepsi bizim olsun’ derseniz..”

Dokuzun yanına sıfır koyan Allah..

Dokuz yüz doksan dokuzun yanına çarpı işareti ile birlikte bir sıfır koyar..

Olur sıfır..

Sizin düştüğünüz durum da, işte bu, bay Gülen!

YeniAkit
22 Aralık 2015