Sesli Makale

     Okuyuculardan yoğun baskı var.

     “Yazsana, yazsana..”

Diye başlayıp..

“Yazamaz kiii” diye tehditler savuruyorlar.. 

“Okuyucu” dediysek..

Siz anladınız oni..

Beynini Pensilvanya’ya teslim edenler..

Kendi medya organları kapanınca..

Gazetecileri maillerle, yorumlarla baskı altına alarak kendi istediklerini yazdırmaya çalışıyorlar..

Hasan Cemal’den de gazı almışlar..

“Eyy Erdoğan, bir VAN MİNÜT de Başkan Trump’a lütfen!” tarzında söylemlerle, bize de nasibimize düşen çağrıyı yapıyorlar..

Olsun, itirazım yok..

İster beynini Pensilvanya’ya kiraya vermiş olsun.

İsterse samimi düşüncesi olarak eleştiri getirmiş olsun..

Her uyarıya kulak veririz..

Cevabını da vermekten kaçınmayız..

•

Malum okuyucularımızın “Yazsana, yazsana..” dedikleri, sonra da“Yazamazsın ki” diye akılları sıra sıkıştırdıkları konu, ABD’de başkanlık koltuğuna oturan Trump..

İyi de..

Ben Trump’un neyini yazayım?

Daha seçildiği günlerde yazmıştım: “Al Obama’yı, vur Trump’a” diye..

Trump’tan da bir cacık olmayacağını, seçimden sonraki ilk günlerde söyledikten sonra, şimdi yeni başkanın yaptıklarını eleştirmeme ne gerek var?

Ama olsun, “Yaz” diyorlar ya..

Biz de yazalım.

Nereden başlayalım?

Trump’ın % 50 oy bile alamadığı halde, başkan seçilmesinden..

Düşünebiliyor musunuz..

Dünyanın en büyük devleti olan ABD..

Demokrasi konusunda herkesin sözüm ona parmakla gösterdiği ülke..

Özgürlüklerin tavan yaptığı ileri sürülen bir yer..

Ama..

Seçmenden en fazla oy alan adayın değil..

İkinci sırada oy alan adayın başkan seçilmesine imkan veren bir sistemi uyguluyor.

(Ayrıntısına girmeye gerek yok.. Seçimlerin çoğunluk sistemine göre ve eyalet eyalet yapılmasından kaynaklı ucube bir durum..) 

Bu antidemokratik diyebileceğimiz sonuca cılız seslerle itirazlar gelse de..

Kimseden, “Meşru değildir, devirin gitsin” açıklaması gelmiyor..

Kimseden, “Ne saçma bir şey. Daha fazla oy alan kazanamadı. Daha az oy alan kazandı.. Seçim sonuçları gayrimeşrudur.. Başkanlık için uzlaşma şarttır.. Trump başkanlık koltuğuna oturamaz. Otursa da, daha fazla oy almış başkan gibi, her istediğini yapamaz” itirazı gelmedi.. 

Hafazanallah..

Türkiye’de böyle bir şey olsa..

Ne kıyametler kopartırlar..

Boşverin daha az oy alanın başkan olmasını.

Bileğinin hakkı ile 367 milletvekili çıkartan AK Parti’ye, 2002’de ne engellemeler yaptılar..

2007’de Cumhurbaşkanı seçtirmemek için, ne icatlar çıkarttılar..

Şimdi de..

TBMM’de % 63’lük bir temsile sahip olan AK Parti ve MHP’nin uzlaşarak kabul ettikleri anayasa metnine bile..

Nihayetinde halka da sorulacağı halde..

Baksanıza ne tantanalarla karşı çıkıyorlar..

“Yapamazsın..” diyorlar.

Yetinmiyorlar: 

“Yaptırmayız..” diyorlar..

Hızlarını alamıyorlar: 

“Kan dökülür” diye taçlandırıyorlar!

Vs.. Vs..

Şimdi bu noktada..

Bir Türkiye’ye bakın.

Bir de ABD’deki muhalefete..

Türkiye’de AK Parti ile CHP arasındaki oy farkının yarı yarıya olmasına rağmen..

CHP’nin kabadayılığına bir bakın..

Bir de..

ABD’de, daha fazla oy aldığı halde..

Seçim sistemindeki karmaşıklık sebebi ile başkan seçilemeyen Clinton’ın seçilene gösterdiği saygıya bakın..

•

Trump’tan başladık, devam edelim..

Biliyor musunuz..

Yeni anayasa değişikliği ile, cumhurbaşkanına vermek istediğimizAnayasa Mahkemesi’ne üye seçimi konusundaki tercih hakkı..

Amerika Birleşik Devletleri’nde de varmış.

Varmış ki..

Trump başkan seçileli daha bir ayını doldurmadan, işe hızlı soyunmuş..

Anayasa Mahkemesi’ne bir üye seçmiş.

Yanlış okumadınız..

Aynen böyle olmuş..

Gerçi yapılan seçimi, senato da onaylıyormuş ama..

Başkan seçtikten sonra..

Senato onaylamaz ise..

Herhalde başkan bir tane daha seçer..

Yani sonuçta başkanın dediği atanır..

Senatonun değil..

Eee.

Hani bizdeki sistem, dünyanın hiçbir yerinde yoktu?..

Yüksek mahkemeye, siyasilerin üye seçmesi yargıya müdahale olurdu?

Cumhurbaşkanı/başkan yüksek yargıya üye seçerse, yargı bağımsızlığı zedelenirdi?

Buyrun cevap verin, FETÖ’cü arkadaşlar..

Buyrun cevap verin..

FETÖ’nün kuyruğuna yapışan CHP’li arkadaşlar..

•

“Trump’ın Müslüman ülkelerin vatandaşlarına getirdiği yasaklamaya ne zaman geleceksin” diye soracaklar..

Benim için önemli olan, herkesin kendi ülkesinde yaşamasıdır..

Ben hayatımda ABD’ye gitmedim. Avrupa’ya da gitmedim..

Kimseye de gitmelerini önermem..

Şu olsa idi, eleştirebilirdim.. Trump, yıllardır ABD’de yaşayan Müslümanların ülkeden çıkarılması kararı alsa idi..

“Bu yanlıştır” derdim..

Ama..

ABD başkanı kendi ülkesinde şu şu ülke vatandaşlarını istemiyorsa..

Siz de gitmeyiverirsiniz canım..

Dünyanın sonu değil ya!

YeniAkit
2 Şubat 2017