Sesli Makale

İşe bakın..

Turgut Özal döneminde kurulan ama bu ülkede 20 bin faili meçhul cinayet işlenirken, 28 Şubat darbesi yaşanırken, 2007’de AK Parti hakkında kapatma davası açılırken adını duymadığımız Türk Demokrasi Vakfı, askeri vesayetin bittiği şu son dönemde, “Kötüye gidiyoruz” diyerek, tekrar aktif faaliyete geçme kararı vermiş..

Güldüm, güldüm, katıla katıla güldüm..

Milletin oyları ile seçimden birinci çıkmış parti (Refah Partisi) kapatılırken nerede idin Türk Demokrasi Vakfı?

Milletin oyları ile tek başına iktidara gelmiş parti (AK Parti), başörtüyü serbest bırakmak istedi diye “laikliğe karşı eylemlerin odağı olduğu” iddiasıyla kapatılmak istendiği, hazine yardımının kesildiği yıllarda nerede idin, Türk Demokrasi Vakfı?

Şimdi, başkanı olan zat, hayatında demokrasinin d’si olmayan Mustafa Kemal’in fotoğrafını arkasına alıp, bize demokrasi nutku atıyor..

Sadece kendisi değil..

Etrafına topladığı şakşakçılar eşliğinde, bize demokrasi dersi vermeye kalkıyor..

“Yeniden” başlıklı bir toplantı ile lüks otel salonunda, kimin parasını ödediği meçhul (Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı katılım sağladığına göre, siz artık tahmin edin)bir etkinlikle karşımıza çıkıyor.

Kimler var etkinlikte?

27 Mayıs darbesini tetikleyen..

28 Şubat darbesini tahrik eden..

AK Parti hakkında kapatma davasına zemin hazırlayan, alkış tutan CHP’nin mevcut Genel Başkanı..

Eski yıllardaki genel başkanı..

Gelin de gülmeyin.

Demokrasi..

Ve CHP!

Ve bir de, Bülent Abi’miz..

Evet, evet yanlış okumadınız, Danıştay’da üyelik yaparken haksızlığa uğrayıp ihraç edilen ve sonra hiçbir geliri olmadığı için pompacılığa başlayan kişiyi, 4 yıldır bize gösteremeyen Bülent Abi’miz..

Dün de Türk Demokrasi Vakfı’nın etkinliğine katılıp, yeni palavralarını şakşakçılarına sunmuş..

“Arabasının plakası FG olduğu için ‘Sen bu aracının plakasını değiştir. Başına çok iş gelir’ denilen bir Türkiye’deyiz” diyerek, Danıştay pompacısından vazgeçmiş..

“Sen biliyor musun, ben o FG plakasını almak için, 100 bin TL verdim” diyen efsunlanmış beyinlerin olduğu Türkiye’de, herhangi birisinin tesadüfen plakası FG ise, başına dert gelebileceği imasında bulunmuş..

FG’yi biliyorsunuz..

Araba plakalarını bile, Fetullah Gülen’in ad ve soyadının baş harflerinden (para karşılığında) seçerek, oluşturulan rant şebekesini yönetenleri pir-ü pak gösteren Bülent Abi’miz, evlere giden daire başkanı temizlikçi hanımdan, plakası FG olan araç sahiplerinin mağduriyet yaşayabileceğine gelmiş..

Hayırlı uğurlu olsun..

Bülent Abi’mizin hayali geniş..

Bir gün Danıştay üyesini pompacı yapıyor..

Ama bize, 2010 referandumundan sonra Danıştay’a seçilen 100’e yakın ismin tamamının FETÖ’cü nasıl olduğunu izah edemiyor..

Şimdi Ali Babacan ile birlikte hareket eden Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in döneminde Yargıtay’a seçilen 160 üyenin nerede ise 150 tanesinin, nasıl olup da FG plakası alabilmek için 100 bin lirasını bir çırpıda gözden çıkartacak tiplerden oluşturduğunu Bülent Abi’miz izah edemiyor..

Bülent Abi’miz diyor ki:

“Tatlı su balığı siyasetçiler var, suya sabuna dokunmadan. Majestelerinin gazetecileriyle bazen baş başa gelirler havanın suyun berraklığından bahsederler. ‘Kral çıplak’ demenin vaktidir. Allah cesur olana izzet verir.”

Haydi Bülent Abi..

Türk Demokrasi Vakfı’nın etkinliğine gidip, “Kral çıplak” dediğin gibi, gel Akit TV’ye, bir de burdan “Kral çıplak” de..

Majestelerinin gazetecileri, “havanın suyun berraklığı”ndan bahsederken..

Sen de, “Kral çıplak” diye haykır..

Haykır da görelim..

15 Temmuz darbesine imza atan krallar mı çıplak..

Yoksa o darbe gecesi, darbecilerin üzerine giden, halkın seçim üstüne seçim kazandırdığı lider mi?

Boşver imaları..

Boşver üzeri kapalı göndermeleri.

Gel açık açık konuş..

Sen “Hava bulanık” diye anlat..

Ben sana, “367” diyeyim..

Sen bana “Su bulanık” de..

Ben sana, “Şeyini şey ettiğiminin şeyindendir” diyeyim..

Yok öyle CHP’lilerle oturup..

Erdoğan düşmanları ile dolaşıp..

Ardından da..

“Şimdi oraya gidersek bir tarafta Kılıçdaroğlu olacak, bir tarafta diğer… Ben böyle bir fotoğrafı nasıl izah ederim diyorlar. Korkuyorlar. Fikirlerine güvenen insanlar hiçbir şeyden korkmaz… Gittikleri yol yol değil” demek..

Korkma, gel Akit TV’ye..

Görelim 2016 FETÖ darbesinden sonra savrulduğun yerleri..

Görelim, pompacılık yapan Danıştay üyesini..

Görelim, işadamlarına şantaj yapan emniyet müdürleri ile kol kola yürüyen Yargıtay üyelerini..

CHP’lilerin toplantılarına, AK Partililer gitmekten korkuyormuş..

Giderler, işleri yoğundur gidemezler ayrı konu..

Ama CHP Genel Merkezi’ne, Akit’in temsilcisi giremiyor Bülent Bey, haberin var mı senin?

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, sizin “Basın özgürlüğü” diye çatladığınız bir dönemde, Akit TV’ye icra memuru yolluyor, siz ise cübbeyi FETÖ’cüler için giymekten bahsediyorsunuz, unuttuk mu?

yazının devamı