POLEMİK

Ali Karahasanoğlu : Bu darbecilerin Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu’nda ne işi var?

Tarih
22 Ekim 2016
İzlenme
Kişi
Yazar
Ali Karahasanoğlu
 Komediye bakın..

TBMM’de, her partiden üyelerin bulunduğu bir komisyon oluşturuldu.

Amaç ne?

FETÖ’nün darbe girişimini ayrıntıları ile araştırıp, tespit etmek..

Tarihe not düşmek..

Ama bakıyoruz, komisyondaki üyelere..

Hani FETÖ’yü sonraya bırakıp, bu darbeci üyeleri acilen araştırsak, daha aktüel bir çalışma yapılmış olur..

Sözüm kime?

CHP’li Sezgin Tanrıkulu ile..

CHP’li Aytun Çıray’a..

Komisyona davet edilen Prof.Dr. Ahmet Akgündüz, görüşlerini açıklıyor, tespitlerini aktarıyor..

“15 Temmuz’dan önce de, Gezi darbesi vardı” diyor..

Sezgin Tanrıkulu hemen ayaklanıyor.

“Karşımızdaki bir misafir” demek yok..

“Bir profesör.. Bir bilim adamı” demek yok..

“FETÖ’nün istismar ettiği Said-i Nursi’yi iyi bilenlerden birisi.. Acaba ne bilgiler verecek” diye dinlemek yok..

O kadar seviye düşürülüyor ki..

“Adam dövme” amaçlı olarak, “Aşağıya inelim” tehdidi bile yapılıyor..

Affedersiniz..

Bu komisyon, neyi araştırıyordu?

“Darbe”yi değil mi?

Komisyona gelen bilim adamını, dövmekle tehdit edenlerden daha âlâ “darbeci” mi olur?

Sezgin Tanrıkulu’nu araştırmakla işe başlasınlar..

FETÖ’yü araştırma yolunda da, epeyi bir mesafe katetmiş olurlar..

Komisyondaki ikinci araştırılması gereken isim de, yine CHP’li..

CHP’li Aytun Çıray..

Önceki gün Hilmi Özkök komisyona bildiklerini aktarırken, Aytun Çıray’ın soracağı bir soru öncesinde yaptığı öyle bir değerlendirme vardı ki..

Evlere şenlik..

Darbe girişimini araştırma komisyonunda mıyız..

Yoksa..

Yurtta Sulh Konseyi’nin Akıncılar Üssü’nde miyiz, şaştım kaldım..

Ne dedi, Aytun Bey?

Bire bir aktarıyorum:

“Şüphesiz hepimiz sivil otoriteye bağlıyız. Yalnız bunun tek bir şeyi var. Siyasi iktidarlar yeter ki anayasal meşruiyetini kaybetmesin.. Meşruiyetlerini kaybeden siyasi iktidarlar itaati hakediyor mu haketmiyor mu, eski bir müsteşar olarak buna bir soru işareti koyuyorum.”

Vay vay vay..

Darbeci kafaya bakın..

“Sivil otoriteye bağlı” imiş ama..

“Bunun bir tek şeyi var”mış!

O “bir tek şey” neymiş?

Biraz utanır gibi oluyor..

Ama cesaretini toplayıp söylüyor: “Siyasi iktidarın, anayasal meşruiyetini kaybetmemesi lazım”mış..

Ne demek şimdi bu?

Kim belirleyecek, o “meşruiyeti kaybetme”nin gerçekleşip gerçekleşmediğini?..

Mesela..

Bu beyefendinin de üyesi olduğu komisyonun araştırdığı FETÖ darbecileri de..

“Yurtta Sulh Konseyi” diye bir oluşum kurup..

“Anayasal meşruiyetin kaybedildiği”ni kendilerince tespit edip.

Yönetime el koymak istemişlerdi..

O FETÖ’cüler, haklılar mı yani?..

Haklılar ise, Aytun Bey, neyi araştırıyor ki?..

Veya, 12 Eylül darbecileri, keyif için mi yönetime el koymuşlardı..

Onlar da..

“Anayasal meşruiyetin yitirildiği” iddiası ile, yönetime el koymamışlar mıydı?

Kafa, tam bir darbeci kafası..

Gelmiş, darbeyi araştırma komisyonunda üye olmuş!

Aytun’un darbeci kafasına, Hilmi Özkök Paşa da isyan etti..

Aytun Çıray’ın sorusu üzerine, şu sözlerle kendisine cevap verdi: 

“Meşruiyetini kaybetmiş kaybetmemiş.. Anayasa Mahkemesi var.. Her şey var. Genelkurmay başkanının görevi mi bu? Ben zorla mı yaptırayım yani.. Genelkurmay başkanı olarak ben müdahale etseydim daha mı iyi olurdu?”

Komisyondaki AK Partililerin bile sessiz kaldığı darbeci kafaya, Hilmi Özkök paşanın verdiği okkalı cevap sonrasında..

Darbeci kafa yan çizdi..

“Burdaki herkes sivil idareye müdahale edilmesine karşıdır. Kastım o değildi.. Amirler siyasi ve anayasal meşruiyetin dışına çıkarsa, verilen emirleri hiçbir bürokrat uygulamak zorunda değildir. Bunu söylemek istiyorum” dedi..

İşi getirdi, “Kanunsuz emir verilirse, itaat etmek gerekmez”e bağladı..

Doktormuş ama..

Hukuktaki ayak oyunlarını da iyi öğrenmiş..

Hilmi Özkök’ten tokat gibi cevabı alınca..

“Ne yapsaydım, Genelkurmay başkanı olarak müdahale mi etseydim, daha mı iyi olurdu?” cevabını alınca..

Aytun Bey hızlı bir u dönüşünü gerçekleştiriyor..

“Meşruiyetlerini kaybeden siyasi iktidarlar itaati hakediyor mu?”dan kalkıp..

“Amirlerin suç niteliğindeki kanunsuz emri”ne getiriyor işi..

Uyanıklık nasıl?

Dört dörtlük..

“Siyasi iktidar” bir dakikada “amir” oluveriyor!

“Meşruiyeti kaybetme” oluveriyor, “suç niteliğindeki kanunsuz emir..”

Halkın isyan etmesini hedefleyerek söylenen, “itaati hakkediyor mu?” oluveriyor,  “kanunsuz emri uygulamama!”

Helal olsun sana Aytun Bey..

Helal!

Gördünüz işte..

Komisyondaki iki üye birden..

“Darbeci kafa”larını, komisyonda bile nasıl dayatıyorlar..

Darbe araştırma komisyonunda bile..

Nasıl darbecilik yapıyorlar..

Yıllardır tepemizde pişirilen bozayı, kaynatmaya devam etmenin yollarını nasıl açmaya çalışıyorlar..

Benim nacizane önerim..

Komisyon önce kendi içindeki darbecileri soruştursun..

Darbeci söylemleri sonlandırsın..

Sonra FETÖ’yü araştırmaya başlasın..

Yoksa yapılan iş, boşa kürek çekmektir..

Lüzumsuz mesaidir.

“Darbeci kafa” ile..

Darbe araştırılmaz..

YeniAkit
22 Ekim 2016

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YORUMLAR

  • A.Veli Özdemir

    22 Ekim 2016 17:46
    0 0
    Çok doğru bir tespit! Baykal'ı da bu adamlar bu sebeple CHP'nin başından aldılar. Kanunsuzluklarını meşrulaştırarak milleti istedikleri zaman meşru idareye/kurumlara karşı ayaklandırmak ve güya 'sivil itaatsizlik' kurumunu çalıştırmak! Milli irade ve millete ve meşru kurumlara itaat ve saygıyı sabote eden işleri cıvıklaştıran bu adamları, yazarları çizerleri afişe edip ayıplamak ve dahi ayıklamak çok ama çok önemli! Bu kadar dağınıklık yeter! Zihninize kaleminize sağlık. Norveç
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;