GÜNCEL

Ali Karahasanoğlu : Bilinçaltı söyletti: “Hepsi iki yazı, bir haber mi Hakim bey”!

Tarih
29 Aralık 2014
İzlenme
Kişi
Yazar
Ali Karahasanoğlu

29 Aralık 2014

Şecaat arzederken, sirkatin söylermiş, merd-i kıpti..

Ekrem Dumanlı da, o hesap..

Hakim karşısında, ısrarla soruyor: “Hepsi bu mu? İki yazı, bir de haber. Hepsi buysa, ben yapayım savunmamı.”

Avukatı “Dur Ekrem, iki yazı, bir haber için seni almaz kimse.. Daha heybede çok şeyler vardır” diye tahmin yapıp, zaman kazanmaya çalışsa da.

Ekrem, “Hepsi iki yazı (Ahmet Şahin ve Hüseyin Gülerce’nin yazıları), bir haber ise, ben yapayım savunmamı” diye ısrar ediyor ve başlıyor savunmaya..

Bize de tabii.

“Hepsi” diye başlayan bu sözlerin hangi bilinçaltının eseri olduğunu düşünüp, araştırmak düşüyor.

Fazla aramaya gerek kalmıyor.

11 Nisan 2009 tarihli Zaman gazetesinde..

Şimdi Ekrem Dumanlı’nın yardımcısı olan Mehmet Kamış yazmış..

“Sakal ve cübbeye bürünmüş terör” diye..

Hayret ki ne hayret.

Savcılarımız acaba o yazıyı görmemişler mi?

Yoksa görmüşler de, muhataplarının bilinçaltını dışa vurması için, sadece iki yazıyı mı öne sürmüşler?..

Ekrem’in, “Ben daha ne yazılar yazdırdım. Onları  bulamadıysanız.. Hiç sorun yok.. Tamam ben şimdi savunmamı yapayım, hemen evime gideyim. Esas sorun olan yazıları siz daha bulamamışsınız ki!” anlamına gelen sözleri sarfetmesine bilerek fırsat mı vermişler? 

Peki Mehmet Kamış, o yazısında ne diyor?

Aracı Dumanlı’yı söylemiyor. Direkt Pensilvanya’ya atıf yapıyor.. Herkul.org’dan bahsediyor.. 

“Gülen hocaefendi; sakal ve cübbe kisvesine saklanmış İslam kılıklı yeni bir terör dalgasının gelme ihtimalini gözler önüne serip Türkiye’yi de İslami kılıflı bir terör örgütüyle istikrarsızlaştırma girişimine karşı dikkatli olunması konusunda uyardı.”

Tahşiye için yapılan konuşmadan bahsediyor, Mehmet Kamış bey de.. Nuh Gönültaş, Ahmet Şahin ve Hüseyin Gülerce’nin esinlendiği, o malum konuşma..

Garip değil mi?

Pensilvanya’da oturan bir zat.. Taa oralardan, Türkiye hakkında aktüel yorumlar yapıyor..

Buradaki anlı şanlı gazeteciler de, o uyarı sonrasında yazılar yazıyorlar.. 

Üstelik bir de, Pensilvanya’daki zat, o uyarıların sahibi olabilecek tek kaynak olan “polis”ler için, “Binde birini tanımam” diyor..

Bizim de inanmamızı bekliyor!

Şimdi Dumanlı düşünsün..

Yazı ikiydi. Üç oldu..

Daha kaç olacağı da belli değil..

Haber birdi..

Şimdi ikincisini söyleyeyim..

Bakalım, bununla ilgili savunmaları ne olacak?

Pensilvanya’daki zatın konuşmasından 22 gün sonra.. Tarih 28 Nisan 2009. Başlık “12 ilde terör operasyonu”..

Neymiş bu?

“Vasat, Hizbullah ve Anadolu Federe Cemiyeti’ne yönelik 12 ilde düzenlenen bir operasyon”muş.

124 kişi gözaltına alınmış.

Kaç silah bulunmuş?

Pensilvanya’dan emir daha yeni geldiği için, polisin evlere koyacağı silahlar henüz tedarik edilememiş olmalı.. (Tahşiye operasyonu 8 ay sonra yapıldığı için, hazırlıklar tamamlanıp, silahlar evlere yerleştirilmiş olmalı!) 

Zaman’ın 9 muhabir ile, 12 ilden toparladığı 28 Nisan 2009 tarihli habere göre, 124 kişide silah bulunamamış.

Hani Hidayet Karaca, onun emekli savcı avukatı Gültekin Avcı ve avanesi, aslanlar gibi haykırıyor ya: “Biz terör örgütü isek, silahımız nerede” diye..

Bakın, silah bulunamayan 124 kişiyi, Zaman gazetesi nasıl üç ayrı terör örgütü olarak, gözaltı anında mahkum etmiş!

Ekrem Dumanlı, görüntülerini internete de verdikleri  o malum sorgu sırasında, savcılığın bu haberi de bulamadığını zannediyor olmalı ki, “İki yazı, bir haber, hepsi bu mu?” diye ısrarla soruyordu..

Al sana, üç yazı, iki haber oldu Dumanlı..

Sen çok daha kabarık listeyi zaten biliyorsun da, bizimkisi ukalalık işte..

Diyecek ki Dumanlı kafalılar..

“İki yazı, üç yazı on yazı.. Terör örgütü için yazı delil olur mu?”

Doğru diyorsunuz.

Yazı, terör örgütü için delil olmaz.. Ben de sizinle aynı fikirdeyim..

Ama..

Siz masum insanlara, “Şahmerdan Sarı, iki oğluyla birlikte Gaziantep’te yakalandı” diye haber görünümlü terör örgütü üyeliği suçlaması/iftirası yaparsanız..

Hani; sadece o gün bu haberi yapmış olsaydınız..

“Emniyet operasyon yapmış, biz de acar 9 muhabirimizi birden bu işle görevlendirmişiz.. Gözaltıları, 12 ilden birden, hemen aynı gün toparlamış, ayrıntılı bir haber yaparak kamuoyunun bilgisine ‘12 ilde terör operasyonu’ diye sunmuşuz..Ne var ki bunda? Habercilik bu!” diyebilirdiniz de..

İftira olduğu ayan beyan ortada olan o operasyonları yaptıran emniyet müdürlerini, bugün dahi cansiperane bir gayretle savunmaya devam ederseniz..

İşte size, gerçek “terör örgütü” denilmesine, kendiniz sebebiyet vermiş olursunuz!

Kimse kusura bakmasın..

Haber, yapıldığı gün haberdir..

4 yıl önceki, iftira içerikli operasyonlardaki sahtekarlık ortaya çıkmasına rağmen, sorumlularını savunuyorsanız..

Bu gazetecilik değil..

“Örgüt üyeliğidir!”

Nokta..

YeniAkit

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;