GÜNCEL

Ali Karahasanoğlu : BankAsya 21 yıl hapsimi istiyor!

Tarih
06 Şubat 2015
İzlenme
Kişi
Yazar
Ali Karahasanoğlu

6 Şubat 2015

TMSF’nin BankAsya yönetimini değiştirdiği günün sabahı, Bakırköy Adliyesi’nde idim.

Paralel ile bağlantılı dosyaların duruşmaları..

İki tanesi de, BankAsya’nın şikayeti idi.

Sabah ifade verdik, Akşam, BankAsya yönetimi değişti..

Sabahleyin hakkımda yıllarca hapis cezası istediklerinde de kendilerine kızmamıştım..

 Akşam da yaşanılanlara sevinmedim..

¥

BankAsya’nın şikayetçi olduğu haberlerden birisi, “Faizsiz bankaya faizli kaynak” başlığını taşıyor.

Haberdeki iddia şu idi.. BankAsya’nın mevduatının artması için. Özellikle dar gelirli memurlara.. Bir öğretmen sendikası öncülüğünde.. Yapı Kredi’den faizle kredi çektiriliyor, alınan paralar getirilip BankAsya’ya kâr payı hesabına yatırılıyor. Bu çerçevede, mahkemeden talepte bulundum: “Haberdeki iddiayı ispat etmek istiyoruz. Yayın tarihi öncesi ve sonrasındaki 2 aylık sürede, BankAsya’da açılan yeni hesapları ve yatırılan paraları.. Ayrıca Yapı Kredi Bankası’ndan çekilen küçük miktarlı tüm kredilerin bilgileri celbedilirse.. Haberin gerçekliği ispatlanacaktır.”

BankAsya avukatı itiraz etti: “Bankacılık Kanunu’na göre, banka aleyhine haber yapılamaz. Haber doğru olsa bile yapılamaz. Dolayısı ile bu delilin toplanması, sanığın ceza almasını önlemeyeceği için, gereksizdir.”

Boğazıma geldi, yakıştıramadım.. Söylemedim: “İmarbank aleyhinde de yayın yapılmadı. Sonra zararı, 70 milyonun sırtına bindi..”

BankAsya avukatının, toplanmasını istediğimiz delile itirazı üzerine “Bize hapis yolu göründü” dedim..

“Ne kadar yatarım” diye, duruşma sonrası açtım kanunu baktım..

“İtibarın zedelenmesi

 Madde 158 — Bu Kanunun 74 üncü maddesine aykırı davrananlar bir yıldan üç yıla kadar hapis ve bin günden ikibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.”

Yani bir yıldan üç yıla kadar hapis... Ayrıca 20,000 TL’den 40.000 TL’ye kadar para cezası..

Bir dosyada dört yayın vardı.. İkinci dosyada da, bir yayın.. Ayrıca sonraki günlerde duruşması olan iki ayrı dosyam daha var.. Toplamı 7 yayın..

Dolayısı ile, 7 yıldan, 21 yıla kadar hapis.. 140.000 TL’den 280.000 TL’ye kadar da ayrıca para cezası..

Bu şartlar altında, BankAsya avukatının iddiası o ki; “Haber doğru olsa bile.. Doğruluğunu araştırmaya gerek bile yok.. Bu cezayı hemen vermelisiniz!”

(Ayrıca Hasan Karakaya ağabeye de, yine BankAsya’nın şikayeti ile.. Bir yazısından dolayı dava açılmış. Ona da 1 yıldan üç yıla kadar hapis ve 20.000 TL’den 40.000 TL’ye kadar para cezası isteniyor.)

¥

Biz bu baskı altında iken bile..

Bakın duruşmadan çıktığım gün.. O duruşmanın haberini yapmak istemedim... Başımdan geçenleri yazmaya, elim varmadı..

Hep iyiniyetle yaklaşıyoruz ya.

Sorunları büyütmeyelim..

Onlar bizi sıkıştırsalar da.

7 yıldan 21 yıla kadar hapislerde çürümemiz için, haberin doğruluğunun araştırılmasına bile gerek olmadan ceza verilmesini isteseler de..

Biz üzerlerine varmayalım..

“Hakikat elbet bir gün, ortaya çıkar” dedik..

O günün akşamında, BankAsya yönetimine el konuldu..

Okurlarımız hemen itiraz edecekler: “Hooop Ali efendi.. Kendinizde keramet mi hissediyorsunuz?. Kendinizi uçurmaya mı kalkıyorsunuz.!”

Doğru söylüyorsunuz.. Kimse kendisini uçurmasın.. Biz de dahil.. Hiç kimse, kendisinde.. Şeyhinde.. Hocasında.. Keramet görmesin.. 

“Tivitlerin ikiye katlanması” ile.. “Bankadan faizle alınan krediyi getirip, BankAsya’ya yatırmak”la “İslam’ın bir emrini yerine getirdiği”ni sanmasın.  Ortaklarının isimlerini bile bildirmekten kaçınan bir kuruluşun kapısında cevşen okuyarak, İslam’ın neferliğine soyunmasın!

¥

Şu tevafuka bakın: BankAsya’dan ifade verdiğimiz gün bir dosyamız daha vardı..

Pensilvanya’nın isteği üzerine AK Parti’den milletvekili olan. Sonra yine oradan gelen istek ile istifa eden Muhammet Çetin şikayetçi olmuş. Olay da şu: Bir yıl kadar önce.. Ege’de 3.8 büyüklüğünde deprem olmuş. Müstafi milletvekili şöyle tivit atmış: “Bazıları hizmetin üstüne gelmekle, memleketi maddi ve manevi felakete sürüklüyor. Muğla-Bodrum, 3.8 büyüklüğünde deprem.”

Kendisini din ile özdeşleştiren.. Hocasını doğa üstü bir gücü var gibi kabul eden zihniyetin bu tivit’ini, “Tuzluktan garip tivit” diye haber yapmışız.

Bunun için de, aynı gün ifade verdik..

Ama işin daha önemlisini anlatayım..

Duruşma henüz başlamamıştı. Koridorda beklerken, mübaşirin bir avukat ile, “Muhammet Çetin’in avukatı mısınız” diye konuştuğunu görünce kendisine sordum: “Ankara’dan mı geliyorsunuz?” Şikayet dilekçesinde, Adnan Şeker isimli, Ankara avukatının imzası vardı.. Ama medyadaki fotoğraflarına göre, Adnan Şeker değildi, duruşmaya gelen.. 

Sonradan öğrendim ki, Mustafa Güvenç imiş ismi.. Daha 4 ay önce avukatlık ruhsatını almış..

Ne cevap verse beğenirsiniz?

Başını kaldırmadan: “Ne farkeder?”

Sanki bir yakınını öldürmüşüm. Sanki arkasından gizlice yaklaşıp, sırtına hançer saplamışım..

Bir an durakladım..

Sabredemedim ve kendisinden 30 yıl önce avukatlığa başlamış bir büyüğüne takındığı o tavra karşılık, şunları söyledim: “1.5 sene öncesinde, bu koridorlarda.. Hocanıza hakaret ettiği için dava açtığınız, sanık olarak mahkemeye çağırttığınız en azılı din düşmanlarına bile.. ‘Nasılsınız efendim..’ diye, saygı ve hürmetler sunuyordunuz.. Şimdi ise, bir müslümana takındığınız tavra bakın. Yazıklar olsun size! İnsanları kendinizden nefret ettiriyorsunuz!”

¥

Ve bu avukat kardeşimin ortak olduğu hukuk sitesinin ana sayfasında, şöyle yazıyor: “Hâl ile halledilmeyecek hiçbir şey yoktur.”

Benim de cevabım şu..

“Siz, yeni ‘Hâl’iniz ile.. Maalesef, her şeyinizi kaybediyorsunuz!”

YeniAkit

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;