GÜNCEL

Ali Karahasanoğlu : Bir de bizi götürmek istedikleri Türkiye’den ses kaydı!

Tarih
15 Ağustos 2021
İzlenme
Kişi
Yazar
Ali Karahasanoğlu

AK Parti iktidarında, bir kamu bankası şube müdiresi ile tek başına ülkeyi yöneten partinin en önemli isimlerinden birisinin gizlice kayıt altına alınan telefon konuşmasını aktardım.

Hiç yüksünmeden..

Çünkü gizlice kayıt altına alınmış da olsa, illegal bir talep yok. İllegal bir işlemin yapılacağına dair bir işaret yok.

Tam aksine, AK Parti kamu bankalarının sistemini öyle kurmuş ki..

Kredi talep eden kişiye, ayrıldığı, eski ortağı olduğu şirketin borcu henüz tümü ile ödenmediği için.. Yeni şirketten kredi alamayacağı belirtiliyor..

Hayatı anayasa hukuku ile geçen Burhan hoca, ne bilsin krediyi, ne bilsin eski ortaklıktaki şirkete kefil olma imzasını..

Şube müdiresine soruyor, “Ne olacak peki?” Şube müdiresi ise, “Yapılacak bir şey yok. Kuzu kuzu gidip, diğer borcu ödettirecek. Veya yapılandırma için taahhütler verdirilecek. Sonra gelip, yeni şirketten kredi talep edecek ki, işlemlere başlayabilelim.”

81 ildeki toplam 1727 şubesi olan kamu bankasının, müdürlerinden bir tanesi, ülkenin yıllardır seçimleri kazana kazana gelen tek iktidar partisinin en önemli isimlerinden birisine “Sistem izin vermiyor. Ekran anında bloke koyuyor” diyor..

Olayı ben böyle özetliyorum ama. Siz şöyle anlamayın..

Yüzde yüz, dandik bir imza ile kredi alınacak ve kesinlikle geri ödenmeyecek. Kamu bankası dolandırılacak. Onun için de, sistem kredi işlemlerinin başlamasına bile müsaade etmiyor.

Hayır. Öyle değil.

Yeni kredi talebi için teminatlar alınacak.. Alacak garanti edilecek. Ama.. Eski yıllarda alınıp, henüz daha tam olarak geri ödemesi bitmemiş olan, bir başka şirkette, 5-6 tane kefil de var iken. Kefillerden birisinin, şimdi yeni ortak olduğu şirkete, kredi verilmiyor.

Eleştirmek için söylemiyorum. Sistemin ne kadar güçlü kurulduğunu, küçücük bir usulsüzlüğe bile izin verilmediğini belirtmek için söylüyorum. Ve bu telefon görüşmesi, başı ve sonu kesilerek, yolsuzluk delili gibi gösteriliyor. 

Sedat Peker alıyor sazı eline.. “Bak bak ne haltlar yemişler” demeye getiriyor ama.

Verdiği ses kaydı, tam aksine, hiçbir halt yenilmediğini gösteriyor. 

Sedat Peker, Burhan Kuzu'nun ilişkilerini yazdı - TV5.com.tr“Kamu bankasından kredi çekmeye çalışıyorlar, bak bak” diyor. Ama.. O kredi çekilmemiş, çekilememiş, bunu söylemiyor..

Bunu anlatmam, bazı kişiler tarafından, AK Parti yalakalığı olarak gösterilmeye çalışılıyor.

Ben hiçbir partinin yalakası da değilim. Körü körüne destekçisi de değilim.

Ama 20. Kuruluş yılını kutlayan AK Parti öncesinde, bu işlerin nasıl yürüdüğünü hatırlatayım ki, AK Parti iktidarını götürmek isteyenlerin, kredi; teşvik işlerini  nasıl halletmek istediklerini göresiniz.

1990’lı yılların sonundayız..

İktidarda Bülent Ecevit-Mesut Yılmaz hükümeti var. 28 Şubatçıların, yolsuzlukla suçladıkları Tansu Çiller’i ve din istismarcılığı ile suçladıkları Erbakan’ı indirip, iktidara getirdikleri Ecevit ve Yılmaz, ülkeyi yönetiyor..

Seçilmiş hükümet, tehditlerle işbaşından indirilirken, büyük görevler üstlenen Aydın Doğan’ın Hürriyet gazetesinin genel yayın yönetmeni Ertuğrul Özkök, dönemin Ekonomiden Sorumlu Bakanı Güneş Taner ile görüşüyor.

Dikkat buyrun. Kudretli iktidarın kudretli bir ismi, 1700 şube müdüründen birisi ile değil..

Bir bakan. Bir gazetenin genel yayın yönetmeni ile görüşüyor..

Konuşma şöyle:

“Ertuğrul Özkök: Ya şimdi Güneş (Taner), biz biliyorsun bir tane karton fabrikası kuruyoruz Kocaeli’de, ondan sonra ee... Size bir teşvik başvurumuz var.

Güneş Taner: Tamam.

Özkök: 50 milyon dolara kadar teşvik veriyorsunuz, şey pardon 50 milyon dolar en az olacak. Bizimki 130 milyon dolarlık falan bir teşvik…”

Konuşmalar ne kadar net. Ne kadar açık, görüyor musunuz?

Devam ediyor görüşme:

“Taner: Eee, veririz.”

Yok öyle, sistem ilerlemiyor. Ekran bloke ediyor..

Bakanın cevabı gayet net:

“Eee. Veririz.”

Devam ediyor konuşma:

“Özkök: Senin masanda duruyormuş bu.

Taner: Yoo, daha bana gelmedi.

Özkök: Gelmiş sana, öyle dediler bana.

Taner: Dur bakayım bana gelmedi ama, şimdi sordururuz söyle bakim isim ver.”

İşte kasetin kralı - GÜNCEL HaberleriErtuğrul Özkök’ün, patrondan daha firmanın ismini bile almadığı kadar ilgisiz olduğu bir teşvik dosyası, hem de 130 milyon dolarlık bir teşvik dosyası, adım adım bakın nasıl takip ediliyor..

Sonrasında görüşme şu şekilde ilerliyor:

“Güneş Taner: Bunu alacağın yer Başbakan... Senin Başbakanı yakalayıp bastırıp ordan alman lazım. Sen gelsene Ankara’ya!

- Ertuğrul Özkök: Bugün mü?

- Güneş Taner: Tabii ya.

- Ertuğrul Özkök: Dün ordaydım.   

Nasıl?

Al takke ver külah ilişkiler, gayet güzel, değil mi?

Sedat Peker’in elinde bu görüşmelerden de birkaç dinleme kaydı var mı acaba?

Baksak, karşılaştırsak, AK Parti iktidarındakilerle..

Devam ediyor görüşme:

“Güneş Taner: Niye haber vermedin. Dün akşam Zafer’i oraya götürdüm.”

Zafer dediği, Sabah gazetesinin genel yayın yönetmeni Zafer Mutlu..

Ne güzel değil mi.. Hürriyet gidiyor, Sabah geliyor. Sabah gidiyor, Hürriyet geliyor.

Ve adı da bağımsız basın.

Bugünküler ise, (Hayatımda cumhurbaşkanı ile yüz yüze görüşmem üç kez bile olmamıştır..) yandaş. Hatta yalaka..

Devam ediyor, gözlerden kaçırılıp, şimdi Burhan Kuzu ile şube müdiresinin çözüme kavuşturamadıkları kredi muhabbeti konuşması gösterilip, yolsuzluk suçlaması intibası verilerek AK Parti’nin indirilip, yerine getirilmek istenen CHP’nin geçmişteki vukuatları:

“Ertuğrul Özkök: Benim telefonlarıma da çıkmıyor adam ya.

- Güneş Taner: Kim?

- Ertuğrul Özkök: Mesut...

- Güneş Taner: İşte böyle zamanlarda arayıp şey yap. (..)

- Ertuğrul Özkök: Daha dün onun ağzından çıkan şeyi manşet yaptık.  

Demek ki ne imiş: Mesut’un sözü manşet yapılıp, ardından da teşvik talebinde bulunuluyormuş..

Devam ediyor konuşma:

 - Ertuğrul Özkök: Eee öyle oldu tabii (Ha ha haaa..) Ulan yine de ben koruyorum adamı. Halen ben koruyorum. Başbakan’a gideceksin, ana avrat küfredeceksin, sonra tekrar iyi adam olacaksın.

- Güneş Taner: Vallah bana kalsa sen buraya gelsen, sana akşam sağlam iyi bir haber çıkarırız.

Evet, muhabbet işte böyle..

Bugün çalışanlarının takdirine de bırakmadan, bir küçücük usulsüzlük ihtimali varsa, ekranın blokelendiği banka sistemleri yerine. 

Bırakın bakanların banka şube müdürlerine iki kuruşluk krediyi çıkaramamalarını.. (Ki çıkaramaması da doğrudur.. Eleştirmek için değil, gerçeği tespit için söylüyorum.)

Gazetelerin genel yayın yönetmenlerinin, bakanları arayıp, 130 milyon dolarlık teşvikleri “Senin masanda, bak imzala” dediği bir ülkeye dönüştürmek istiyorlar..

yazının devamı

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;