Sesli Makale

18 Temmuz 2014...

Bundan 17 yıl önce de..

Politik arenada bir gruplaşma yaşanmıştı..

“Darbecilerden yana olan”lar..

Birbirlerine selam vermedikleri halde, sırf halkın en fazla oy verdiği Erbakan Hoca’nın başbakan olmaması için birbirleri ile kanka olanlar..

Bülent Ecevit’i ile... Deniz Baykal’ı ile.. Mesut Yılmaz’ı ile.. Alparslan Türkeş’i ile birbirlerinin kuyusunu kazanların, Erbakan’a karşı ittifakı....

Ve onların karşısında..

(Zaten hükümet ortağı olduğu için Erbakan’a zorunlu olarak destek veren Tansu Çiller’i değerlendirme dışı tutuyorum.)

Kendisi hükümet ortağı olmadığı halde..

Sonrasında da, böyle bir talepte bulunmadığı halde..

Erbakan’a destek vermekle, hiçbir dünyevi menfaat kazanmadığı halde..

“Halkın seçtiği insanları ayak oyunları ile devirmeye çalışanlara destek vermem” diyerek darbecilerin karşısında, halkın seçtiği insanın yanında duran, Muhsin Başkan..

Daha önce defalarca yazdığım için, okurlarımız hatırlayacaklar..

28 Şubat 1997’nin ertesi günü, Erbakan Hoca, MGK’da kendisine yapılan antidemokratik baskıyı defetmek, baskılara karşı direnmek için, demokrasi platformu kurmak istiyor..

Siyasi parti genel başkanlarını ziyaret ediyor.

Askerin, “İHL’lerin orta kısımlarını kapatın” baskısına karşı, “başörtü yasağını tavizsiz uygulayın” tehdidine karşı..

Siyasi parti genel başkanlarından destek arayışına giriyor..

Demokrat geçinen Ecevit’e gittiğinde aldığı cevap, “Bu benim sorunum değil” oldu..

Baykal’ın, Türkeş’in, Yılmaz’ın cevabı da, bunun birer kopyası idi.

O tarihte sadece ve sadece bir partinin genel başkanı; Muhsin Başkan, “Hayır... halkın seçtiği bir başbakana yapılan asker baskısına karşı, ben sessiz kalamam.. Ben halkın meşru temsilcisi hükümetin yanındayım” dedi..

•

Düşünebiliyor musunuz?

Solcuların bugün bile büyük bir demokrat olarak andığı Bülent Ecevit, “asker ile seçimde en fazla oyu almış siyasi parti genel başkanı” arasındaki ihtilafta, “Ben taraf olamam” diyor..

Deniz Baykal hakeza..

Liberallerin kralı Mesut Yılmaz onlarla aynı safta..

İHL’lere ve başörtülü öğrencilere en fazla sahip çıkması gereken Alparslan Türkeş, onlarla aynı safta..

Bugün nasıl ki, partilerin beşi-altısı, Tayyip Erdoğan’a karşı bir çıkış olarak gördükleri Ekmeleddin İhsanoğlu’nu destekliyorlar..

O gün de, BBP dışında diğer partilerin tamamı, Erbakan’a karşı, egemenlerin yanında duruyorlar..

•

Muhsin başkan, bu yiğitliği niye göstermişti?

Bu destek, ne karşılığında idi?

Hiçbir şey..

Hiçbir menfaati olmadığı halde..

Darbecilerin karşısında, Erbakan Hoca’nın yanında durdu..

Ve bugün hatırlanıyor..

Rahmetle anılıyor..

100 yıl geçsin..

Bu hatırlanır.. Bu söylenir..

Gerisi hep hikaye..

•

Mesut Yılmaz’ın o gün, % 25 oyu, 150’ye yakın milletvekili vardı..

Başbakanlık yaptı. Başbakan yardımcılığı yaptı.

Muhsin Başkan ise seçimlerde, % 1 oy almıştı. Milletvekili sayısı 7-8’i geçmedi. Başbakanlık yapmadı.. Başbakan yardımcısı olmadı..

Ama bakın son on güne. Bakın son bir aya. Bakın son bir yıla..

Kaç defa Mesut Yılmaz’ı anmışız..

Bir de bakın, kaç defa Muhsin Başkan’ı, rahmetle yad etmişiz.

Sadece biz değil..

Bu millet, Mesut Yılmaz’ı kaç defa hatırlamış. Muhsin Başkan’ı kaç defa hatırlamış..

•

Muhsin Başkan’ın bugünkü mirasçıları, o “dik duruş”un BBP’ye kazandırdıklarını, hovardaca harcıyorlar..

Ekmeleddin’e oy vereceklermiş!

Verin; “CHP ile aynı safta buluşmak”, size ne kazandıracaksa, görelim..

Başörtü yasakçıları ile yan yana durmak..

Aynı adaya oy vermek..

İHL’leri kapatmaktan beter edenlerle aynı oyu kullanmak, bakalım BBP’yi iktidara mı getirecek?

Yoksa, kapıya kilit mi vurduracak?

•

Muhsin Başkan hayatta olsaydı, Ekmeleddin’e oy verdirir miydi?

Muhsin Başkan’ın hayatına bakın, tahmini yapın.

Demirel ile Türkeş arasında..

Türkeş’i tercih etti, Muhsin başkan.

Türkeş darbecilerin yanında olduğu halde, Türkeş ile Erbakan arasında, tercihini Erbakan’dan yana koydu..

Tercihleri hep, bir adım daha ileri idi..

Şimdi de aynısını yapardı..

Ekmeleddin İhsanoğlu ile Tayyip Erdoğan arasında tercihi, Erdoğan’dan yana olurdu..

Bu benim tahminim..

Hayır diyenler..

Ekmeleddin’e oy verenlerle aynı safta buluşmak isteyenler..

Kafalarını kaldırdıklarında..

Ya biracı Yalovalı İnce’yi görürler. Ya da Tuncelili Kamer’i..

Ya da; eşcinsellerinden, komünistlerine.. Banka hortumcularından, laikçi kartel yazarlarına kadar, Muhsin Başkan’ın mücadele ettiği ne kadar lüzumsuz insan varsa, hepsini yanıbaşlarında görürler!

YeniAkit