Sesli Makale

Bana soracak olursanız, “TBMM’de grup ne işe yarar? Siyaseti için zorunlu mudur?” derseniz..

Tatmin edici bir cevap veremem..

Buna rağmen, Gelecek Partisi ile Saadet Partisi bir araya gelip, grup kurdular..

Her ikisinin de, CHP listesinden girdikleri seçimde, 10’ar milletvekilleri vardı..

Önce CHP’den istifa ettiler..

Kendi partilerine döndüler..

Şimdi bir atak daha yapıp, Gelecek Partililer, Saadet Partisi’ne katıldılar..

Ne elde ettiler?

Ve ne kaybettiler..

İkisi birden değerlendirilmeli.

Bence, dürüstlükten çok şey kaybettiler. 

“Etik siyaset” söylemi ile yola çıkanlar, “Etik siyaset için, Sayın Tayyip Erdoğan’a teklifte bulundum. ‘İlçe başkanı bile bulamazsın’ diyerek itiraz etti. Kanunu çıkaramadık”, diyerek kendince algı üzerine algı yapanlar, “Benim hayatım, CHP zihniyeti ile mücadele ile geçti” diyerek parti kuranlar ve CHP ile asla ittifak yapmayacaklarını iddia edenler, etik siyasetin içine ettiler..

Dindar insanları, başörtülü hanımları, dindar karşıtı CHP’den, başörtü yasakçısı CHP listesinden seçime soktular.. Siyasetin etiğini falan boşverin, tamamının içine ettiler..

Yetinmediler..

CHP listesinden milletvekili seçilmelerinden bir hafta sonra, CHP’den istifa edip, Gelecek Partisi’ne dönmekle de yetinmediler..

Daha bir ay dolmadan, bu sefer de Gelecek Partisi’nden istifa edip, Saadet Partisi’ne üye oldular..

Kibirleri için, önce kendilerini, sonra da bütün ülkeyi yakabileceklerini ispatladılar.

Nasıl bir ego imiş bu..

Ki; Fırıldak Kubilay’ın rekorunu bile egale ettiler..

Hatırlarsanız, 28 Şubat sürecinde Kubilay Uygun isimli bir milletvekili vardı.

Bir ayda üç parti değiştirerek, parti değiştirme rekoru kırmıştı.

En sonunda, bir otel odasında intihar ederek hayatını sonlandırdı..

Şimdi Gelecek Partisi’nin başındaki isim de..

Bir ayda üç parti değiştirme rekorunu, milletvekillerine yaşattı..

Kibirlerinin esiri olduklarını ispatladılar..

Dün Saadet Partisi kürsüsünden, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu konuşma yaptı.

Grupta Gelecek Partili milletvekilleri de vardı..

Hemen düzeltiyorum..

Bizim Gelecek Partili dediğimiz isimler, gerçekte, geçtiğimiz günler partilerinden istifa edip, Saadet Partisi’ne üye olmuşlardı..

Kafanız karıştı değil mi?

Emin olun, benim de karıştı..

Saadet Partisi’nin grup toplantısı.. Kürsüde SP Genel Başkanı var..

O 25 dakika konuşuyor.

Ego kralı Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu kürsüye geliyor..

O, iki misli konuşuyor..

Gelin şimdi, “etik siyaseti” anlatın bize..

Bakıyorsunuz, SP milletvekili olarak TBMM resmi sitesinde ismi yazılı olanlar, Gelecek Partisi’nin resmi internet sitesinde, Gelecek Partisi’nin şu görevinde, bu görevinde bulunan isimler olarak tanıtılıyor..

Örneğin, Gelecek Partisi’nin resmi internet sitesinde, “Selim Temurci (1970, Çayeli, Rize) Türk siyasetçi. Günümüzde, Gelecek Partisi’nin Genel Başkan Yardımcılığı ve Teşkilat Başkanlığını yapmaktadır” denilirken.. 

TBMM resmi internet sitesine bakıyorum, aynı kişi, SP milletvekili olarak yazılı..

CHP listesinden seçime girip, sonra Gelecek, sonra Saadet Partisi’ne giren 10 milletvekilinin de durumu böyle..

Kafanız değil, bütün vücudunuz allak bullak oluyor.. Mideniz kabarıyor, kusasınız geliyor..

Hani kurdukları grup ve yaptıkları konuşmada, bir gerçeğe, bir hakikate işaret etseler..

“Bu uğurda her şeye değer” diyeceğim..

Yaptıkları, yapacakları konuşma ise şu..

Hani, Recep Tayyip Erdoğan, “Onlar, siyasi tarihimizin en büyük tokatçılığına imza atarak CHP’den 39 milletvekili kopardılar” diyerek DEVA, SP, Gelecek ve DP’nin CHP listesinden seçime girip 39 milletvekili kazanmışlardı ya..

Erdoğan’ın bu tespiti üzerinden, kendisine cevap vermeye koşmuşlar.

SP Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, bizzat kendi eşinin başındaki örtüyü Anayasa Mahkemesi’ne götürerek, yasaklanmasını isteyen Kemal Kılıçdaroğlu’nu, bir Berat gecesinde cumhurbaşkanı adayı gösterdiğini ve tüm bu ihanetine rağmen yine de başarısız olduğunu unutmuş, “İcraatı kabarık olan birinin herkesi kendi gibi sanmasından yakınmak değil böyleleri ile siyasi ortaklıktan sakınmak elzemdir kanaatindeyiz” demiş..

Erdoğan’a, cevap mı vermiş oldunuz şimdi?

Başörtü yasakçısı, Kur’an kursu karşıtı, İmam Hatip düşmanı CHP’nin listesinden milletvekili olmadınız mı?

Yalan mı, bu söylenilenler..

Temel beyi geçelim..

Ahmet Davutoğlu’na bakalım..

O da, kısır mantığını konuşturmuş..

“HÜDA-PAR, RP Meclis’e zembille mi indi? O zaman sen de tokatlanansın” demiş..

Dindar insanların, ateist-marksist-sosyalist-laikçi jakoben isimlerin çoğunlukta olduğu CHP listesinden milletvekili olması ile..

RP tamamen yanlış örnek. Çünkü onlar, Cumhur İttifakı içinde olsalar da, kendi listeleri ile seçime girdiler.. 

Ama AK Parti listesinden seçime giren HÜDA-PAR için, belki kendi durumlarını izah etmeye kalkarlar..

Orda da yine oturmayan bir mantık var.

HÜDA-PAR, üç aşağı-beş yukarı, AK Parti siyaseti ile örtüşen, dindar insanların çoğunlukta olduğu bir siyasi parti..

Hiçbir HÜDA-PAR’lı, “Hayatım AK Parti ile mücadelede geçti” dememiştir, demez..

Ama Gelecek Partisi’nin Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, daha şunun şurasında 4 sene önce, CHP için “Hayatım CHP zihniyeti ile mücadelede geçti” demiş, ama sonrasında gidip, onun listesinden partisinin adaylarını seçime sokmuştur..

Bu farkı bile göremeyen Davutoğlu, “AK Parti Genel Başkanı olduğum dönemde yaptığım konuşmalar, benim kendi kazandığım bir makamdı” demek için olsa gerek..

Daha önce de, “Erdoğan bir hiç idi. Bizim sayemizde Başbakan ve Cumhurbaşkanı oldu” sözleri ile ispatladığı akıl zafiyetinin üzerini örtmek için olsa gerek.

Konuşmasının sonrasındaki bölümünde bakın ne sözler sarf etmiş, Davutoğlu:

“Erdemli siyaset öncülerine selam olsun.”

Aslında burda bitirmemiz lazım..

Adam Gelecek Partisi’nin genel başkanı.

Konuşma yaptığı yer SP kürsüsü..

Ve bize “Erdem”den bahsediyor..

“Anadolu’ya çıkıp, bir selam vermem yeter” diyordu.

Kapı kapı dolaştı, halasını bile ikna edip etmediği meçhul..

Şimdi “erdem” diyor..

yazının devamı