SİYASET

Ali Karahasanoğlu : AK Partilileri uyarıyorum!

Tarih
05 Ekim 2020
İzlenme
Kişi
Yazar
Ali Karahasanoğlu

İnternet sitelerinde, “CHP, hayvan hakları için 4 farklı yasa teklifi verdi” haberini ve teklife öncelik eden CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca’nın fotoğrafını görünce..

Ben uyandım..

İstiyorum ki, AK Partilileri de uyarayım..

“İnsana saygısı olmayanların, hayvana saygısına aldanmamak gerektiği” hatırlatmamı yapayım..

“Kadına saygısız kadınların, hayvan sevgisi pozları ile ortalıkta dolaşmalarına kanılmaması” gerektiğini AK Partililere hatırlatayım..

CHP milletvekili bu hanım, “Eğer hayvan hakları yasasında samimiyseniz, attığınız imzanıza sahip çıkın ve verdiğimiz kanun teklifini bir an önce gündeme alalım, yeni yasama yılının ilk yasası olarak yasallaştıralım” diye bu kanunu aceleye getirmek istiyorsa..

“Aman ha, aman” diyorum..

Diyeceksiniz ki, “Nedir bu hanıma karşı bu önyargın?”

Önyargı mı, yoksa objektif yargı mı, buyrun siz karar verin..

Yıl 2007..

8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlamalarında, Denizli Valiliği önünde tören düzenleniyor. İstiklal Marşı okunup ve saygı duruşunda bulunuluyor. 

Ve daha sonra da, Atatürk Anıtı’na çelenk konulacak. 

Diğer çelenkler eşliğinde, bir sivil toplum kuruluşunun çelengi de, başörtülü bir kadının elinden konulacak..

Cumhuriyet Halk Partisi Denizli İl Kadın Kolları Başkanı Zeliha Yaşatürk, “Yapılan laikliğe meydan okumaktır” diyor.. CHP’li yasakçı hanıma ilk destek, Atatürkçü Düşünce Derneği Denizli Şube Başkanı Gülizar Biçer Karaca’dan geliyor:

“Biz bunu hazmedemeyiz. Verilecek bir ödün, ödünleri getirir. O yüzden biz buna müsaade edemeyiz!”

CHP'li Gülizar Biçer Karaca: Honaz halkının iradesi hiçe sayılıyor - EvrenselBöyle diyor ve CHP’li kadınlarla birlikte, başörtülü kadını protesto amacı ile alandan ayrılıyor..

Bu birinci vaka..

Gelelim, ikinci vakaya..

Bu da 2008 yılında yaşanıyor..

Çanakkale Zaferi ile ilgili, şehitlikte bir tören düzenleniyor..

Törene, Denizli Belediye Başkanı Nihat Zeybekci, eşi Ayşen Zeybekci ile birlikte katılıyor. Ayşen Hanım’ın başı örtülüdür..

Yine sahneye Atatürkçü Düşünce Derneği Denizli Şube Başkanı Gülizar Biçer Karaca çıkar..

Ayşen Zeybekci’nin şehitlikte başı örtülü olarak törenlere katılmasını önce “anlamlı” bulduğunu söyler.. Ardından da, “Bunu Yargıtay’a bir meydan okuma, tavır koyma olarak değerlendirmekteyiz” der.

Biraz daha konuyu açar:

“Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın, Sayın Zeybekci’nin üyesi bulunduğu AKP’nin laiklik karşıtı eylemlerin odağı olması gerekçeleriyle açtığı kapatma davasından sonraki ilk resmî tören olan 18 Mart Çanakkale ve şehitlerimiz için düzenlenen törene Bayan Zeybekci’nin türbanlı olarak katılması oldukça anlamlıdır.”

Kafayı anladınız sanırım..

Kimin önyargılı, kimin objektif olduğu, kimin insana saygısı olduğu, kimin olmadığı anlaşılmıştır, sanırım..

Bu dakikadan sonra..

Bir kadına, başındaki örtü sebebi ile engel çıkartmak isteyen..

Onu kötüleyen, temel haklarını kullanmaktan men eden, başındaki örtü ile Yargıtay’ı tehdit ettiğini ileri süren bir bayan..

Bizim karşımıza, insan haklarını da geçtik, “hayvan hakları” adı altında bir şeyler teklif ediyorsa..

Oturup düşünmeliyiz.

Hem de bir defa değil.. Bin defa düşünmeliyiz..

“Bu hanım, hayvan haklarına saygılı olabilir mi?” diye düşünmeliyiz..

“Bir kadına, bir hemcinsine saygısı olmayan bayanın, hayvanlara saygısı olabilir mi?” diye kafa yormalıyız..

Ve..

İstanbul Sözleşmesi’ndeki oyuna, bir daha düşmemeliyiz..

İstanbul Szöleşmesi’nde ne olmuştu?

CHP’liler çaktırmadan, Ahmet Davutoğlu ve benzeri AK Parti içindeki Akepelileri dolduruşa getirip, İstanbul Sözleşmesi’ni kabul ettirmişlerdi..

Şimdi o yanlışın faturasını tüm Türkiye öderken, düzeltilmesi için atılmak istenilen adımlar da, bir türlü  netice vermiyor..

İstanbul Sözleşmesi, ne ad altında, bize yutturulmuştu:

“Bu sözleşme, kadına karşı şiddeti önleyecek.. Ne yani, siz, kadına şiddeti yoksa onaylıyor musunuz?”

Bugün de, “Hayvan hakları kanunu, hayvana şiddeti önlüyor. Ne yani, siz hayvana şiddeti onaylıyor musunuz” diyerek karşımıza çıkıyorlar..

Hemen söyleyelim..

Hayvana şiddeti onaylamıyorum.. Kadına şiddeti onaylamadığım gibi..

Ama bunu lafta değil.. “Kadına şiddeti reddediyorum” deyip, ardından da, “Başörtülü kadının anıta çelenk koyma hakkı yoktur” diyerek, çelişkiye düşerek yapmıyorum..

Kadına şiddete hayır..

Ama “Kadına şiddeti önlüyormuş gibi yapıp, gaylere, lezbiyenlere alan açmaya da hayır” diyorum..

Aynı şekilde..

İnsan gibi bir canlı olan hayvana şiddeti reddediyorum. Hayvana yönelik şiddet gösterenlerin, en ağır cezalara çarptırılmasınıa “Evet” diyorum..

Ama, CHP’lilerin hazırladıkları “Hayvan Hakları Kanunu”ndaki tuzaklara da dikkat çekip, “Nasıl ki, ‘Kadına şiddeti önleyeceğiz’ diye yola çıkıp, kadına şiddeti artırdılarsa..

yazının devamı 

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;