Sesli Makale

3 Haziran 2015

Bugünlerde MİT kontrolündeki TIR’lardaki kasalarda ne olduğuna varıncaya kadar her şeyi didik didik etmeye kalkışan..

“MİT TIR’ı olması bizi ilgilendirmez.. Bileceğiz, öğreneceğiz, bu bizim hakkımız” diyen Can Dündar..

Biliyor musunuz, üniversite yıllarına kadar, babasının ne iş yaptığını bilmiyormuş!

Yok canım..

Aptallığından falan değil..

Gerçekten bilmiyormuş..

İlkokulda sorarlarmış Can’a: “Baban ne iş yapıyor?”

Ne dese?

Bilmiyor ki söylesin..

Sonralarda öğretilmiş olmalı ki..

“Benim annem-babam memur” demeye başlamış..

Hatta babasının ölümüne yakın tarihlere kadar..

Kimse bilmiyormuş, ne iş yaptığını.

MİT’te İstanbul Bölge Başkanlığı yapan Nuri Gündeş ilk defa açıklamış: “MİT’te çalışan bir elemanımızdı” diye.

O da, adını verememiş, Can’ın babasının.

Demeçte, “A.G.” diye geçiyor, Can’ın babasının adı..

Hey gidi hey...

Düne kadar, MİT’te çalışan sıradan bir elemanın ailesi bile, ne iş yaptığını bilmez iken..

Şimdi, ailelerinin bile ne iş yaptığını bilmediği o elemanlardan birinin çocuğu, adam olmuş, MİT TIR’larında taşınanları sorgulamaya başlamış!

•

Sizce de ilginç değil mi?

Babanın ne iş yaptığını bilmiyorsun.

Çünkü o MİT’te çalışıyor.

Çok gizli.. çok çok çok gizli..

Şimdi geçtik, MİT’te çalışanları deşifre etmeyi..

Tokatlandıklarını, yerlere yatırıldıklarını göstermeyi..

Bir de devletin özel görevle taşıttırdığı TIR’larda ne olduğunu sorgulamaya başlamışlar..

Yanındaki entel-dantel takımı da, “Şeffaf hukuk devletinde, bunları sormamız hakkımız. Soracağız, sorgulayacağız” diyorlar..

Keşke bu enteller-danteller, 10 sene önce Can’ın karşısına geçip, sorsaydılar: “Senin baban ne iş yapıyordu?”

Cevap alabilirler miydi acaba?

Babası emekli olduğu halde!

Hiç sanmıyorum..

Nuri Gündeş deşifre etti..

Ardından da vefat etti adamcağız..

Şimdi o “baba”nın oğlu..

Babasından intikam alırcasına..

Kanunla “gizli” olduğu belirlenmiş işleri kurcalıyor..

Eline tutuşturulan uydurma, çarptırılmış bilgilerle devleti suçluyor..

Hiç düşünmüyor..

“Ben babamın ne iş yaptığını bile, yıllarca bilmeden yaşadım..

Şimdi kalkmışım, MİT’in uluslararası operasyonda neler yaptığını bana anlatmalarını istiyorum!”

•

Babasına “Baba arkadaşlarım soruyor. Sen ne iş yapıyorsun” diyemeyen Can..

Şimdi Cumhurbaşkanı’na, MİT ile ilgili olarak 20 soru hazırlamış!

Peh peh peh!

Bugünün kahraman gazetecileri bunlar..

Kendi patronlarının yedikleri haltları, çevirdikleri numaraları sorgulayamayan embedded gazeteciler, devletin uluslararası arenada yaptığı operasyonu masaya yatırmaya kalkışıyorlar.

Ve bunu gazetecilik olarak göstermeye çalışıyorlar..

Sen gazetecilik yapmak istiyorsan..

Gazetenin ilk sahibinden başla Can.

O matbaaya nasıl el koydular.

Matbaa işini yürütürken, bakanlar kurulu kararı ile, avanta maden işletmelerini nasıl aldılar.

Onları bir sorgula..

Sonra vaktin kalırsa..

“MİT TIR’ları ne yapıyordu” diye sorarsın..

•

Cumhuriyet gazetesi kimin?

Sorgulasın ya Can!..

Cumhuriyet gazetesi mafyanın mı?

Kara para çetesinin mi?

Solcu-laikçi işadamlarının katkıları ile oluşturulan havuzun mu?

Söyleyebilir misin Can?

Cumhuriyet gazetesinin, casusluğa/vatan hainliğine kadar giden bu suçunda, arkasındakiler kimler?

Daha düne kadar, internette dolaşan, Cumhuriyet gazetesinin yönetimi ile ilgili mektupların içeriğinde anlatılanlar yalan mı?

Oynandığı ileri sürülen o oyunlar, iftira mı?

Sorsan, sorgulasan ya, Can..

“Bu adamlar beni, bu gazetenin başına niye getirdiler ki?” diye sorgulasan ya...

Daha bir yıl önce, “Muhalif olduğum için, beni işten attılar. Benim yüzümden oğlumu da attılar” diye (oğlu bir işte çalışıyor falan değil ha.. Ara sıra bir gazetede, bir şeyler yazıyormuş. Hepsi o!) ağlarken..

“Ne oldu da, Cumhuriyet’in tepesine, beni paraşütle indirdiler” diye sorgulasan ya..

Evet, Can bir şeyleri sorgulamak istiyorsa..

İşte; bunları sorgulamalı..

Uluslararası çakallar sahnesinde döndürülmeye çalışılan çarklara takoz koyan MİT’i sorgulamaya kalkışacağına..

“Ben babamın ne iş yaptığını, niçin yıllarca bilemedim”den başlamalı..

Sonra Cumhuriyet’in başına kendisini kimin getirdiğinden devam etmeli..

Ve, “Esad’a 4 yıldır kimlerin silah sattığını” sorgulayarak işi sonlandırmalı..

Hatta bir ilave daha yaparsa, iyi olur:

“Ben nerde çalışıyorum? Bu gazete kimin?”

Gazetecilik budur..

Birilerinin adamı olmamak, budur...

Dürüst iş yapmak, budur!

Anladın mı, Can!

Yeniakit